2016 KPSS sonuçları açıklandı. Adaylar tercih kılavuzlarının ne zaman yayınlanacağını merak ediyor. KPSS tercihleri nasıl yapılılr? KPSS tercihinde nelere dikkat edilmeli? Kasım ayında rekor bir katılımla gerçekleştirilen KPSS sınavı sonuçları bugün itibariyle ÖSYM'nin resmi sitesinde yayınlandı. Memur olmak isteyen adaylar aldıkları puanlar neticesinde hangi tercihleri yapabileceklerinin cevabını arıyor.
KPSS TERCİHLERİ NE ZAMAN YAPILACAK?
KPSS sonuçlarıyla birlikte adayların en çok merak ettiği konuların başında “KPSS tercih kılavuzu" yer alıyor. Puanlarını öğrenen adaylar artık bir yandan da kılavuzun ne zaman yayımlanacağını merak ediyordu. ÖSYM tarafından yapılan açıklamayla birlikte tercih kılavuzunun da 21 Aralık'ta yayımlanacağı açıklandı.
21 Aralık'ta tercih kılavuzu açıklandığında haberimizden linkine ulaşabilirsiniz.
KPSS TERCİHİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Kamu Personeli Seçme Sınavına girmiş memur adaylarına tercihlerinde dikkat etmelerini tavsiye ettiğimiz noktaları tekrar hatırlatmak, memur adaylarının doğru ve bilinçli tercihlerde bulunmalarını ve sınırlı sayıdaki tercihlerinden en fazla verimi elde etmelerini sağlamak bakımından bu yazı memurunyeri.com tarafından hazırlanmıştır. Merkezi Yerleştirme için yapılan tercihlerde yapılan hatalar, adayın atanamamasına, atandaığı yerde beklentilerinin karşılanmaması sebebiyle mutsuz olmasına veya onun yerine yerleşecek adayların mağdur olmasına yol açtığından bu yazıda yer alan tavsiyeleri dikkate almanızı öneririz.
ÖNCELİKLERİN BELİRLENMESİ
Tercihlere başlamadan önce önceliklerinizi iyi tespit edin. Yani sizin için nerede ve hangi iş olursa olsun çalışmak mı önemli, yoksa iş konusunda seçici mi davranıyorsunuz.
Tercih kılavuzunun üstünkörü okunması genellikle adayların ilk yaptıkları hatadır. Adayların tercihlerin bitmesinden sonra gözden kaçırdıkları hususlardan yakınmalarını çokça duyduğumuz için öncelikle kılavuzun iyice okunmasını tavsiye ediyoruz. Unutmamalıyız ki bir ömür boyu çalışacağınız ve hayatınızda bazen ailenizden, akrabalarınızdan daha fazla göreceğiniz iş arkadaşlarını ve iş ortamını seçiyorsunuz.
KENDİ SINIRLARINIZI İYİ BELİRLEYİN
Temel tavsiyemiz, tercih yapmadan önce çalışmak istediğiniz,
-hukuki statü,
-şehir,
-kurum,
-kadro,
ile ilgili mümkün olduğunca doğru bilgilenip, bu konulardaki sınırlarınızı iyi belirleyin. Atamanız yapıldıktan sonra unutmayın ki aynı sınavla ikinci kez merkezi yerleştirme hakkınız olmayacak.
Şimdi bu seçeneklere daha yakından göz atalım.
STATÜ TERCİHİ
Tercih kılavuzunda yer alan unvanlar Devlet memuru kadroları olabileceği gibi sözleşmeli personel pozisyonu da olabilir. Derece ya da sınıf sütunu boş olan unvanlar sözleşmeli personel pozisyonlarıdır. Derece ve sınıfları belirtilen unvanlar ise Devlet memuru kadrolarıdır.
Sözleşmeli personelin hakları ve ücretleri, iş teminatı gibi konular, Devlet memurlarından farklıdır. Örneğin "399 sayılı KHK'ye bağlı bir sözleşmeli personel pozisyonuna atanayım, oradan başka bir kurumdaki memur kadrosuna tayinimi yaptırırım" diye düşünürseniz hata yaparsınız. 399 sayılı KHK'ye bağlı bir personelin iş güvencesi memuriyete yakındır ancak başka dezavantajları bulunmaktadır. Örneğin atandığınız KİT'in ilerde geçmek isteyeceğiniz başka illerde şubesi olmayabilir veya atandığınız KİT özelleştirme kapsamına alınabilir. Sözleşmeli personel ile ilgili konularda sitemizde bulunan görüş, haber ve makaleleri inceleyebilirsiniz.
