Myanmar’da Arakanlı Müslümanlara yönelik zulüm yıllardır dünyanın gözü ününde devam ederken, vahşetin vicdan yükünü daha fazla taşıyamayan askerler isimlerini gizleyerek yaşananları anlattı. İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye konuşan 6 asker, katliamları işkenceleri ve köy yakmalarını itiraf etti. Askerlerden biri “Gördüğümüz her şeyi vurmak için emir aldık. Masum insanlara işkence etmemi ve yağma yapmamı istediler” dedi.
İSLAM DÜNYASI VAHŞETİ DAHA NE KADAR SESSİZLİKLE İZLEYECEK
İtirafçılar, bütün erkeklerin kurşuna dizilmesi için emir verildiğini de söyledi. Soykırıma tanık olan köylüler ise askerlerin çocuğunu taşıyan genç bir kadını öldürdükten sonra kişisel eşyalarını yağmaladığını söyledi. Myanmar ordusunun 10 ay içinde 200’den fazla köyü yaktığı, insan hakları ihlallerini takip eden Myanmar Witness’ın raporuna yansıdı. Yaşananlar karşısında İslam dünyasına ortak tepki çağrıları yapıldı.
BİR MİLLETİN ÇIĞLIĞI
Myanmar’da yaşananları anlatan itirafçılar, helikopterle köylerin üzerine rastgele ateş edildiğini söyledi. Bir askerin “Yakmak üzere olduğumuz bir evde kız çocuğu gördük. Komutan yine de ateşe vermemizi söyledi. Ev yanarken 15 dakika kadar çığlıklarını duyduk” ifadeleri ise sözün bittiği nokta oldu.
ASKER İTİRAFLARINDA ARAKAN SOYKIRIMI
Askeri cunta yönetiminde bulunan Myanmar’da Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımı, cinayet, tecavüz ve kundaklamalara katılan askerler itiraf etti. Erkekleri kurşuna dizdiklerini, kadınlara okullarda tecavüz ettiklerini, evleri içinde çocuklar olmasına rağmen kundakladıklarını anlatan cunta askerleri, bunu yapmaları için üstlerinden emir aldıklarını söyledi. Kan donduran itiraflar ilk kez kayıt altına alınırken, soykırıma delil olabilecek belgelerin Uluslararası Adalet Divanı’nda Gambiya’nın başvurusu ile açılan davada kullanılabileceği belirtiliyor.
Myanmar’ın Arakan eyaletinde 2012’de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan’daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017’de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı. BM verilerine göre 1 milyondan fazla Rohingalı müslüman komşu Bangladeş’e sığınmıştı. Fişili olarak askeri yönetim altında olan Mıyanmar’da cuntacılar geçtiğimiz yıl seçimle iş başına gelen Aung San Suu Kyi görvden almış ve ardından tutuklamıştı.
ERKEKLERİ KURŞUNA DİZME EMRİ VERİLDİ
2017’den bu yana Arakan’daki Müslüman topluluğu Rohingalılara yönelik soykırım devam ederken cuntanın yaptığı zulmü soykırımda görevlendirilen askerler anlattı. Askerler sivillere yönelik katliamlarını, kadınlara tecavüz ettiklerini söyledi. Halk Savunma Güçlerini desteklemediğini söylemelerine rağmen üç gece köyün okulunda kapalı halde tutulan iki kadın, her gece defalarca sarhoş askerlerin cinsel saldırısına uğramış. Askerlerden Maung Oo İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye verdiği röportajda orduya inzibat eri olarak alındığını zannederken 2022’nin Mayıs ayında bir manastırda saklanan sivilleri öldüren taburda görevlendirildiğini görev anlattı. Oo “Bütün erkekleri toplayıp kurşuna dizmemiz emredildi. En acısı ise yaşlıları ve bir kadını da öldürmek zorunda kalmamızdı” dedi.
GÖRDÜĞÜMÜZ HER ŞEYE ATEŞ EDİYORDUK
Askerler ordunun köye üç grup halinde yaklaştığını ve girerken, erkekler, kadınlar ve çocukların üzerine ayrım gözetmeksizin ateş açtıklarını anlattılar. Onbaşı Aung “Gördüğümüz her şeye ateş etmemiz emredilmişti. Kaçmaya çalışırlara ateş açıyorduk. Kendi birliğimde beş erkeği öldürüp gömdük. Ayrıca köydeki bütün büyük ve düzgün evleri yakmamız da emredilmişti. Ben 4 evi yaktım. O gün 60 ev yakıldı” diyor.
