Trump bir sürahi suyla şelale yaparsa

Yusuf Ziya Cömert

Amerikan Başkanlık seçimlerinde, üstüme ne vazifeyse, Trump’ın kazanmasını istiyordum.

Benim istemem sadece benimle alakalı bir durum. Ne destek anlamına gelir, ne köstek.

Bu, elbette hiçbir şekilde bir taraf tutma anlamı taşımıyordu.

Hele Trump’ın ‘bizden’ olduğunu düşünüp ‘aman, hazrete toz kondurmayalım’ gibi tavırların içine hiç girmedim.

Niye istiyordum Trump’ın kazanmasını?

Trump’ın Amerikası’nın, seyir ve temaşaya daha müsait bir ülke haline geleceğini düşündüğüm için.

Hepsi bu kadar.

Öyle de oldu.

İşte, geçen gün FBI Trump’ın avukatının ofisini bastı.

Polis ofiste, Trump’ın vaktiyle düşüp kalktığı bir porno yıldızına ödediği ‘sus parası’nın makbuzunu bulmuş. (Dikkat, ‘su parası’ değil, ‘sus’ parası.)

Komplodur zahir!

Twittle bakan azletmek, twittle bakan atamak, twittle harp ilan etmek, twittle harpten caymak... Hepsini Trump sayesinde seyrettik.

Ben, komplo teorilerine pek inanmam, ama saygılıyım.

Hani, Amerika şu oyunu yapıyor, şu planı uyguluyor falan derler ya... Dinlerim, istifade ederim, ama itikat etmem.

***

Amerika’nın son on yılda uyguladığı politikalar benim zihnimde yeni bir komplo teorisinin teşekkül etmesine sebep oldu.

Bu yeni teoriye göre, Amerika, kendi planlarının başarıya ulaşmamasını hedefliyor.

Karıştır, berbat et, bırak!

Paradoksal bir durum.

Üstelik, bütün komplo teorilerine karşı saygısız.

Tabii ben, bu teoriye de inanmıyorum ama, teori teoridir.

‘Plato and a Platypus Walk into a Bar’ diye bir kitap okumuştum yıllar önce. ‘Plato ile Platipus Bara gitmiş.’ Bir çeşit ‘kolay felsefe’ kitabı. (Thomas Chatcart-Daniel Clain.) Platipus nedir? Bir hayvan. Kunduzu andıran bir hayvan. Kendi familyasının tek örneğiymiş. Kunduzun kuyruğundaki palaya benzer bir pala platipusun ağzında var. Hayvana ‘ornitorenk’ de diyorlar.

Kitabın bir yerinde, sözünü ettiğim komplo teorisine dayanak teşkil edecek bir soruyla karşılaştım.

Güzel soruydu.

Aklımda kaldığı kadarıyla şöyle:

“Başarmamayı hedefleyen, başarırsa, başarmış mı olur, başarmamış mı olur?”

‘Başaramamak’ başarmak olmuyor mu böyle bir durumda?

ABD’ye izafe edilen bütün meşhur projelerin akıbetine bakıyorum, ‘başarmama’ hedefini doğruluyor.

Neyi başardı ki Amerika?

Arap Baharı’nı mı?

Büyük Ortadoğu projesini mi?

Daha da ileri gidelim.

Afganistan’da neyi başardı?

Irak’ta neyi başardı?

Ukrayna’da neyi başardı?

Başaramamaktan başka?

Sadece Suudi Arabistan’dan para almayı başardı ama para denilen mübarek varlık, insanoğlunun ulaştığı kutsallık derecesi en yüksek şey, bu komplo teorilerine dahil edilemez.

Para’ya ‘Tanrı’yı bile karıştırmazlar. Bu manada, yurtta da cihanda da deizm yaygın!

(Hani ‘Hikmet mü’minin yitiğiydi’ ya. Çin’de bile olsa alıyorduk ya...

Oradaki ‘hikmet’in kapitalist çağdaki anlamını keşfettik şimdi.)

Neyse...

***

Farz edelim Trump çok ciddi. Farz edelim, İran’a, Rusya’ya ve Esat’a gününü göstermek istiyor.

Bu, büyük bir iştir.

Bir dizi meselenin yeniden ele alınmasını gerektirir.

Rusya’yı durdurmak için kuvvet kullanmayı, İran’la çatışmayı, Ortadoğu’da yeni bir siyasi ve askeri gailenin içine girmeyi gerektirir.

ABD’nin Irak’ta İran’a verdiği avantajların eski haline getirmek için bile, Irak’ı şu berbat hale sokmak için 20 yıldır sarf edilenden çok daha fazla efor lazım.

ABD hiç bu karışık işlerle uğraşacakmış görüntüsü vermiyor.

Twittler gelip gidiyor, gemiler gelip gidiyor ama, kimse esaslı bir politika değişikliği olacakmış hissine kapılmıyor.

ABD, Trump gibi konuşuyor, aynı Obama gibi yaşıyor.

O yüzden, kimse dereyi görmeden paçayı sıvamasın.

Trump bir sürahi suyla şelale yaparsa, ona da kanmasın.

Gerçek bir dere görürsek hesapları gözden geçiririz.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.