İL TERCİHİNDE BAZI BÖLGELERİN TABAN PUANI DÜŞÜK
Öncelikle adayların geneli tarafından doğru olarak bilinen bir yanlış, Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde yer alan kadro ve pozisyonları kimsenin tercih etmeyeceği düşüncesiyle bölge tercihlerine ağırlık vermektir. Bu düşünceyle hareket eden memur adayları Doğu ve Güneydoğu’daki kadro ve pozisyonlara ağırlık vererek taban puanı yükselmekte, batıda ise bazı kadro ve pozisyonların taban puanları düşük kalabilmektedir. Bu temel stratejiyi herkesin göz önünde tutarak tercih yapabileceğini düşünmelisiniz. Bu sebeple önerimiz, tercihlerinizi tek bölge ağırlıklı değil ülke geneline yaymanız yönündedir.
İl tercihlerini yaparken dikkat etmeniz gereken başka unsurlar da vardır. "Atanayım nasıl olsa başka ile geçerim" mantığıyla hareket etmemenizi tavsiye ederiz. Unutmayınız ki atandığınız bir ilden aday memurluğunuz süresince ayrılma imkanınız olmayacak. Adaylığınız kalksa bile kurum içi ya da kurum dışı nakil yoluyla başka illere geçmek zor bir süreç halini alabilmekte ve bazen hukuki engeller sebebiyle (yerdeğiştirme yönetmelikleri vs.) yıllarca atandığınız ilde çalışmak zorunda kalmaktasınız.
Bu konuda göz önünde bulundurmanız gereken husus, kurum içi naklin her zaman kurum dışı nakilden( başka kuruma atanmak) daha kolay ve daha az çaba isteyen bir imkan olduğudur. Dolayısıyla atandıktan sonra bir süre çalışıp sonrasında il değiştirmeyi düşünüyor iseniz, mümkün olduğunca her ilde teşkilatı olan kurumları seçmeye çalışın. Örneğin Bakanlıkların genel olarak her ilde teşkilatı vardır, oysa belediye, üniversite ya da KİT’ lerde başka ile atanmak için kurum değiştirmeniz gerekir.
KURUM TERCİHLERİNDE BELLİ KISTASLARI GÖZÖNÜNE ALIN
Kurum tercihi yaparken artık eskisi gibi farklı kurumlarda aynı unvanda çalışanlar arasında ücret farklılığı kalmadığını göz önünde tutmalısınız. Yani 666 sayılı KHK ile getirilen ek ödemeler yoluyla aynı unvandaki memurlar hemen hemen aynı maaşı almaktadırlar. Dolayısıyla kurum tercihlerinizi çalışma ortamı, iş yükü ya da yukarıda belirttiğimiz gibi nakil imkanı gibi hususları kıstas alarak yapabilirsiniz.
Ayrıca KİT’leri tercih ederken çalıştığınız kurumun ilerde bir gün özelleştirme kapsamına alınabileceğini ve sizin de ya özel sektör şartlarında çalışmak veya Devlet Personel Başkanlığınca bir kadroya atanmak zorunda kalabileceğinizi unutmayın.
KADRO TERCİHİ YAPARKEN DİKKAT EDİN
Kadro tercih ederken mesleğiniz dışında bir kadroya atanırsanız, kendi mesleğiniz de(mezun olduğunuz okul itibariyle örn. Kimyager, mühendis vs.) çalışmak istediğiniz de unutmayın ki kurum içi unvan değişikleri için de ayrı bir sınava girmeniz gerekebilir. Kurumların görevde yükselme ve unvan değişiklikleri yönetmelikleri gereğince “bir kadroya atanıyım sonra kendi mesleğimin olduğu kadroya geçerim” mantığı istediğiniz şekilde sonuç vermeyebilir.
Ayrıca belirli okul şartı isteyen(teknik okul ya da sağlık meslek lisesi gibi) veya bonservis, ehliyet, sertifika gibi belgeler isteyen kadroları tercih etmeniz, atanmak istediğiniz kadro ya da pozisyonda yarışmak zorunda kalacağınız aday sayısını azaltacağı için sizi öne çıkacak sebeplerdir. Dolayısıyla genel kodların olduğu kadrolar mümkün olduğunca en sona bırakılmalıdır.
Niteliklerinden herhangi birini taşımadığınız kadroları kesinlikle tercih etmeyin.
Memurunyeri.com olarak çok soru aldığımız bir husus da, bir aday hangi öğrenim düzeyinden KPSS’ye girdiyse, ilgili KPSS puanının geçerli olduğu süre boyunca öğrenim düzeyi değişse dahi yapılan tüm merkezi veya kurumsal yerleştirmelerde bu puanını kullanabilir. Örneğin, ortaöğretim puanı olan bir aday puanın geçerli olduğu 2 yıl boyunca önlisans veya lisans mezunu durumuna gelse dahi ortaöğretim puanı geçerlidir ve tercih yapabilir. Aynı durum önlisans mezunu olarak sınava giren adayın lisans mezunu haline gelmesi durumunda da geçerlidir.