ÇIĞLIKLARINI UNUTAMIYORUM
BBC’nin aktardığına göre köylülerin çoğu aslında daha önce kaçmıştı ama merkezde bir evde yaşayanlar vardı. Thiha adlı paralı asker orada yaşananları “Yakmak üzere olduğum evde içeride kilitli kalmış bir kız çocuğu gördüm. İçeride kız çocuğu gördüğümü komutanıma haber verince ‘Sana gördüğün herkesi öldürmeni söyledim’ cevabını aldım Bunun üzerine evi ateşe verdim. Çığlıklarını unutamıyorum. Hala kulaklarımda duyuyor ve kalbimde taşıyorum” diyor. Aynı birlikteki onbaşı olan Aung da vahşet anlarını “Yürek parçalayıcıydı. Ev yanarken 15 dakika kadar çığlıklarını duyduk” ifadeleriyle anlatıyor.
KÜÇÜK KIZIN YANIŞINI İZLEDİLER
BBC’nin ulaştığı küçük kızın akrabası Akrabası U Myint “Küçük kız kaçmaya çalıştı, ama izin vermediler ve yanmasını izlediler” diyor. Askerlerden Thiha, Yae Myet köyünde gözaltına alınan bir grup kadını anlatıyor. Subay kadınları askerlere verip “Ne isterseniz yapın” demiş. Askerlerin kadınlara tecavüz ettiğini ama kendisinin katılmadığını idia ediyor. Pa Pa ve Khin Htwe ise üç gece köyün okulunda kapalı tutulmuş kadınların defalarca sarhoş askerlerin cinsel saldırısına uğramışlar. Yae Myet köyüne yapılan ve üç gün devam eden baskında en az 10 kişi öldürüldü ve 8 kadın tecavüze uğradı.
ERKEKLERİ SIRAYA ÖLDÜRDÜLER
Paralı asker Maung Oo’nun katıldığı canice olaylar ise 2 Mayıs 2022 günü Sagaing bölgesindeki Ohake pho köyünde meydana geldi. Mensubu olduğu 33. Hafif Piyade Tümeni’nden askerlerin, insanları bir manastıra toplayıp kurşuna dizdiği olaya dair anlattıkları saldırıdan hemen sonra elde edilen görüntülerle eşleşti. Görüntüler bu insanların arkadan ve kısa mesafeden vurulduklarına işaret ediyor. Saldırıya tanık olup kurtulmayı başaran Hla Hla “Kucağında çocuk olmasına rağmen her şeyini aldılar ve vurdular. Erkekleri de sıraya dizip birer birer öldürdüler” diyor. Hla Hla askerlerin telefonda sekiz ya da dokuz kişiyi öldürdüklerini anlatarak övündüklerini duymuş. İnsan öldürmenin ‘nefis’ bir şey olduğunu, bunun ‘en başarılı günleri’ olduğunu söylüyorlarmış. Bir başka kadın kocasının öldürülüşüne tanık olmuş. “Onu baldırından vurdular sonra yüzüstü yatırıp kalçasından sonra da başından vurdular” diyor.
KUNDAKLAMALAR 5 YILDIR SÜRÜYOR
Maung Oo, yaptıklarından pişman olduğunu söylüyor. “Onun için size her şeyi anlatacağım. Herkesin bilmesini istiyorum ki aynı şeyin içine düşmesinler” diyor. BBC’ye konuşan altı askerin tümü Myanmar’ın merkezi bölgelerinde evleri ve köyleri yaktıklarını kabul ediyor. Bu da köy yakmanın direnişe halk desteğini kırmaya yönelik sistemli bir taktik olduğuna işaret ediyor. Açık kaynaklardan elde edilen bilgilerle insan hakları ihlâllerinin izini süren Myanmar Witness (Myanmar Tanıklığı) adlı grup son 10 ay içerisinde bu şekilde köy yakma olaylarıyla ilgili 200’den fazla haberi doğruladığını bildiriyor. Grup bu yakma olaylarının sayısının hızla arttığını Ocak ve Şubat aylarında en az 40 saldırı tespit edilirken, Mart ve Nisan aylarındaki asgari kundaklama saldırısı sayısının 66’ya yükseldiğini kaydediyor.
ADALET DİVANI CUNTANIN SAVUNMASINI REDDETTİ
BM bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Adalet Divanı (UAD), ülkedeki etnik azınlık Arakanlı Müslümanlara ‘soykırım’ yapıldığı suçlamasını kabul etmeyen Myanmar’ın ön savunmasını reddetti. Gambiya’nın yaptığı başvurunun ardından önceki gün bugün alınan kararla birlikte, soykırım suçlamasına ilişkin Güney Myanmar’la ilgili yeni duruşma yapılacak. Bu arada Arakanlı Müslüman olduğu belirtilen bir grup, duruşma öncesi mahkeme binası önünde gösteri yaptı. Göstericiler, ‘soykırımdan kurtulanlar adalet için asırlarca bekleyemez’, ‘Rohingyalılar için adaleti hızlandırın’ yazan pankartlar taşıdı ve Myanmar yönetimi aleyhine sloganlar attı. BM ve uluslararası sivil toplum kuruluşları Arakan’da yaşananları soykırım olarak kabul ediyor.