Babacan'dan Cumhur İttifakı'nın 'Not alıyoruz' çıkışına yanıt: Bizim epey kalın bir not defterimiz var

Deprem felaketinin ardından bölgede 9 gün kalan DEVA Partisi lideri Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli'nin, tehditkar bulunan ve tepki çeken "Not alıyoruz" çıkışına yönelik "Bizim epey kalın bir not defterimiz var. Günü gelince bunların hepsinin gereği yerine gelecek. Ben de ona soruyorum, vatandaşın soruları olarak derleyip soruyorum. İlk 48 saatte ne yaptın, kime ne talimat verdin?" ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, deprem felaketinin etkilediği kentleri ziyaret etti. Afetin ardından aralıksız 9 gün arama kurtarma çalışmalarını yerinde izleyen Babacan, eksiklik ve gözlemlerini Gazete Duvar’a anlattı.

Bu hafta yeniden bölgeye gideceğini belirten Babacan, depremin ardından "çadır feryadı" olduğunu söyleyerek "Özellikle kuzeye doğru gittikçe sorun daha da ciddileşiyor. Adıyaman, Maraş, Malatya geceleri çok soğuk. İnsanlar ateşin etrafında toplanarak battaniyelere sarınıp sabahlıyor. Dolayısıyla çadır ihtiyacı çok acil. Hükümet, “bunu tek elden ben yürüteceğim” dedi. Vatandaşın birbirine çadır konusunda yardım ulaştırma imkânı da kalmadı. Bunun yanı sıra acilen konteyner üretilmesi gerekiyor. Seyyar tuvaletler, seyyar duş kabinleri de çok büyük ihtiyaç" diye konuştu.

'MERKEZİ HÜKÜMET BU İŞİN ALTINDAN KALKAMAYACAK'

DEVA lideri, iktidarın gündemden düşmeyen yardım yayınına ilişkin de şunları söyledi:

"İktidarın düzenlediği yardım kampanyasında milyarlar havada uçuştu. İnsanlar dişinden tırnağından artırdığı 50-100 lirayı bağışlayacakken, bir baktı milyarlar uçuşuyor. Demek ki paraya ihtiyaç yok. Üstelik bir de “50 milyon sana az, sen 100 milyon ver” gibi cümleler kurdular. Yani yardımlar ilk 1-2 haftaki gibi değil. Bu da soruna neden olacak. Çünkü merkezi hükümet kendi başına bu işin altından kalkamayacak. Bunun arkasında, “Her şeyi ben yapacağım” tutumu var. “Bağışsa onu da ben yaparım. Benim bankam bağışladı” motivasyonu var."

‘CUMHURBAŞKANI'NIN HAKARETLERİ MUHALEFETE DEĞİL MİLLETE’

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın süreç içinde muhalefeti hedef alan sert açıklamaları oldu. Siz bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Babacan, şu yanıtı verdi:

"Bunlar eleştiri değil, kin, nefret ve hakaret. Okuduğu metnin ya da prompterın dışına çıktığı anda hemen öfke, hakaret ve tehdit. Metni yazan arkadaşlar muhtemelen bu işin vahametini biliyor, metne bunları koymuyorlar ama metnin dışına çıktığı zaman içindekini dışarıya vuruyor. Şu anda insanlar “Çadır yok”, “Gıdanın ulaşmadığı yerler var” diyorsa bu vatandaşın feryadı. Muhalefet partileri de bu feryadı tabii ki dillendirecek. Aslında bu hakaretleri muhalefete değil, milletin kendisine. Yardım feryadında olan herkese hakaret etmiş oluyor. Bulunduğun makam hakaret ve şikâyet etme makamı değil. Bulunduğun makam ihtiyacın gereğini yerine getirme makamı. Onun için oradasın. Bu millet onun için seçti.

‘YAPAMIYORSAN BIRAKACAKSIN, O GÜNLER DE YAKIN’

2018 yılında, “Bütün yetkiyi bana verin bakın nasıl meseleleri çözeceğim” demedi mi? Ama olmadı işte. Hiçbir şeyi çözemedi. 2018 yılından bu yana Türkiye’de iyiye giden hiçbir şey yok. Zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. Bugün yoksulluğun daha yaygınlaştığı bir Türkiye var. Sabit gelirli herkesin yoksullaştığı bir Türkiye var. Tüm yetkiyi elinde topladın ama yapamadın. Ama bu yapamamanın, becerememenin psikolojisiyle kimseye hakaret etmenin gereği yok. Görev sürenin son gününe kadar görevini yerine getirmek zorundasın, çünkü yetki sende. Yapamıyorsan da bırakacaksın. O günler de yakın, sayılı gün var yani."

