Anayasa değişikliği önerisi, Bahçeli?

Semra Alkan

Pazartesi günü Ankara Bilkent Otel’de güçlendirilmiş parlamenter sistem anayasa değişikliği önerisi toplantısına katıldım.

Baştan söyleyim… Reform önerisi gerçekten kapsamlı bir çalışma…

151 sayfa, 84 madde, 9 başlıkta değişiklik… Mottosu; “Şimdi demokrasi zamanı”

Şunu özellikle belirtmek isterim:

6 farklı partinin bir araya gelerek anayasa metninde uzlaşmaları çok değerli…

Diğer taraftan maddeler ile ilgili eksikler, eleştiriler elbette olabilir. Örneğin, sembolik bir cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi… Önemli olan bu eleştirilerin metni hazırlayan kurmaylar tarafından dikkate alınmasıdır.

***

Şimdiye kadar 6’lı Masa’yla ilgili en çok ne söylendi?

“Somut adımların atılmadığı ve kitleleri heyecanlandıran bir yapının henüz hissedilmediği…”

Bu noktada, anayasa değişikliği önerisi, konusu itibariyle “teknik” bir çalışma olduğu için toplantıyı izleyen kitleleri ilk bakışta heyecanlandırmamış olabilir.

Ve fakat keyfilik, yozlaşma, çürüme gibi kavramların yükseldiği, adalet, ifade özgürlüğü, şeffaflık, hesap verilebilirlik, rasyonellik, kalkınma, refah gibi kavramların da yara aldığı böylesi bir dönemde 6’lı Masa’nın anayasa değişikliği önerisi son derece değerlidir, önemlidir.

Bununla birlikte reform önerisi somut bir çalışma olarak da belirtilebilir.

***

Dünkü konuşmasında MHP lideri Devlet Bahçeli, Mayıs 2021’de ‘100 maddelik anayasa taslak metni’ni açıkladıklarını belirtti.

6’lı Masa’nın reform önerisinden hemen sonra Bahçeli’nin bu açıklaması dikkat çekicidir. Açıkçası Cumhur İttifakı’nın 6’lı Masa’nın çalışmasından rahatsız olduğu düşüncesindeyim.

Ayrıca seçime bu kadar az bir süre kalmışken… Bahçeli’nin ‘100 maddelik anayasa taslak metni’ni hatırlatmasının kitleler üzerinde etkisi olmayacağı aşikârdır. Burada asıl Cumhur İttifakı olarak anayasa önerisini kitlelere sunmaları önemlidir. İşte o zaman bu konu kalabalıkların dikkatini çeker.

Diğer türlü kendi anayasa taslak metnini kürsüden göstermekten başka bir işe yaramayacağı düşüncesindeyim.

***

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yürütme gücünün tamamını Cumhurbaşkanına sunmak yanında yasama organını zayıflatmış; yargının kontrolünü Cumhurbaşkanına sunmuştur. Böylece devletin birbirinden ayrı olması ve birbirini denetlemesi gereken üç temel fonksiyonunu tek bir kişinin iradesine bağlı hale getiren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, hukuk devletinin aşınmasına, anayasal hak ve hürriyetlerin tamamının güvencesiz kalmasına yol açmıştır…” (Kaynak: 6’lı Masa’nın 151 sayfalık anayasa değişiklik önerisi / Genel gerekçe bölümü)

Açıkçası bu açıklama, şu an yaşanan tıkanmanın altında yatan sebepleri tokat gibi suratımıza çarpıyor. Ve anayasa değişiklik önerisine neden ihtiyaç duyulduğunu da gösteriyor.

Reform önerisinin detaylarına baktığımızda…

Partili cumhurbaşkanlığı döneminin kapanacağı, parti kapatmanın ve dokunulmazlığın kaldırılmasının zorlaştırılacağı, meclisin denetim yetkisinin güçlendirileceği, cumhurbaşkanının milletler arası sözleşmelerden bir gecede çıkamayacağı, bütçe yetkisinin meclise iade edileceği gibi maddeler önemlidir.

