Akşener'den AK Partili Ünal'a sert tepki: Biz ezelden beri Türkçe konuşuyoruz muhterem

Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, AK Partili Mahir Ünal'ın "Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” sözlerine sert tepki göstererek, " Biz ezelden beri Türkçe konuşuyoruz muhterem, yani Cumhuriyet ile birlikte bizim dilimiz değiştirmedi." dedi. Akşener, Ünal'ın söz konusu söylemine ilişkin sözlerine devam ederek, "Yere batasıca nefretlerini kusmak için aziz Türkçemizi obje yapmalarını kabul etmeyeceğiz." açıklamasını yaptı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Toplantı, AK Parti’den ve milletvekilliğinden istifa ederek İYİ Parti’ye katılan Eşref Fakıbaba’ya rozet takılmasıyla başladı.

Akşener toplantıda AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın 'Cumhuriyet'i ile ilgili söylediği sözlere eleştiride bulunarak, "Sayın Erdoğan'ın kendisinden görmediği herkese karşı duyduğu öfke ve nefretinin dışında, bir de bu arkadaşların bazılarında biliyorsunuz Cumhuriyet nefreti var, fıtratları böyle... Bunun son örneğini de, AK Parti'nin bir grup başkanvekilinin ağzından çıkan sözlerle gördük 'maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir' Şu rezalete bakar mısınız. Tarihi fesli meczuplardan öğrenmiş sözde entelektüelin hezeyan dolu şu analizine bakar mısınız, bu fevkalade aydın arkadaşımız, çığır açıcı düşüncelerini Türkçe dilinde üretemiyormuş, sadece konuşabiliyormuş, düşünemiyor sadece konuşabiliyor, bundan da çok muzdaripmiş. İşte size keşke Yunan kazansaydı diyen ucube zihniyetin ortaya çıkışı. Biz ezelden beri Türkçe konuşuyoruz muhterem. Yani Cumhuriyet ile birlikte bizim dilimiz değişmedi, sadece alfabemiz değişti." açıklamasını yaptı.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Şimdiye kadar milletimize yapacağız deyip yapamadığımız hiçbir şey olmadı. Biz bundan beş yıl önce söz verdik, artık vakit bu sözü tutmanın vaktidir, artık vakit iktidar vaktidir. İYİ Parti iktidara hazır. Milletimizi hakkettiği mutlu, güçlü bir Türkiye'ye ulaştıracağız. Başaracağız, başaracağız, başaracağız.

Ülkemizin yaşadığı kriz sarmalı derinleşiyor. Cepler boşalmaya devam ediyor. Yeni ekonomi modeli diye pazarladıkları ucube model yüzünden ülkemiz can çekişiyor. Bu akılsız ekonomi yönetimi her hafta yeni bir deneyi dayatıyor.

'FAİZCİLERİN EN SEVDİĞİ İSİM ERDOĞAN'

Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde 150 baz puanlık indirimi gitti. Ancak faizlerin düşüşü sadece kağıt üzerinde kaldı. Şirketlerin hiçbiri Merkez Bankası'nın açıkladığı ticari krediye ulaşamıyor. Piyasanın bile itibar etmediği bir Merkez Bankası yok hükmündedir. Bay Kriz'in keyfi uğruna 85 milyonun geleceği ile oynanıyor. Faize karşıyım pozlarına bakmayın, bu dünyada faizcilerin en çok sevdiği kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır.

Milletimiz enflasyon altında ezilirken bankaların ilk 8 ayda geçen yıla göre 5 kat daha yüksek kar açıklamasına bakınca kim faizci? Olan piyasalara, üreticilere, milletimize oluyor. Bu modelden kaynaklanan bedeli milletçe biz ödüyoruz. Yaşadığımız sıkıntıların sebebi bu iş bilmezliktir. Demokrasi olmazsa, güven kalmaz, Güven kalmazsa yatırım olmaz, yatırım olamazsa iş olmaz aş olmaz. İşte bu iktidar artık insanlarımızın güvenini kaybetti, milletimiz güvendi oy verdi ama artık karşımızda '"illetin adamı" diye ambalajlanan Erdoğan yok, yandaşların, lobilerin, faizcilerin adamı Bay Kriz var. Türkiye'yi enflasyon canavarına kurban eden Bay Kriz var.

'ÖĞRETMENLERE MİTİNG TALİMATI VERİLDİ'

Ekonomik kriz almış başını gitmiş bu arkadaş hala açılış peşinde, toplumsal bir çöküşün ayak sesleri artık duyulur olmuş sayın Erdoğan hala hamasat peşinde.

