Dünyanın yeni barut fıçısı Tayvan: Çin'in Ukrayna'sı

Başkentler Rus savaşına kilitlenirken Pasifik’te dünyayı tutuşturabilecek kıvılcım çakıyor... Pekin’in ‘Tek Çin’in parçası’ dediği Tayvan’ı, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin ziyaret edeceğine ilişkin gelişme tansiyonu zirveye çıkardı. ABD’nin Ronald Reagan uçak gemisi rotayı Güney Çin Denizi’ne çevirirken Pekin’den gerçek silahlarla tatbikat yanıtı geldi.

Pekin kuzeydeki savaşı fırsat bildi Tayvan’ı yutma planını raftan indirdi

Dünya, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşı kontrol altına almaya çalışırken potansiyeli itibarıyla çok daha tehlikeli olabilecek kriz Asya’da pişiyor. Kuzeydeki savaşı fırsat bilen Pekin yönetimi, ülkenin bir parçası olarak gördüğü Tayvan’a dönük ‘Tek Çin’ politikasını yeniden masaya getirdi. Adayı ana karayla birleştirme amacını yeniden yürürlüğe koyan rejime karşı Batı’dan ‘Tayvan’ın yanındayız’ mesajları geldi.

Sıcak hatta gerçek mermilerle askeri tatbikat ipleri daha da gerdi

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin bölgeyi ziyaret edeceğine ilişkin iddialar ise ipleri gerdi. Askeri seçeneği işaret eden Pekin’den kararlılık mesajları geldi. Çin lideri, ABD Başkanı’yla görüşmesinde “Ateşle oynamayın” dedi. Gelinen noktada Pelosi’nin Asya programında Tayvan’ın yer almaması dikkat çekerken Çin’in Tayvan Boğazı’nda gerçek mermilerle tatbikat başlatması bardağa bir damla daha oldu.

Çin’den savaş provası

Dünya Ukrayna savaşının sarsıntılarını yaşarken Tayvan Adası ekseninde gelişen Çin-ABD krizi, Pasifik’te tedirginlik yaratıyor. Çin liderinin Biden’a, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin Ada’yı olası ziyareti nedeniyle ‘ateşle oynamayın’ uyarısı yapmasının ardından Çin donanması bölgede ‘gerçek cephaneyle’ tatbikata başladı. ABD ve Çin ordularının hareketliliği artarken, Pelosi’nin açıkladığı programda Tayvan’ın yer almaması dikkat çekti.

Müttefiki Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını fırsat bilen Çin, 70 yıldır kabul ettirmeye çalıştığı ‘Tek Çin’ politikası doğrultusunda Tayvan’ı ana karayla birleştirme amacına ulaşmak için Pasifik’i haftalardır ısıtıyor. Çin donanması, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin olası Tayvan ziyareti öncesi Tayvan Boğazı’nda ve Güney Çin Denizi’nde tatbikatlar yaptı. Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA), önceki gün Tayvan Adası’nın karşı kıyısındaki Fucien eyaletine bağlı Pingtan Adaları açığında “gerçek cephane kullanılan” tatbikat gerçekleştirdiğini bildirdi. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ABD Başkanı Joe Biden arasında 28 Temmuz’da yapılan telefon görüşmesi ile aynı gün duyurulan tatbikat, Tayvan Adası’nın 125 kilometre açığında ve Pelosi’nin ziyaret etmesi beklenen Taipei kentine 185 kilometre mesafedeki bölgede icra edildi. ABD Başkanı Biden, Şi Cinping’e adanın statüsünü zorla değiştirmeye çalışmamaları gerektiğini söylemiş, Cinping ise Biden’a Tayvan’ı tanımamaları gerektiğini bleirtip, “Ateşle oynayan yanar” demişti. Çin devlet televizyonu CCTV, önceki akşam saatlerinde yayımladığı haberinde, PLA donanmasına ait, “Tip 055” sınıfı, güdümlü füze taşıyan Yan’an muhribinin Güney Çin Denizi’nde gerçek cephaneyle atış yaptığı tatbikatın görüntülerini paylaştı. Geminin kaptanı Li Cinvey, televizyona yaptığı açıklamada, “faaliyetin yeni harp donanımlarının pratik kullanımına odaklandığı” ve “müşterek komutayı geliştirmeyi ve yeni harp kapasitesinin oluşumunu hızlandırmayı amaçladığını” belirtti. Bu arada PLA, Güney Çin Denizi yakınında da benzer tatbikatlar yapıyor. Çin Deniz Güvenliği İdaresi, önceki gün Guangdong eyaleti açığında başlayacak rutin tatbikat nedeniyle Güney Çin Denizi’nde Makau’nun 89 kilometre güneyine kadar olan bölgenin gemi trafiğine kapatılacağını bildirmişti. Vietnam’a komşu Tonkin Körfezi de topçu talimi nedeniyle salı ve çarşamba günleri kapatılacak. Pelosi’nin doğrulanmayan ziyareti öncesinde ABD ve Çin ordularının Tayvan yakınlarındaki askeri hareketliliği artırdığı gözleniyor.

