Zâhirî-Selefî din yorumu

Mustafa Çağrıcı

KURAMER, geçtiğimiz Cumartesi günü “Zâhirî Selefî Din Yorumu” konulu yeni bir sempozyum düzenledi. Bilgi ve fikir düzeyi yüksek tebliğler sunuldu, müzakereler yapıldı.

Prof. Sönmez Kutlu’nun açılış konferansında ifade ettiği gibi Peygamberimizin vefatından sonra farklı kültürlerden, milletlerden topluluklar İslâm’a girdi. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak ortaya çıkan siyasi ve toplumsal sorunlar, çoğu günümüze kadar gelen onlarca fırka, mezhep ve tarikatın doğmasına yol açtı. Bunların her biri, farklı derecelerde birbiriyle çatışan din yorumları geliştirdiler. Bunlardan biri de “zâhirî-selefî yorum”dur.

Konuşmacılardan Yunus Apaydın’ın tanımıyla “Zâhirîlik/Zâhircilik anlayışı, genel olarak, Kur’an ve Sünnet (hadis) lafızlarının zâhir (dış, sözel) anlamlarına riayetle yetinen, ayrıca bir anlam ve amaç sorusu sormayan zihniyetin adıdır.” Yani basitçe “Söz (âyet ve hadis) ne dediyse; lafzî, sözel, literal anlam neyse ona bakarım. Ne amaçla dediğini sormam. Söz’ün dediğine bakarım, demek istediğine bakmam. Söylenmesi gerekeni Söz söylemiştir. Muhtaç olduğumuz her şey Söz’de vardır.”

Selefîliğin iddiasının özeti budur. Ve -doğrusu- Müslüman toplumlar üzerinde belirleyici etkisi olan ulema çoğunluğunun düşüncesi de buna yakındır. İslâm toplumlarının durağanlığı aşamamasının ana nedeni de budur. Özellikle günümüz Selefîliğinin yenilik, yenileşme fikirlerine karşı oluşunun, hatta tümüyle çağa karşı savaş açmasının temelinde bu zihin yapısı vardır.

***

Meşhur tanımda dinin, insanların dünya ve ahiretlerini mutlu kılmayı amaçladığına dikkat çekilir. Eski kaynaklarda dinin bu amacı “celb-i menfaat, def’-i mazarrat” şeklinde formüle edilmiştir. Sempozyumda müzakerecilerden Mehmet Erdoğan hocamız, bu ilkeyi “Dünyama yaramayan dini ne yapayım!” şeklinde basitleştirdi. Mezhep imamız Ebû Hanife de aynı mantıktan hareketle, zahirî din yorumcularının görüşünün aksine, -mesela- zekâtı verilecek malın ‘ayn’ının yerine ‘kıymet’inin de verilebileceğine içtihat etmiştir. Bu ve benzeri fetvaları sebebiyle Ebû Hanife’ye saldıran zâhirci Şâfiî ve Hanbelî ulemasının düşüncesindeki mantıksızlığı Erdoğan Hocamız, yine o zarif üslubuyla “Sen canının istediğini ye; ama fakirin önüne arpa koy!” şeklinde ifade etti.

Neden fakirin önüne arpadan başka bir şey koyamayız? Çünkü hadiste “buğday, arpa…” denmiş. Lafız/söz böyle olduğuna göre, buğday üreten zekât olarak buğday, arpa üreten arpa vermek zorundadır; bunların yerine değerini veremez. Zâhirci Selefî mantık diğer konularda da böyle işler.

Tebliğcilerden Zeki İşcan’ın ifadesiyle “Selefîlik habire üstümüze bir ‘geçmiş’ elbisesi giydirmekte ama geçmişin elbisesi günümüz terzileri tarafından dikilmektedir.” Yani –bize ‘Söz’e dair hiçbir anlama/yorumlama ve seçme hakkı tanınmadan- o ‘Söz’ü de, ‘Söz’ün anlattığı geçmişin ne olduğunu da hem tanımlayan hem de dayatan bugünkü selefî iradedir. Kimlerin Müslüman veya kâfir olduğuna, dolayısıyla kimlerin hür yahut köle-cariye statüsünde olacağına, hatta kimlerin yaşatılacağına veya öldürüleceğine karar veren de aynı iradedir. Modern Selefîliğin teorisyenlerinden Arnavut asıllı Nâsıruddîn el-Elbânî’ye bakarsanız, kendinizi bu akıbetten kurtarmanız için “Müslümanım”, hatta “Sünniyim” demeniz yetmez; “Selefîyim” demelisiniz.

***

Elbette ‘geçmiş’e bağlılık gerekir. Zaten antropolojik ve kültürel olarak geçmişe bağlıyız. Ama Mevlânâ’nın dediği gibi “Yeni şeyler söylemek lazım.” Çünkü yeni şeylerle beslenmediğinde kültürel hayat biter. ‘Söz’ medeniyetimizin kurucusu, en önemli belirleyicisidir. Fakat ‘Söz’ü medeniyetin akışını durduran bir set yapamayız. Mevcut hayatımız da ‘Söz’ün sahibi olan Allah’ın sonsuz iradesinin bugüne dair bir tecellisidir. Dolayısıyla mevcut hayatımızı bugünün gerçekliği içinde yönetmek zorundayız. Kısaca Yahya Kemal’in ifadesiyle “kökü mazide olan âtî” olmamız gerekir.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (11)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.