Öğretmenlerimiz AK Parti'nin prangalarına takıldı. İl Milli Eğitim Müdürü'nün Diyarbakır'da öğretmenlerimize Erdoğan'ın mitingi için talimat verildiği ortaya çıktı. Neymiş her okul kendi aralarında 10 kişi getirecekmiş. Şu utanmazlığa bakar mısınız. Sanki bir devlet görevlisi değil de AK Parti il başkanı. Sanki bir devlet görevlisi değil de cast ajansı. İşte size AK Parti'nin devlet anlayışı. Yazıklar olsun.

Bir devlet görevlisi, görevini yaparken devleti yöneten kişilere değil devlete bağlıdır. Kendisini göreve getiren siyasetçiye karşı kişisel minnet duygusuyla hareket edemez. Şahsi fikirlerini talimata çeviremez. Öğretmenlik mesleğinin onurunu zedeleyemez. Herkes ayağını denk alsın, bundan sonra gözümüz bu tip haksız uygulamaların üzerinde olacak. Çünkü üstadın da dediği gibi "Sanma bu tekerlek kalır tümsekte yarın elbet bizim elbet bizimdir"

'GİDERLERSE GİTSİNLER' DEMİŞTİ BİZ GERİ GETİRİYORUZ

İktidarın, ısrarla itibarsızlaştırmaya çalıştığı bir diğer meslek grubu da doktorlarımız. Biliyorsunuz Sayın Erdoğan en son, “Giderlerse gitsinler.” demişti. Belli ki, yetmemiş olacak şimdi de gözlerini kalan doktorlarımıza dikmiş ama biz doktorlarımızı geri getiriyoruz gördüğünüz gibi. Geçtiğimiz günlerde, Sağlık Bakanlığı, bir yönetmelik yayınladı. Bu yönetmelik esasen; mevcuttaki bir açığı, kapatmak için yapılacaktı. Ancak tabii ki, klasik bir AK Parti hareketi olarak, yasakçı ve baskıcı bir yöntem geliştirildi. Normal şartlarda hekimlerimiz, üniversite hastanelerinde, yarı zamanlı olarak çalışırken, muayenehane açamıyorlar. Yani, üniversitelerde, yarı zamanlı çalışmak isteyenlere, tek seçenek bırakılıyor o da, sözleşmeli çalışmak. Dolayısıyla, serbest çalışma hakkı olmayan hekimlerimiz; ya şehir hastanelerinde, ya da, özel hastanelerde çalışmaya, mecbur bırakılıyor. Bu düzen, yaklaşık 10 yıldır bu şekilde işliyor. Ancak hekimlerimiz, bu durumdan dolayı; hem, özlük haklarını, büyük ölçüde yitirdikleri, hem de, özel merkezlerin tahakkümünden, bunaldıkları için; son yıllarda, özel muayenehanelerde çalışmayı, tercih etmeye başladılar.

Bu da, kamuda ve özellikle zincir özel hastanelerde, bazı branşlarda, ciddi doktor açığına, sebep olmaya başladı. İşte geçen hafta çıkan yönetmeliğin, tam olarak, bu açığı kapatması beklenirken; Özel hastanelerin, dışarıdan misafir hekim, konsültan hekim anlaşmalarına, sınırlama getirildi. Bunun için belirlenen oran da, özel hastanenin, toplam hekim sayısının, yüzde 15’i olacak şekilde ayarlandı.

Yani, şöyle düşünün; Avukatların, duruşmaya girecekleri mahkemelere sınır getirilmesi, ne demekse, bu yönetmelik de, doktorlarımız için o demek. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Böyle bir sorun çözme anlayışı olabilir mi? Ayıptır, günahtır. İşte tam da bu yüzden, bugün, milletin gerçek evi olan Gazi Meclisimizde, Milletin Kürsüsü’nde, değerli bir hekim kardeşimizi ağırlıyoruz. Her zaman olduğu gibi, milletimizin gerçeklerini, yine, bizzat milletimizden dinleyeceğiz.