ABD donanmasının Pasifik’teki 7. filosuna bağlı görev yapan Ronald Reagan savaş gemisinin, hafta başında harp filosuyla Singapur’dan ayrılarak kuzeydoğu yönünde Güney Çin Denizi’ne doğru hareket ettiği bildirilmişti. Güney Çin Denizi’nde egemenlik tartışmalarına konu olan Spartly Adaları’nın yakınlarında seyreden filonun varış hedefine ilişkin açıklama yapılmazken, söz konusu doğrultuda ilerlemesi halinde Tayvan’a ulaşacağı öngörülüyor. ABD’nin Pasifik’teki askeri unsurlarının, liderlerin ve üst düzey yetkililerin ziyaretlerinde güvenliği sağlamak amacıyla yer değiştirmesi sık rastlanılan bir durum fakat bu, iki ülke ordularının bölgede sıcak temas riskini artırıyor. “South China Sea Brief” adlı blokun yazarı, Vietnamlı deniz güvenliği uzmanı Duan Dang, Twitter hesabında, Çin’e ait bir “Tip 052D” destroyer ve bir “Tip 054A” fırkateynin, önceki gün ABD uçak gemisinin 27 kilometre ve 25 kilometre yakınında görüldüğüne dair deniz takip verilerini paylaşmıştı. Bölgede iki ülkenin savaş ve keşif uçaklarının hareketlerinin arttığına dikkati çeken Duan, ABD uçak gemisinin Singapur’dan demir aldığı 26 Temmuz’da Çin’in Spartly Adaları’nda uçak pisti inşa ettiği Fiery Cross Resifi’ne bazı savaş uçaklarını konuşlandırdığını bildirmişti. Duan, uçakların bir süre sonra kuzeye uçarak üslerine döndüğünü belirterek bunun, Çin ordusunun Pelosi’nin ziyareti halinde Güney Çin Denizi’nde gerginliği tırmandırabileceğine dair bir mesaj olduğunu yorumunu yapmıştı. Amerikalı yetkililer, henüz doğrulanmayan ziyaretin yapılması halinde, “ABD ordusunun Hint-Pasifik bölgesindeki güçlerinin ve harp vasıtalarının hareketini artıracağını”, “Pelosi’nin Ada’ya ulaşabilmesi için savaş uçakları, gemiler, keşif araçları ve diğer askeri sistemleri kullanarak iç içe geçen koruma halkaları oluşturacağını” bildirmişti. Amerikalı yetkililer, Çin’in, Pelosi’nin ziyaret kararı alması halinde, Tayvan çevresine uçak gemisi yollayarak uçuşa yasak bölge oluşturabileceğini, savaş uçaklarıyla Pelosi’nin Ada’ya inmesini engelleyebileceğini ihtimal dahilinde görüyordu.

5 soruda Tayvan krizi

Çin neden rahatsız?

Çin Tayvan’ı ayrı bir ülke olarak tanımıyor ve kendi parçası olarak görüyor. ABD kamuoyunda ve Kongre’de ise Tayvan’a güçlü bir destek var. 35 yıldan uzun süredir Kongre’de yer alan Pelosi, Çin’e eleştirel tavırlarıyla biliniyor. Bugüne kadar Pekin’in insan haklarını çiğnemesini eleştirdi, demokrasi yanlısı protestocularla buluştu, 1989’daki katliamı anmak için Tiananmen Meydanı’nı ziyaret etti. Pelosi’nin planı adayı Nisan ayında ziyaret etmekti. Fakat Kovid testi pozitif çıkınca bu ziyareti ertelemek zorunda kaldı. Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, o günlerde Pelosi’nin Tayvan’ı ziyaretinin “tek Çin” ilkesinin tanımladığı “kırmızı çizginin” aşılması anlamına geleceği uyarısında bulunmuştu.

Tayvan Boğazı’nın stratejik önemi nedir?