Görünen o ki; reform önerisiyle birlikte; etkin ve katılımcı bir yasama; istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir bir yürütme; bağımsız ve tarafsız bir yargı; kurumsal kültürün hâkim olduğu bir kamu yönetimi ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşası hedefleniyor.

Allah aşkına bu hedeflere kim itiraz eder?

Bu soruyu özellikle sordum. Son dönemde sistem ile ilgili yaşanan sıkıntılar tüm kesimler tarafından çok ciddi şekilde hissediliyor.

Bu noktada, Ekim ayındaki yazımdan küçük bir bölümü hatırlatmak isterim:

“Aylardır sahadayım ve açıkçası hemen hemen tüm kesimlerle (muhafazakâr-seküler-Kürt) görüştüm. Soru sorduğum tüm taraflar ekonomi başta olmak üzere şikâyetlerini bir bir anlatıyor, ama asıl bir noktada tıkanma yaşanıyor denilebilir. O da şu an içinde bulunduğumuz sistem… Bu sistem dolayısıyla kalabalıklar yaşanan sıkıntıların farkında ve tarafların ifadesiyle; ‘kendilerinden olmayan bir aday’ önümüzdeki dönemde cumhurbaşkanı adayı olursa sorunların daha da şiddetleneceği düşünülüyor.

Dolayısıyla anayasa değişiklik önerisinin kitlelere iyi anlatılmasının önemli olduğu düşüncesindeyim. Zira tasarıyı hazırlayan komisyon üyelerinin önümüzdeki günlerde medya organlarını, baroları, sivil toplum kuruluşlarını, meslek örgütlerini, iş dünyasını, sendikaları, kadın ve gençlik örgütlerini ziyaret edeceği ve altı siyasi partinin Türkiye genelinde ortak programlar düzenleyerek sivil toplumla bir araya geleceği belirtildi.

İşte bu bilgi çok önemli…

Anayasa değişikliği önerisi şu anda tavanın dikkatini çekti. Önemli olan ise tabanın dikkatini çekmesidir. Bunun için de tüm kesimlerle görüşmelerin yapılması, akademik bir dille değil de yalın bir dille bütün platformlarda bu konunun anlatılması gerekiyor. Böyle bir yöntem izlendiğinde kitlelerin dikkatini çekeceği düşüncesindeyim.

***

KISA KISA

Toplantıda 6 lideri bir arada görmek önemliydi. Yalnız liderler sunum sonrasında birkaç cümle açıklama yapsa iyi olurdu, sıcak bir görüntü ortaya çıkardı.

Seçime bu kadar az bir zaman kalmışken asıl yük liderlerin omzunda… Ve kalabalıklar özellikle liderlerin söylediklerine dikkat kesiliyor.

*

Toplantı öncesi ve sonrasında birçok kişiyle görüştüm. Özellikle Ankara gazetecilerini dinledim. Açıkçası İstanbul’dan pek farkı yok. Hemen hemen herkesin gündemi ortak aday konusu… Ayrıca CHP, İYİ Parti arasındaki mesaj trafiği konuşuluyor. Bir de kulis bilgisi olarak... Başkanlığı Erdoğan’ın kazanacağı, meclis çoğunluğunu ise muhalefetin elde edeceği bir senaryo dillendiriliyor. Tabii bu senaryo şu anki verilere göre…

*

Reform önerisi seçim kazanıldıktan sonra hayata geçirilecek bir çalışma… Dolayısıyla öncelikle seçimin kazanılması gerekiyor. Bu noktada, seçim kampanyasına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başladığı söylenebilir. Hatta kampanyanın bu kadar erken başlamasının pek de uygun olmadığı belirtiliyor. Ben bu fikirde değilim. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan seçime kadar kampanyanın etkisini artırarak devam edecek görünüyor. Açıkçası çok zor bir dönemden geçiyoruz. Ekonominin hali ortada… Dolayısıyla, böylesi zor bir dönemde seçmeni bir arada tutmak için seçime kadar ne gerekiyorsa yapılacak görünüyor.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.