ABD-Suudi Arabistan ittifakında yeni çağ başlıyor

ABD- Suudi Arabistan ittifakı Joe Biden'ın seçilmesiyle yeni bir çağa geçiyor. Biden, Orta Doğu'da Trump'ın politikalarını reddetmekte ısrarcı. Suudi Arabistan ise bu durumdan çok memnun görünmüyor.

ABD'de yemin töreni sonrası eski Başkan Donald Trump'tan koltuğu devralan Joe Biden, Orta Doğu politikasında Trump'ın izinden gitmemekte kararlı. 

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki, Başkan Biden'ın ABD'nin kilit müttefiklerinden biri olan Suudi Arabistan'la ilişkilerini "yeniden gözden geçirme niyeti olduğunu" söyledi.

TRUMP'IN SUUDİ ARABİSTAN POLİTİKASI

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Trump; damadı ve danışmanı Jared Kushner aracılığıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman'la yakın kişisel bir ilişki geliştirmiş ve Körfez ülkesinin ABD'den satın aldığı silahları Yemen'deki acımasız savaşta nasıl kullanacağına dair geniş bir alan tanımıştı.

Ancak Biden, ülkeyle ilişkilerini Muhammed bin Salman yerine 80'li yaşlarındaki babası Kral Salman'la yürütmeyi tercih ediyor.

DIŞ POLİTİKADA ÖNCELİK İNSAN HAKLARI

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan bir açıklamada da, ABD'nin dış politika önceliğinin bundan böyle hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı olacağı belirtildi.

Bu açıklama Riyad ve Washington DC için ne anlama geliyor? Bu iki ülke için yeni dönem nasıl riskler barındırıyor?

VELİAHT PRENS'İN 'GÜZEL ZAMANLARI' SONA ERDİ

Suudi Veliaht Prens için Trump dönemindeki "güzel zamanlar" gerçek anlamda sona erdi.

Suudi Arabistan'ın yeni dönemde de ABD'yi "stratejik ortak" ve uzun dönemli "güvenlik şemsiyesi" olarak yanında görmesi için birçok taviz vermesi gerekiyor:

ABD, Yemen'deki savaşa daha fazla destek vermeyeceğini açıkladığında Suudiler, "Peki, biz de zaten bu savaşı sonlandırmanın yolunu arıyorduk" yanıtını veriyor örneğin.

Washington, "Katar'la arayı düzeltin" diyor, Suudiler "Halloldu" yanıtını veriyor.

ABD Senatosu'dan Suudi Arabistan'da cezaevlerindeki kadın hakları aktivistlerinin serbest bırakılması çağrısı yapılıyor; Suudi Arabistan şartlı tahliyeyle de olsa en popüler olan kadın aktivist Loujain al Hathloul'u serbest bırakıyor.

ABD-SUUDİ ARABİSTAN İTTİFAKININ TARİHİ ÇOK ESKİ

Suudi-ABD ittifakının kökleri çok derinlerde. İşbirliğinin tarihi; 1945'te ABD'nin bir savaş gemisinde Suudi Arabistan'ın kurucusu Kral Abdülaziz ile ABD Başkanı Roosevelt arasında yapılan görüşmeye dayanıyor.

İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda başlayan bu ittifak 1973'teki petrol ambargosunda da, 1991 Körfez Savaşı'nda da, el Kaide saldırganlarının çoğunun Suudi Arabistan vatandaşı olduğu 9 Eylül 2001 saldırılarında da ayakta kalmayı başardı.

YENİ YÖNETİM SUUDİ ARABİSTAN'IN HOŞUNA GİTMEDİ

Beyaz Saray'daki yeni ekip, Suudi yöneticilerde ciddi bir rahatsızlığa yol açmış olabilir. Suudi yetkililerin Biden'ı arayarak seçim zaferi için tebrik etmeleri de günler almıştı. Ancak yeni dönemde ABD'yi başka bir müttefikle bir gecede değiştirecek değiller.

ABD'ye ait son derece güçlü 5. Filo'nun Körfez'den çekilmesi halinde en büyük düşmanları İran'ın boşluğu hızla dolduracağının ve bölgenin yeni baskın gücü olacağının farkındalar.

Şimdilik Biden yönetimi, Suudi Arabistan'a her türlü saldırı karşısında savunma desteği vereceğine söz verdi. Bunlara Yemen'deki Husilerden gelen füze saldırıları da dahil.

TAHTIN ARKASINDAKİ GÜÇ

Biden'ın bu yaklaşımı aslında ABD için de riskler barındırıyor. Kral Salman'ın sağlığı artık Suudi Arabistan'ı güçlü ve aktif şekilde yönetmek için yeterince iyi değil. Yani pratikte Washington yine kendisini Kral'ın oğlu Muhammed bin Salman'ın oğluyla birlikte çalışırken bulabilir. Sevsinler veya sevmesinler, bu süreç on yıllar boyunca da sürebilir.

Birçok Batılı hükümet için Veliaht Prens hâlâ, 2018 sonunda gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı öldürme emrini verdiğine yönelik güçlü şüpheler nedeniyle "zehir saçan ve yozlaşmış". Bu iddayı reddeden Veliaht Prens, ülke içindeyse sosyal reformları sebebiyle özellikle gençler arasında bir hayli popüler.

Henüz 35 yaşında olan tahtın güçlü varisi, ülkenin on yıllardır 80'li yaşlarında olan krallar tarafından yönetiliyor olmasına alışmış olan gençliğine de daha yakın. Silahlı kuvvetler, içişleri bakanlığı ve Ulusal Muhafızları da doğrudan kendisine bağlayan Prens, böylece gücünü de pekiştirdi.

Yolundaki olası tüm pürüzleri temizlemekten çekinmeyen Muhammed bin Salman, 2017'deki veliaht prens olmasıyla sonuçlanan kansız darbede de eski İçişleri Bakanı ve eski Veliaht Prens olan, ABD'nin de o dönem favori kral adayı olan Muhammedn bin Nayef'i de hapsetmişti.

SUUDİ YÖNETİMDEN ABD'YE: NE DİLEDİĞİNİZE DİKKAT EDİN

Bugüne kadar ABD'nin Suudi Arabistan'a baskı yaparak bölgedeki politik süreçleri etkileme çabasının da her zaman istenen sonucu vermediğini not edelim.

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice, 2005'te bölgedeki otokratik rejimleri kınayan bir açıklama yapmış ve Suudi Arabistan'a demokrasiye geçerek serbest seçim yapması çağrısında bulunmuştu.

Suudi yönetimi de demokrasi sularına parmaklarını değdirerek bu çağrıya yanıt vermiş ve ülkede kısıtlı bir yerel seçim yapılmıştı.

Muhafazakar, Batı karşıtı ve İslamcı adaylar göz kamaştıran farklarla seçimleri kazandı.

Ardından Suudi yönetimi, ABD'deki müttefiklerine şunu söyledi: Ne dilediğinize dikkat edin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Kaşıkçı cinayetinde yeni iddia! Öldürülmesini Prens Selman onayladı
Biden'ın Suudi Arabistan'a koymak istediği mesafeyi Lockheed Martin deldi
Irak'ta ABD askerlerine roketli saldırı

Dünya Haberleri