Türk modernleşmesinin poetik yanılgısı

Alaattin Karaca

Türk modernleşmesinin Klasik Türk Şiirine yönelttiği önemli eleştirilerden biri, bu şiirin somut gerçeklikten uzak ve soyut olduğu idi.

Tanpınar, bunu biraz da bizde resim sanatının olmayışına bağlar. Çünkü resim, âleme ve nesnelere, öncelikle ‘bakma’yı ve geometrik hassasiyeti gerekli görür.

Klasik şair âleme edilgen bir ayna gibi bakmıyor, doğru! Bu itibarla mimetik poetikaya uygun değil. Âlemi ve eşyayı Haşim’in deyişiyle bir ‘havz-ı hayal’ içinde yeniden inşa ediyor, dış dünyadan aldığı, realitenin sıfır noktası olarak kabul edilebilecek somut gerçekliği, zihinsel bir yaratım (ibda) işleminden geçirip soyutluyor. Necip Fazıl’ın “Poetika”sında formüle ettiği üzere “teşhisten tecrid”e doğru giden bir işlem bu. İslam sanatı, temelde böyle bir zihinsel yaratış sürecinin eseri. Bu yaratışta dikkati çeken ilk özellik, sanatkârı âlem karşısında edilgen, sadece ‘yansıtıcı’ olarak kabul etmemek. Aslında bu yönüyle Divan şairi, nakkaş ya da hattat, modern sanat kuramına uygun olarak âlem karşısında ÖZNE’dir. Evet o da ilkin sanatın sıfır noktasında somut gerçeğe bakar mecburen. Buna ‘âdi nazar’ ya da ‘âdi idrak” aşaması denebilir. Lâkin gerçek sanatkâr, sanatsal yaratımın sıfır noktasındaki bu âdi nazarı aşıp ‘görünmeyen’i, Şinasi’nin ‘basiret basar’ı dediği ‘iç göz’ ya da derunî bakışla keşfedebilen kişidir. İşte tam bu noktada Rimbaud’nun “görülmezi görmek” diye ifade ettiği, belki bizde ‘keşf’ veya ‘özge temaşa’ denebilecek bir vasıfla karşılaşıyoruz.

Bence Rimbaud’nun Georges Izambard’a yazdığı mektupta ifade ettiği; “yalvaç olmak, görülmezi gören olmak” modern şairin en önemli vasfıdır. Çünkü böylece şair edilgen bir yansıtıcı olmaktan çıkarak ibda edici özne konumuna -hem de istisnaî bir özne- yerleşir. Yaptığı şey, sıfır noktasında görülen gerçekliği “sonsuzca ve bilinçle bozup değiştirmek”tir (Rimbaud’nun Mektupları, Çev. Tahsin Saraç, Düşün Yayınevi, 1985, s. 22). Burada modern şairin -âdi idrak’i- bilinçli bir biçimde bozduğu, böylece ‘görülen gerçek’i yıktığı ya da yıkmaya çalıştığı söylenebilir. Kanaatimce Klasik Türk sanatkârı, söz konusu ‘bakış’ı, soyutlama ve yeniden inşa işlemiyle Rimbaud’nun sözünü ettiği ‘özne/ kâhin’ konumundadır. İşte bu, Klasik Türk sanatlarını modern sanat anlayışına akraba kılıyor.

Konudan uzaklaşmadan bir başka meseleye değinmek istiyorum. Modernleşme hareketleri ve fen bilimlerinin etkisiyle Türk sanatı, sanki ruhla bedenin birbirinden ayrı, müstakil şeyler olduğu vehmine kapılarak, Tanzimat’tan sonra derece derece Rimbaud’nun deyişiyle ‘görünen’e; yani somut gerçekliğe odaklanırken ‘sanatsal yaratım’ı, soyutlamayı, özne şairi arka plana itti. İşte bu nedenle anlaşır olmamak, halka hitap etmemek, dilde sadelik vb. sanatın felsefesiyle doğrudan ilgisi olmayan bir tartışma çemberinde sıkışıp kaldı. Sanki sanatın herkese, halka hitap etmesi, anlaşılır, açık olması, somut gerçekliği yansıtması gerektiği gibi bir anlayış revaç buldu. Oysa bugün modern sanatta doğrudan anlatım, açıklık, hatta anlaşılırlık bir eksiklik olarak görülüyor. Nitekim modern şiirin kurucularından Mallarme; “Bence iyi anlatım, doğrudan değil, dolaylı anlatımdır.” (Mallarme’nin Mektupları, Çev. Mazhar Candan, Düşün Yayınevi, 1995, s. 16) diyerek sanatın salt bildirmeyi -dolayısıyla açıklığı- değil sezdirmeyi amaçlaması gerektiğini ileri sürer. Ona göre; “Bir nesneyi nitelendirmek, açıkça belirlemek şiirden alınacak hazzın dörtte üçünü yok etmektir.” (s. 16) Modern sanat, sadece şairin değil, eser karşısında okurun da özne olarak sanatsal yaratıma katılmasını, ondan da üstün bir idrak, sezgi, donanım ve birikim bekliyor; dolayısıyla ‘herkes’e hitap etme derdi yok.

Bence Tanzimat’tan sonraki egemen poetik anlayışın ve Klasik Türk sanatlarına yönelik eleştirilerinin sözünü ettiğim modern sanat poetikaları bağlamında yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.