"TÜRKÇE DÜŞÜNEMİYORSAN O SENİN KAPASİTE PROBLEMİN"

Her hafta yaptıkları abuk subuk çıkışlarla artık siyasetin çivisini çıkardılar. Erdoğan'ın son haftalardaki nefret dolu hezeyanlarına tanık oluyoruz. Geçen haftanın talihlisi Kürtler oldu. Eşit ve şerefli olan vatandaşları PKK'lı ilan etti. Kendisinden görmediği herkese karşı öfke duyan bu arkadaşların dışında cumhuriyet nefreti var. Bu ülkenin iradesine dair bastırtamadıkları düşmanlık hissediyorlar. AK Parti'nin bir Grup Başkan Vekili'nin ibretlik sözlerinde gördük. Bu arkadaş her cümlesi ayrı patolojik vaka olan bir açıklama gördük. Rezalete bakar mısın bu sözde entelektüelin hezeyan dolu tespitlerine bakar mısınız. İşte size keşke Yunan kazansaydı diyen ucube bir zihniyetin ortaya çıkışı.

Biz ezelden beri Türkçe konuşuyoruz muhterem, yani Cumhuriyet ile birlikte bizim dilimiz değişmedi. Sadece alfabemiz değişti, kültürümüzün gelişimindeki en önemli adımlardan biri oldu. Türkçe binlerce yıllık kadim tarihimizi birbirine bağlayan taçtır. Eğer okuma yazma oranımız Türki cumhuriyetler arasında en yüksekse bunu Cumhuriyetin eğitim reformlarına borçluyuz. Cumhuriyet, Türkçemizi sarayın zindanlarından kurtarmıştır.

Türkçe okuma yazma oranını yükseltmiş. Cumhuriyetin ne büyük şahlanış olduğunu bir vekile anlatmak zorunda kaldığım için utanç duyuyorum. Bu düpedüz patolojik bir cumhuriyet düşmanlığına kılıf uydurmaktır ve art niyetlidir. Biz bu arkadaşlardan bu ülkenin kurucu değerlerine saygı göstermelerini ya da en basitinden bir hayır duası etmelerini beklemiyoruz. Ama şu yere batasıca nefretlerini kusmak için aziz Türkçemizi obje yapmalarını kabul etmeyeceğiz. Türkçe düşünemiyorsan o senin kapasite problemin. Siz kitap açmayı denediniz de alfabe mi size engel oldu? Yuh olsun.

"KİRLİ AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAKLAR"

Asıl mesele ne biliyor musunuz? 20 yıl boyunca yapamadıklarını gider ayak yapmak istiyorlar. 20 yıl boyunca düşman bildikleri Cumhuriyetimizi yıpratmak istiyorlar.

Bugünkü mücadele AK Parti ve İYİ Parti mücadelesi değildir. Bugünkü mücadele Vahdettin'in gemisine binenlerle Mustafa Kemal'in büyük vizyonunun peşinden gidenlerin mücadelesidir. Ve bizler dimdik ayakta oldukça kirli amaçlarına asla ulaşamayacaklardır. Hürriyetine aşık aziz Türk milletine asla diz çöktüremeyecekler.

DEMOKRASİ ARAÇ DEĞİL AMAÇTIR

AK Parti eliyle devletin niteliğinin de niceliğinin de içi boşaltılıyor. AK Parti iktidarında kendisini devlet görenlerin huzuru için çalışmaya ve çalıştırılmaya başlandı. Artık vatandaşlık kavramına da zarar veriyor. Artık bir tarafta makbul vatandaşlar bir tarafta gayrımakbul vatandaşlar var. Demokrasi bizim için bir amaç değil araçtır diyordu. Ekonomik sorunlarımızın altında Erdoğan'ın demokrasiyi tehlike gören zihniyeti yatıyor. Derin bir nefes alarak huzura kavuşacağımız günlere çok az kaldı. Demokrasiyi bir araç değil amaç olarak yaşatacağımız günlere çok az kaldı.

Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu çağrı bir demokrasi çağrısıdır. Ülkemizin içinde bulunduğu demokrasi krizinden rahatsız olan ama konuşamayan herkesi milletin sesini duymaya milletten aldığı yetkiyle görevini, bizimle birlikte yürümeye davet ediyorum.

Gelin bu kutlu mücadeleye omuz verin. Güneş tepeye varınca gölgeler kısalırmış. Görüyorsunuz İYİ Parti güneşi artık en tepede duruyor. Bırakın kısalanlar kısalsın bırakın kıskananlar çatlasın.

İYİ Parti olarak milletimizi itiraz hakkıyla kavuşturmaya geliyoruz. Herkesi dinleyen, duyan, herkesle konuşan, zengin ve mutlu Türkiye'yi inşa etmeye geliyoruz. Devlete ciddiyet millete hürriyet bizimle gelecek. İYİ Parti iktidarında söz yeniden milletin olacak, emin olun çok az kaldı.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (17)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

AK Parti’den istifa eden Fakıbaba: AK Partili vekilin adamları beni öldürecekti

Güncel Haberleri