IŞIL ÇALIŞKAN / İSTANBUL
Caz ve popüler müzik sahnesinin genç yeteneği Anıl Şallıel liderliğinde kurulan What da Funk; her biri kendi enstrümanlarının önde gelen isimleri olan sekiz müzisyenden oluşuyor. 2010’da kurulan grup ilk albümlerini çıkardı: ‘WDF1’. Albümde Ferman Akgül, İrem Derici, Gülçin Ergül, Gökçe, İrfan Özata, Bedük, Simge Sağın, Buray, Can Gox ve Harun Kolçak da söyledi. Sezen Aksu bestesi ‘Mecbursun’dan daha önce Moğollar’ın seslendirdiği ‘Dinleyiverin Gari’ye, Barış Manço’nun ‘Aman Yavaş Aheste’sinden daha önce Zuhal Olcay’ın seslendirdiği ‘İyisin’e pek çok sevilen şarkının funk versiyonuyla yorumlandığı albümde 15 parça yer alıyor. Albümün bir diğer dikkat çeken bir yanı ise Harun Kolçak’ın vefatından önce kendi bestesi ‘İstersen’i seslendirmesi... Anıl Şallıel ile albümü konuştuk.
* Müzisyen bir aileden geliyorsunuz. Sizin müziğe başlama hikayeniz nedir? Birbirinizi sanatsal açıdan nasıl etkiliyorsunuz?
Bence mutluluk gibi müzik de bulaşıcı. Biz de yaşadığımız bütün güzel duyguları, özellikle mutluluğumuzu ve enerjimizi müziğimizle anlatıyoruz. Başlama hikayesine gelince... Bildiğim her şeyi babama borçluyum diyebilirim. Birimizin başarısı, hepimizi etkiliyor. Yani dediğim gibi güzel duygular bulaşıcıdır, başarı da başarıyı getiriyor haliyle.
* Albüm fikri nasıl oluştu?
Aslında güzel müzikle uğraşan, güzel işler yapan bir grubum olması hep aklımda olan bir şeydi. Sadece doğru zamanı bekledim ve albümün ilk adımlarını atmaya karar verdik. Deniz Beydili ile birlikte Arpej Yapım’a gittik; yapımcılarımız Özlem Özbakan ve Umut Kuzey bizleri harika karşıladı. Heyecanımıza ortak olup bizlere desteklerini mükemmel bir şekilde gösterdi.
* Neden yeni şarkılar yerine bilinen şarkılarla bir albüm çıkarmayı tercih ettiniz?
Bilinen şarkıları tercih ettik çünkü bize kalırsa, onların yaşanmışlıkları, hikayeleri ve hissettirdikleri günümüz parçalarından daha anlamlı ve daha çok anlam ifade ediyor.
* Düet yapılan isimler neye göre belirlendi?
İsimleri şarkılarımızın enerjisine kimlerin yakışacağını düşünerek, dinleyici kitlesinin isteklerini de dikkate alarak seçtik.
* Funk müziğe yöneliminiz nasıl oldu? Türkiye’de funk müziğin nasıl bir karşılığı var?
Türkiye’de yapılan ve dinlenen tarzlar aslında uzun zamandır stabil. Bu nedenle biz, herkesin yapmadığı cıvıl cıvıl ve kendine özgü şeyler üretmek istedik. Dolayısıyla tercihimiz funk, soul ve caz altyapılı bir müzik türü oldu.
* Kalabalık bir kadroyla çalışmanın avantaj ve dezavantajları neler?
Kalabalık bir ekiple çalışmanın avantajı, bir süre sonra bir aile gibi olup bu samimiyeti müziğimizle dinleyicilerimize yansıtmak. Grupta yer alan bütün arkadaşlarım multi müzisyen. Her tarzı çalabiliyorlar, bizim için çok büyük bir avantaj. Bir bakışta birbirimizi anlayabiliyoruz. Batu Şallıel, Cengiz Tural, Deniz Beydili, Koray Üsgülen, Tolga Şanlı, Ebru Yeniyol ve Duygu Tarhan. Her biri çok değerli ve hiçbir zaman grubu yarı yolda bırakmadı.
HARUN KOLÇAK HALA BİZİMLE
* Albümde Harun Kolçak’ın son bestelerinden ‘İstersen’ de var. Harun Kolçak ile şarkı yapmak sizin için nasıldı?
Harun Kolçak bize önce çok iyi bir örnek, sonra bir ağabey gibiydi. Yani bu çalışma bizim için mükemmel bir anı ve tecrübe oldu. Kendisinin yeri bizim için çok ayrı.. O, hala müzikle ve bizimle.
* Önümüzdeki projelerinizden bahseder misiniz?
Önümüzdeki projelerimizde yeni bestelerimizi dinleyip, daha güzel ne yapabiliriz ne üretebilirize bakmaya başladık bile. Kasım ayında konserlere başlıyoruz, ‘WDF Albüm Lansman Konserleri’ adı altında Türkiye’nin her yerine gitmeye çalışacağız.