Tayvan ile Çin anakarası arasındaki cepheleşme, 1949’dan bu yana geçen 70 yılı aşkın sürede bölgede çok sayıda çatışma ve askeri gerilime yol açtı. Tayvan Boğazı, bugün de yeni gerilimlere gebe görünüyor. Geçmişte Portekiz sömürgesi olup “Formoza” adıyla bilinen ada, Pasifik Okyanusu’nun batı kıyısında, ABD’li tarihçi ve askeri strateji uzmanı Alfred Thayer Mahan’ın büyük güçlerinin deniz hakimiyeti stratejilerinin temelini oluşturduğunu öne sürdüğü, okyanusun dar geçitlere ve boğazlara bağlandığı “daralma noktalarının” en önemlilerinden biri olarak öne çıkıyor. Güney Çin Denizi ile Doğu Çin Denizi ve Filipin Denizi arasındaki kritik geçiş noktasında bulunan ada, dünya ticaretinin yaklaşık üçte birinin güzergahı olan bir bölgenin merkezinde yer alıyor.

Ada nasıl ayrı bir devlet haline geldi?

İkinci Dünya Savaşının sona ermesinin ardından, Tayvan’da 1895’teki Birinci Çin-Japon savaşından bu yana süren Japon işgali son buldu. Ada, o sırada Çin Cumhuriyeti’nde iktidarda olan Milliyetçi Parti (Koumintang/KMT) himayesine verildi. Bu dönemde adanın yerli halkı ile Koumintang yönetimi arasında gerilimler meydana geldi. 1947 yılında, “28 Şubat” vakası olarak anılan isyan girişimi Milliyetçiler tarafından kanlı şekilde bastırıldı. Ne var ki ülkede o sırada Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile KMT arasında kanlı bir iç savaş patlak vermişti. Savaş, 1949’da Komünistlerin kesin zaferiyle sonuçlandı. Mao Zıdong önderliğindeki ÇKP, 1 Ekim’de Pekin’de Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) kuruluşunu ilan etti. Yenik düşen KMT mensupları ise Komünistlerin deniz gücünün zayıf olmasından yararlanarak Tayvan Adası’na çekildi. Çan Kay-şek liderliğindeki partizanlar, 1912’de kurulan Çin Cumhuriyeti’nin (ÇC) egemenliğinin adada devam ettiğini ileri sürerek Aralık 1949’da Taipei’yi geçici başkent ilan etti. Taraflar 1979’a kadar savaş halini sürdürdü.

ABD soruna nasıl dahil oldu?

Komünistlerin 3 Eylül 1953’te Kinmen Adaları’nı bombalamaya başlayıp aynı anda Doğu Çin Denizi’ndeki Daçen Adaları’nı tehdit etmesiyle Birinci Tayvan Boğazı krizi patlak verdi. ÇHC’nin 20 Ocak 1955’te Doğu Çin Denizi’ndeki Yicangşan Adaları’nı KMT’den geri alması üzerinde ABD Kongresi, 24 Ocak’ta ABD Başkanı’na Çin Cumhuriyeti’nin deniz aşırı topraklarını koruma yetkisi veren “Formoza Kararı”nı kabul etti. İkinci Dünya Savaşı boyunca Çan Kay-şek önderliğindeki KMT güçlerini bilfiil destekleyen ABD, ilk kez Tayvan konusunda kendine bir tür garantör rolü biçiyordu. ABD hükümetinin bu tutumu benimsemesinde aynı yıllarda Kore Savaşı’nda Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sovyetler Birliği ile Kuzey Kore güçlerini desteklemesi etkili oldu.

'İki Çin' krizi nasıl bitti?

1971’e kadar geçen sürede hangi hükümetin BM’de Çin’i temsil edeceği tartışmalı olmayı sürdürdü. Çin Halk Cumhuriyeti, NATO ülkelerinin büyük bölümü tarafından Çin’in meşru temsilcisi olarak kabul edilmeyi sürdürdü. Varşova Paktı ülkeleri, bağlantısız ülkeler ve İngiltere ile Hollanda, Çin Halk Cumhuriyeti’ni meşru temsilci olarak tanımayı seçti. “İki Çin” olarak adlandırılan bu dönem, 1971’de BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle sona erdi. ÇHC ve onu muhatap kabul eden ülkeler “tek Çin” politikasını benimserken Tayvan’ın ve Çin Cumhuriyetinin BM ve diğer uluslararası örgütlerdeki konumunu belirsiz hale getirdi.

