Kurcaladıkça zorlaşan ‘Bitcoin’ problemleri...

Yusuf Ziya Cömert

Düzce’de ikamet ettiğimiz zamanlarda mahallemizde bir Orhan bakkal vardı.

Bana memleket meselelerini sormaktan hoşlanırdı.

Dünyanın en mühim meselesini de tabii ki konuşurduk.

Nedir dünyanın en önemli meselesi?

Materyalistlerin de idealistlerin de, dindarların da ateistlerin de hemen hemen aynı hislerle yaklaştığı mesele?

Para...

Bütün meşreplerin ve menşelerin bil ittifak ihtiramla muamele ettikleri merci, Hazret-i Para’dır.

Kimse laga-luga yapmasın.

‘Ben şöyleyim, ben böyleyim’ diyecekler, külahıma anlatsınlar.

Dünyada ‘para’yla imtihanı geçebilecek insanların sayısı çok azdır.

‘Çok azdır’ kelimesinin anlatabileceğinden daha az.

Benim, dünya tarihinde bildiğim birkaç kişi var.

Elbet, bilmediklerim de vardır.

Tabii bakkal Orhan’la konuştuğumuz, paranın felsefesi veya parayla imtihan değildi. Memleketin ekonomik sorunlarıydı.

Özal devriydi. Enflasyon, dolar, mark, borsa, faiz, yeni yeni giriyordu vatandaşın gündemine.

***

Orhan, ‘para’nın ‘r’sini gırtlağından söylüyordu. Dedeleri, Hopa’dan göçmüşler Düzce’ye. Yani şivesi öyle.

Orhan’ın babası Hüseyin Amca çoğu zaman kasada oturuyor ve bizim konuştuklarımıza kulak veriyordu.

Biz saçmalıyorduk ona göre.

Neden para sıkıntısı çekiyordu ki devlet?

“Yetki hükümetindur. Para yoksa, para kessun.”

Bizim köylerde, eskiden, çocuklar para istediğinde babalar da aynı fiili kullanırlardı.

‘Kesmek.’

“Para mı kesiyorum ben?”

Niye ‘kesmek’ deniyordu?

Eskiden, halk arasında yaygın kanaat, paranın, yuvarlak bir çubuk halinde olan altın veya gümüşün dilim dilim kesilerek imal edildiği şeklindeydi. Ondan...

Bu benim tahminim. Gerçeğini Asım Gültekin araştırsın.

‘Darphane’deki ‘darp’a bakarak ‘para vurmak’ da diyebilirlerdi.

‘Para vurmak’ (helal veya haram) çok para elde etmek anlamına kullanılabiliyor.

Altının ve gümüşün darphanelerde üretilmesine devam ediliyor. Fakat, malum, paralar altın veya gümüş değil şimdi.

Bir tür ‘itibari’ para.

Arkasında devlet otoritesi olduğu için, bir metaı (meta: emtianın tekili) parayla alıp satıyoruz.

Yoksa, cebimizde taşıdığımız şeyler, beş kuruş etmez.

Para, malum, artık cepte de taşınmıyor. Ceplerdeki ya da yastık altlarındaki paralardan çok daha fazlası, banka hesabı olarak, çek-senet olarak tedavül ediyor.

***

Son günlerde, yeni bir para çeşidi dikkatimi çekti.

‘Bitcoin’ diye bir şey.

Merak ettim.

Hakkında on beş-yirmi kadar makale okudum.

Ne olduğunu anlamaya çalıştım.

Bir tür ‘sanal’ para.

Sanal alemde ‘madencilik’ (mining) yaparak ‘Bitcoin’ kazanılıyor.

Benim bir yazıda anlatamayacağım kadar karmaşık bir süreç.

Bu parayı, sanal alemde kurgulanmış birtakım problemleri çözerek kazanıyorsunuz.

Problemi çözmeye uğraşanların sayısı arttıkça problem karmaşıklaşıyor.

Öyle gelişmiş dijital alet ve programlar kullanılıyor ki ‘Bitcoin’ elde etmek için... Kullandığın elektrik enerjisinin maliyeti kazanacağın Bitcoin’in değerinden fazla olabiliyor.

Bir uzman, problemin zorluğunu, ‘rakamlardan oluşan dev bir saman yığınının içinde küçücük bir iğneyi aramak’ diye tarif ediyor.

Kazanmak isteyenlerin sayısı arttıkça problem karmaşıklaşıyor.

Yani, kurcaladıkça saman yığını büyüyor, iğne küçülüyor.

Bulmak zorlaştıkça da ‘bitcoin’in değeri artıyor.

Şu sıralar bir ‘Bitcoin’ 7 bin dolar civarındaymış.

Anlayan bir arkadaşıma sordum, dedi ki “Birkaç yıl önce 150 dolarlık Bitcoin almıştım. Şu anda 150 dolarım 2 bin dolar olmuştur.”

Problemin kendi kendini zorlaştırması bana acayip geldi.

Bu özelliği bir yazılımla sağlıyorlar.

Rivayete göre, sistemi ve bahsettiğimiz zor problemi ABD’li olduğu söylenen bir Japon geliştirmiş. Satoshi Nakamato.

Uğraştıkça karmaşıklaşan bir problem.

Çözmenin maliyeti gitgide artıyor.

Memleketimizin meseleleri gibi...

İç, dış, tekmili birden.

Biz de ‘Bitcoin’inkine benzer acayip bir yazılımın içine mi düştük acaba?

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.