Suriye'de 2011'de başlayan iç savaş, Mart 2011 'deki yaklaşık 385 bin varil günlük petrol üretiminin 14 bin varile kadar gerilemesine yol açtı. Toplam üretimin, 150 binlik bölümü ihraç edilirken, kalanı Humus ve Banyas’taki rafinerilerde işlenerek iç tüketimde kullanılıyordu. Suriye Petrol Bakanlığının verilerine göre, 2012’de günlük ortalama 164 bin, 2013’te 28 bin varil olan üretim, 2014’de 14 bin varile düştü.
Ülkenin iç savaş öncesi petrol ihracatı, gelirlerinin yüzde 25'ini oluştururken, bu petrolün yüzde 95'i de AB ülkelerine gidiyordu. Ayrıca, ülkeye yönelik uluslararası yaptırımlar ve savaşın altyapıya verdiği zarar ülkede petrol sektörünü çökme noktasına getirdi.
Rejim, petrol üretimi durunca IŞİD'e yöneldi
Öte yandan, ülkenin savaş nedeniyle durma noktasına gelen petrol üretimi, yaklaşık 250 bin varili bulan ihtiyacını karşılamaya yetmezken, uluslararası yaptırımlarla eli kolu bağlanan Esed rejiminin petrol için IŞİD'e yöneldiği biliniyor. IŞİD kontrolündeki sahalardan rejim kontrolündeki bölgelere tankerlerle ve boru hatları ile iletimin kolay olması, IŞİD'in de finansal ihtiyaçları için Esed rejimini sadık bir müşteri konumunda görmesi karşılıklı ticaretin artmasındaki en önemli nedenler arasında bulunuyor.
Suriye'nin ana petrol sahaları IŞİD'in elinde
Suriye'nin ana petrol sahaları, Irak sınırındaki illeri Deir ez-Zor ve Haseke'de bulunuyor. Irak sınırındaki ülkenin en büyük petrol sahası olan El Ömer'in üretim kapasitesi ise 75 bin varil civarlarında bulunuyor. Ayrıca, IŞİD kontrolünde olan sahaların arasında Humus civarlarında bulunan Şaar, Cahar ve Tanak doğalgaz sahaları da var.
IŞİD'in Rakka'daki diğer bölgelerden elde ettiği petrol üretimi, tankerlere yüklenerek aracı şahıs ve kurumların yardımıyla doğrudan Esed rejimine ulaştırılıyor.
Uluslararası yaptırımlar doğruluyor
ABD Hazine Bakanlığı, geçen hafta, Suriye hükümetine destek verdiği ve Esed rejiminin IŞİD’ten petrol almasına aracılık ettiği gerekçesiyle, aralarında Rusların da bulunduğu, toplam dört kişiyi ve altı şirketi kara listeye almıştı.
Bakanlıktan yapılan resmi açıklamaya göre, adı kara listeye alınan Suriyeli işadamı George Haswani, Suriye rejiminin IŞİD'ten petrol satın almasında "aracılık" yapıyor. Haswani'nin sahip olduğu HESCO Mühendislik ve İnşaat Şirketi de Suriye'de IŞİD tarafından kontrol altında bulunan bölgelerde enerji üretim tesisleri işletiyor.
IŞİD'in petrolcüleri Esed'in ortağı
Adı kara listeye alınan Mudalal Khuri'nin de Esed rejimiyle uzun süren bir ortaklığı olduğu ifade edilirken, rejimin Rusya'daki iş ve finansal çıkarlarını temsil ettiği belirtiliyor.
Kara listedeki bir başka isim olan Rus işadamı ve bir dönem Dünya Satranç Federasyonu Başkanlığını da yürütmüş olan Kirsan Ilyumzhinov'un da Khuri ile ilişkili şirketlerle 1997'den beri finansal ilişkiler içinde bulunduğu ve şu anda Khuri ile birlikte Rusya'daki Financial Alliance Bankası'na sahip olduğu bildiriliyor.
Avrupa Birliği de 2011'de Suriyeli bazı kişi ve kurumlara bir dizi yaptırım uygulayarak, ülkenin ham petrol ve petrol ürünleri ihracatı, ithalatı ve ulaşımını hedef almıştı.
Londra-merkezli uluslararası hukuk bürosu Holman Fenwick Willan LLP'nin raporuna göre, 2010'da ürettiği petrolün yüzde 92'sini Avrupa ülkelerine ihraç eden Suriye, bu satışlardan yaklaşık 3.1 milyar Avro kazanmıştı
AB’nin, Suriye petrol sektörüyle ilişkili olup AB’deki varlıklarını dondurduğu şirketler şöyle:
"Syrian Trading Oil Company (Sytrol), General Petroleum Corporation, Deir ez-Zur Petroleum Company, EblaPetroleum Company, Dijla Petroleum Company, SyrianPetroleum Company, Mahrukat Oil Company, Syrian Company for Oil Transport, The Baniyas Refinery Company, The Homs Refinery Company, Tri Oceans Trading."
Hem petrolde, hem savaşta işbirliği
Suriye'deki yerel kaynaklar, Esed rejimi ile IŞİD arasındaki işbirliğinin sadece petrol ticaretiyle sınırlı kalmadığını, savaş alanına da yansıdığını belirtiyor.
Askeri alandaki işbirliği, rejim için en stratejik bölgelerden biri olan Halep'te gözler önüne seriliyor. Ekim ayında IŞİD, Halep'in kuzeyinde ele geçirdiği sekiz noktadan iki tanesini çatışmaya girmeden rejime teslim etmişti.
Yerel kaynaklar, söz konusu 8 noktanın IŞİD'in eline geçmesi sırasında rejim güçlerinin havadan varil bombası atarak ve karadan topçu ile havan atışlarıyla muhalifleri hedef aldığına dikkat çekmişti. Kaynaklar, IŞİD'in ilerlemesinde rejimin desteğinin belirleyici olduğunu ifade ediyor.
ANKARA/AA