Kâinat yönetim sistemleri başarısızlığa mahkûmdur

Salih Cenap Baydar

Kamu kurumları için yazılım geliştiren firmalar bazen şu tür taleplerle karşılaşırlar:

- “Bize öyle bir yazılım geliştirin ki bütün işlerimizde onu kullanalım! Biz bir sürü irili ufaklı yazılımla uğraşmak istemiyoruz. Tüm işlerimizi halledeceğimiz tek bir yazılım istiyoruz!”

Bu isteklere bazı yazılımcılar şakayla “kainat yönetim sistemi” talebi ismini verirler.

Yaptığı işi doğru dürüst bilmeyen, öğrenmeye niyeti de olmayan “idareciler”, hem işlerini kolaylaştıracak hem başlarını ağrıtmayacak bir “kâinat yönetim sistemi” talep ettiklerinde aslında liyakatsizliklerini, kifayetsizliklerini, tembelliklerini, iş bilmezliklerini açık etmiş olurlar.

İsterler ki sihirli değnek misali teknolojiler, kuvvetli bir saha tecrübesiyle, sabırla, gayretle, dirayetle, emekle çözmeleri gereken problemleri onların yerine çözüversin. Kendileri, kurumlarının görevlerini yapması için gereken kurumsal altyapıyı kurgulamak, liyakatli kişileri bulup bir araya getirmek, çeşit çeşit bileşenleri tanımlayıp bunları bir ahenk içinde çalıştırmak gibi problemlerle uğraşarak yorulmasınlar. Üstelik bütün bunları tek bir mucizevi araç kullanarak yapsınlar!

İşin doğrusu, böyle bir “araç”, bir beceriksiz idareci fantezisidir. Ham hayaldir!

Kurumların envaiçeşit işlerini yürütmek için, kurumsal kaynak planlama (stok, demirbaş takibi, satın alma, insan kaynakları, iş akışlarının yönetimi), belge yönetim sistemi, arşiv sistemi, muhasebe, mühendislik yazılımları, üç boyutlu tasarım yazılımları, coğrafi bilgi sistemleri, uzaktan eğitim sistemleri, ofis yazılımları, fotoğraf, ses, video düzenleme araçları gibi envaiçeşit yazılıma ihtiyacı vardır.

Bütün bunları tek bir yazılımın yapması ne mantıklı ne de mümkündür.

Liyakatsiz idareciler bir “kâinat yönetim sisteminin” olabileceğine öylesine gönülden inanmak isterler ki, kötü niyetli kimselerce kandırılmaları çok kolay olur.

Devletin (yani halkın) kesesinden büyük paraları, daha da önemlisi çok kıymetli zamanları boş bir hayalin peşinde harcar durur, hiçbir netice alamazlar.

Doğru yaklaşım “entegre sistemler” yaklaşımıdır.

Bir kurumda yüz çeşit yazılım olabilir. Bunda hiçbir mahzur yoktur.

Mesele, bu yazılımların hem kendi görevlerini hakkıyla yerine getirmelerini hem de birbirleriyle verimli şekilde “konuşmalarını”, yani entegrasyonlarını sağlamaktır.

İyi yönetici, -tek başına ve her şeyi idare ettiği tek bir araçla değil- bir orkestra şefi misali yönettiği insanlar, birimler, sistemler vasıtasıyla kurumunun vazifesini yerine getirmesini sağlayan kişidir.

Maalesef bu çarpık anlayışın kültürel bir zemini var. Bu toplumsal bir zihniyet meselesi…

Bunun yansımalarını daha büyük ölçekte, siyasette de gözlemlemek mümkün.

Birçok insanın siyasetten beklentisi, her problemle tek başına uğraşacak süper kahraman misali tek bir kişinin gelip, siyasi, içtimai, iktisadi, felsefi, dini bütün meseleleri çözmesi!

Devletin ise o liderin bütün meseleleri tek merkezden çözmesine yardım eden mükemmel bir araç (yani kâinat yönetim sistemi) olması.

Böyle bir şey mümkün değil.

Peşine düşmemiz gereken, her şeyi çözen bir “Süpermen’in” yönettiği bir kainat yönetim sistemi olmamalı.

Bakış açımızı değiştirmek zorundayız.

Tecrübe ettiğimiz problemler, hepimizin problemi… Gerçek bir çözüm ancak hepimizin katkılarıyla mümkün olabilir.

Birilerinin, problemlerimizi bizim adımıza çözmesini beklemekten vazgeçmeliyiz.

Toplum olarak görev ve sorumlulukları bir elde toplamayıp dağıttığımız, doğru işi doğru kişiye verdiğimiz, yani emanetleri ehillerine teslim ettiğimiz ve sıkı şekilde denetleyebildiğimiz bir yapıya ihtiyacımız var.

Yakamızı tanrı-yöneticilerden ve kainat yönetim sistemlerinden kurtarmak zorundayız.

Bunların sağlıklı neticeler vermediğini, defalarca yaşayarak tecrübe ettik, yine ediyoruz.

Devlet sağlıklı çalışmıyor, problemler -çözülmek şöyle dursun- üst üste yığılıp duruyor.

Gittikçe -her alanda ve her anlamda- fakirleşiyoruz.

Bize alternatif bir liderden ziyade köklü bir zihniyet değişikliği lazım.

O zihniyet değişikliğini yapabilecek olan da sadece biz kendimiziz.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.