Dünyanın en büyük sodalı, Türkiye'nin ise en büyük gölü olma özelliği taşıyan Bitlis'teki Van Gölü'nün suları yağışların azalması ve iklim değişikliği nedeniyle çekildi. Bununla birlikte binlerce yıllık mikrobiyalitler de gün yüzüne çıktı.
Moleküler Biyolog Vedat Atlı, "Bu sene kuraklıktan dolayı Van Gölü iyice çekildi. Van Gölü’nün çekilmesiyle birlikte ortaya mikrobiyalitler denilen yapılar çıktı. Peki, bu mikrobiyalitler nedir? Bu mikrobiyalitler aslında cansız, ruhsuz bir şey değil, taş değil bunlar bakteriler, algler, siyanobakteriler tarafından oluşturulan yapılar. Bunlar nasıl oluşuyor? Van Gölü bildiğimiz gibi minarel açısından çok zengin bir su, sodalı bir göl. Dünyanın en büyük sodalı gölüdür.
Bir de gölün tabanında ortaya çıkan tatlı sular var. Bu tatlı su kaynaklarındaki minarellerle, Van Gölü’ndeki minareller birbirleriyle moleküler düzeyde etkileşim sağladıkları zaman bu bakteriler, algler ve siyanobakteriler tarafından yapılar oluşuyor. Bu yapılar binlerce belki milyonlarca yıl üst üste binerek tıpkı bir gökdelen gibi yükseliyorlar” dedi.
Mikrobiyalitlerin gölün tabanında bazı yerlerde 8, bazı yerlerde 10 metreye kadar yükseldiğini ifade eden Atlı, “Tabi göl geri çekildiği zaman biz bunları daha rahat görebiliyoruz. Bu şaşırtıcı yapılar ortaya çıktı. Bunlar güzel şeyler ama peki bunun çıkış sebebi ne? Göl çekildi, bu sene dehşet verici bir kuraklık var. Yani baktığımız zaman daha önce haziranın, temmuzun başına kadar yaylalarda bekleyen kar, bu sene haziran başında bitti. Yani karda yağmur da az yağdı. Yağış olmadı.
Genel anlamda baktığımız zaman bir de gölü besleyen akarsular var. Bu akarsular üzerinde yapılan tarım faaliyetleri, bilinçsiz sulama yüzünden sular göle ulaşamıyor. Yani havzaya daha az su dökülüyor. Havzaya daha az su dökülmesi ile birlikte kuraklık da olunca göl iyice çekiliyor. Bu tehlike çanlarının çaldığı anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.