Kılıçdaroğlu’ndan esnafımıza yönelik çözüm önerileri

Semra Alkan

Aynı anda birden çok krizin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Hayal edemeyeceğimiz zorluklarla dolu bir dönem de denilebilir belki de…

Yıllar içinde yaşanabilecek gelişmeler aylar ve hatta günler içinde yaşanabiliyor. Şöyle bir baktığımızda, yakın coğrafyamızdaki çoğu ülke hemen hemen aynı sebeplerle türbülansın içinde denilebilir. Bir taraftan olaylar kontrol edilmeye çalışılıyor ve fakat ilk defa ülkeler bu denli zorlanıyor.

Öte yandan, böylesi belirsizliklerin, zorlukların yaşandığı bir dönemde biz, ülke olarak son dönemde nelerle uğraşıyoruz… Kısaca belirtmek isterim.

Şöyle ki:

Liyakat, ehliyet, şeffaflık kavramlarının unutulduğu tam da bugünlerde GATA’daki Başhekim Yardımcısının tavrı, sözleri bu kavramların ne kadar değerli olduğunu bizlere yeniden hatırlatmadı mı?

Ve ayrıca soruyorum: bu noktaya gelene kadar hiçbir yetkilinin dikkatini çekmedi mi ya da rahatsız etmedi mi bu “kişi”? İlla sosyal medyada milyonların mı dikkatini çekmesi gerekiyor?

Bir tarafta Dolar, Euro rekor üstüne rekor kırarken, diğer tarafta “Döviz kuru benim için önemli değil” sözleri nasıl ifade edilir merak ediyorum doğrusu…

Her bir artışın bizlere ek faturalar olarak geri geldiği, ocaklara ateş düştüğü görülmüyor mu?

Sanayicinin, çiftçinin, esnafın bir anlamda tüm üreticilerin maliyetlerinin arttığı görülmüyor mu?

İşsiz gençlerimizin seslerinin iyice kısıldığı, umutlarının daha da kırıldığı fark edilmiyor mu?

Bir taraftan “yerli ve milli” kavramı her alanda kullanırken, diğer taraftan Türk Liramızın değerinin gittikçe düşmesi nasıl izah edilir?

Açıklanan enflasyon ile marketlerde gördüğümüz gerçek enflasyon arasındaki makasın gittikçe açıldığı fark edilmiyor mu?

Devam ediyorum:

Doğu Türkistan’daki toplama kamplarındaki Uygurların serbest bırakılmasıyla ilgili olarak; 39 ülkenin Çin Yönetimine ortak bir mektup göndermesi konusunda, bu ülkelerin içinde bizim olmamamız yetkilileri hiç rahatsız etmiyor mu?

Bu noktada: Mazlumların her daim yanında olan ülkemiz söylemine ne oldu?

En başından beri hepimizin sevgisini, güvenini kazanan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın hasta-vaka konusunda yaptığı son açıklamalar sonrasında güven duygusunun zedeleneceği öngörülemedi mi? Ki Sayın Koca, kriz iletişiminde bu açıklamaya kadar son derece başarılıydı…

Uzaktan eğitim sürecinde, çocuklarımız hâlihazırda internet konusunda sorun yaşarken, bu konu üzerinde hala çalışıyoruz denmesi nasıl izah edilir? Sürecin başlamasıyla birlikte bu konuda sorun yaşanacağı ortadayken… Bu gibi sorunlar üzerine okullar açılmadan çalışılsaydı nasıl olurdu?

Hep aynı konukları programlarında ağırlayan program sorumlularının ve hatta kanal yönetimlerinin basın özgürlüğü konusunda ne düşündüğünü merak ediyorum doğrusu… Elbet bugünlerde geçecek… Asıl o zaman şu an yaşananları nasıl izah edecekler?

MetroPoll Araştırma Şirketi’nin Eylül 2020 tarihli yaptığı bir araştırmada ekonomi konusunda belirtilen soru ve cevaplar dikkatimi çekti. Şöyle ki;

Sizce ülke ekonomisini en iyi kim yönetir sorusuna verilen cevaplar arasında, Hazine ve Maliye Bakanının düşük bir puan alması haber değil elbet… Asıl haber, % 46,2’lik kısmın “fikrim yok/yanıt yok” cevabını vermesidir. Bir anlamda bir bıkkınlık, bir umutsuzluk söz konusu… Daha doğrusu gelecek için umutların gittikçe zayıfladığı olarak da belirtilebilir.

Tam da bu cevap üzerine; muhalefet partilerinin / yetkililerinin daha çok konuşmaları, yorum yapmaları gerekmez mi?

Özetle, etrafımızda bu kadar kriz varken, ülkelerdeki sorunlar daha da derinleşirken birbirimize daha da güç vermemiz, birlik olmamız gerekmez mi?

Ne yazık ki yaşananlar tam tersi…

KILIÇDAROĞLU’NDAN ESNAFIMIZA YÖNELİK ÇÖZÜM ÖNERİSİ

Koronavirüs sürecinde en çok etkilenenler arasında yer alan “esnaflarımız” ile ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun esnafa yönelik açıkladığı 17 maddelik çözüm önerisi paketinin çok değerli olduğu düşüncesindeyim. Hiç şüphesiz tüm maddeler çok önemli ve fakat özellikle aşağıda belirttiğim maddelere daha da öncelik verilmesi gerekir. Zira son dönemde yazılarımda da belirttiğim üzere; esnaflarımızın şikâyetleri, istekleri ile ilgili olarak, özellikle aşağıdaki maddelere öncelik verilebilir:

“Esnafımızın kullandığı krediler, faizsiz ve ödeme gücüne göre taksitlendirilmelidir.

Kiralarda stopaj kaldırılmalıdır.

Esnafın sosyal güvenlik primleri, işyerlerinin kapalı olduğu dönemde Hazine tarafından karşılanmalıdır.

Esnafa salgın sürecinde haksız-insafsız ceza yazılmamalıdır.

Kamu kurumları, iş yerleri kapalı olduğu sürece kiracısı olan esnafımızdan kira almamalıdır.

Esnafımıza yönelik icra işlemleri durdurulmalıdır.

Pandemi boyunca zarara uğrayan esnafa kira desteği sağlanmalıdır”

Son olarak, bu zor zamanlarda Kılıçdaroğlu’na esnaflarımızın sesi olduğu için ayrıca teşekkür ederiz.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.