‘Melekler Yuvası’nda bir nesil yok ediliyor

Çin’in Doğu Türkistan’daki sistemli zulmüne dünya sessiz kalıyor insanlık utancı büyüyor. Uygurların çığlığı son olarak İstanbul’da yankılandı. Doğu Türkistan Yeni Nesil Hareketi ile Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliğince Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirilen protestoda Pekin’e ‘Soykırımı hemen durdur’ çağrısı yapıldı. Grup adına konuşan Abdüsselam Teklimakan “3 milyon kişi kamplara kapatıldı. Çocuklar ailelerinden koparılıp melekler yuvası denilen kamplara hapsedildi. Bu bir soykırım” dedi.

Uygur’a zulme dünya artık ‘yeter’ desin

Pekin’in Doğu Türkistanlılara uyguladığı soykırım politikaları 7 ülke ve 11 kentte 100’den fazla STK tarafından protesto edildi. İstanbul’daki eylemde konuşan Doğu Türkistan Yeni Nesil Hareketi Başkanı Abdüsselam Teklimakan, 3 milyondan fazla insanın sebepsiz yere toplama kamplarına kapatıldığını belirterek “Çinli yerleşimcilerin sayısı arttıkça Doğu Türkistanlıların nüfusu azaltıldı. Bunlar kesinlikle katliam ve soykırımdır” dedi.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’da devam ettiği soykırımı pek çok ülke tanımasına rağmen ve Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında anlatılmasına rağmen buna karşı uluslararası çapta bir engelleme girişimi şimdiye kadar olmadı. Ancak bu zulme STK’lar sessiz kalmıyor.

Dünyanın çeşitli ülkelerinde faaliyet gösteren 100’den fazla Sivil Toplum Kuruluşu Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Müslümanlara yönelik insanlık suçları ile etnik soykırımını protesto amacı ile 31 Temmuz’da aynı anda bulundukları ülkelerin Çin elçilik ve konsoloslukları önünde küresel düzeyde ortak harekete geçti.

Aralarında Almanya merkezli Dünya Uygur Kurultayı ile Uygur Hareketi başta olmak üzere toplam 7 ülke ve 11 kentte 100’den fazla STK, Çin’in Uygurlara uyguladığı etnik soykırıma karşı basın açıklaması yaptı.

Dünya genelinde düzenlenen “Soykırımı Hemen Durdur” kampanyası kapsamında Fatih’te de basın açıklaması yapıldı. Doğu Türkistan Yeni Nesil Hareketi ve Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliğince Saraçhane Parkı’nda yapılan basın açıklamasına çok sayıda kişi katıldı. Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve Türk bayraklarıyla slogan atan gruptakiler, “Soykırımı Hemen Durdur” yazılı pankart açtı.

3 milyon insan toplama kamplarında

Grup adına konuşan Doğu Türkistan Yeni Nesil Hareketi Başkanı Abdüsselam Teklimakan, 100’den fazla Müslüman örgüt, aktivist ve akademisyenin katıldığı “Stand4Uygurs Uygurlar için ayağa kalk” sloganlı uluslararası kampanya kapsamında toplandıklarını söyledi. Teklimakan, Doğu Türkistan halkının 70 yılı aşkındır insan hakları ihlallerine maruz kaldığını, 3 milyondan fazla insanın sebepsiz yere toplama kamplarına kapatıldığını belirterek, tüm bu suçların ideolojik olarak İslamofobi ve ırkçılığa dayandığını savundu.

15 binden fazla cami yıkıldı

Çocukların ailelerinden zorla alındığını, evlat edindirildiğini veya “Melekler Yuvası” adı verilen çocuk kamplarına hapsedildiğini anlatan Teklimakan “Bugün Doğu Türkistan’da 15 binden fazla cami yıkıldı veya gece kulübüne dönüştürüldü. İslam veya kültürel kimlikle ilgili her şey terörün alameti olarak belirlenip yok edildi. Çinli yerleşimcilerin sayısı arttıkça Doğu Türkistanlıların nüfusu azaltıldı. Bunlar kesinlikle katliam ve soykırımdır.” dedi.

Çin ürünlerine boykot çağrısı

Teklimakan, buna karşılık Çin menşeli ürünlerinin boykot edilmesini talep ederek, uluslararası kuruluşlardan, insan hakları örgütlerinden ve tüm devletlerden Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne yönelik politikalara karşı tutumlarını açıkça ifade etmelerini istedi. Basın açıklamasının Arapça ve İngilizce de okunduğu etkinlikte parka gelen Uygurlu bir ressam “Soykırımı Hemen Durdur” kampanyasına ilişkin resim çizdi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Pelosi'nin Tayvan ziyareti sonrası Çin'den tehdit: ABD bedelini ödeyecek
Pelosi'nin olası Tayvan ziyareti öncesi dev tatbikat: Çin'den dünyaya gözdağı

Dünya Haberleri