'BİZİM EPEY KALIN BİR NOT DEFTERİMİZ VAR'

Babacan Cumhur İttifakı liderlerinin tepki çeken “Not alıyoruz” açıklamaları hakkında şunları söyledi:

"Bizim epey kalın bir not defterimiz var. Günü gelince bunların hepsinin gereği yerine gelecek. Ben de ona soruyorum, vatandaşın soruları olarak derleyip soruyorum. İlk 48 saatte ne yaptın, kime ne talimat verdin? Basit bir soru. Çıksın, “İlk 48 saatte şunu yaptım, şunun talimatını verdim” desin. Ya da “Benim talimat vermeme gerek yoktu. Şu bakanın şu işi yapması gerekiyordu, yapmadı” desin. Biz bunların cevabını bir an önce bekliyoruz."

‘EĞER BİR İSTİFA GEREKİYORSA İSTİFA ETMESİ GEREKEN BİR KİŞİ VAR’

DEVA lideri, "İktidardan gelen, “Siyaset zamanı değil” açıklamaları kayda geçti. Depremi siyasetten bağımsız düşünebilir miyiz? Öte yandan da toplumun bir kesiminde deprem nedeniyle iktidar kanadından bir istifa beklentisi var. Bu süreçte istifa gelmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Şu andaki sistemde alt düzeydeki bir kamu yöneticisinin istifasının bir anlamı yok çünkü yetki bir kişide toplanmış durumda. Bu sistemde, o bir kişi talimat vermedikçe kimse kılını kıpırdatamıyor. Eğer bir istifa gerekiyorsa istifa etmesi gereken bir kişi var. Yoksa zaten yetkisi olmayan, gücü olmayan, sorumlusu olduğu kurumla ilgili bilgisi, becerisi olmayan insan istifa etse ne istifa etmese ne? Şu anki yönetim sisteminde istifa müessesinin bir anlamı yok. Bütün yetki, sorumluluk bir kişide. İstifa edilmesi gerekiyorsa bir kişinin yapması gereken iş. Suçu kimseye yıkmasın."

Babacan, "İşaret ettiğiniz tek kişinin istifa etmesi gerekiyor mu?" sorusuna karşı da "Zaten istifa etse de etmese de millet ilk seçimde görevden alacak. “Olmadı” diyecek. “Bütün yetkiyi üzerine aldın ve yapamadın” diyecek. İstifaya gerek yok, en güzeli milletin seçim günü görevden alması" dedi.

‘SİYASET YAPMAYIP NE YAPACAĞIZ’

Babacan, "Depremi siyasetten bağımsız düşünebilir miyiz?" sorusuna ise şu cevabı verdi:

"İşine gelince siyaseti kutsallaştırıp, işine gelmeyince siyasete “Tu, kaka” dememek lazım. Bu ülke sorunlarını çözecekse, meşru, demokratik, siyaset yoluyla çözecek. Siyaset yapmayıp ne yapacağız? Sahada gördüğümüz kötü tabloyu anlatmayalım mı? Kendisi ilk sabah siyaset yapmaya başladı. İlk gün çıkıp tehdit, hakaret savuran cumhurbaşkanının kendisi. Bunlar siyaset olmuyor da biz vatandaşın sorduğu soruları dillendirince mi siyaset yapmış oluyoruz? Kimse kusura bakmasın bu siyaset falan değil. Vatandaş bana soruyor, “Niye geç kaldı bu devlet” diyor. Ben de soruyorum: Niye geç kaldı?"

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Minibüsünü dükkanın önüne park etti, döndüğünde hayatının şokunu yaşadı! Korkutan anlar kamerada
Yüksek faturayla başı dertte olanlara güzel haber: Bunu yapan 150 TL indirimi kapacak!
Depremde çocuklarını unutup kendilerini sokağa attılar! 7.5'lik ikinci depremde anaokulunda yaşanan panik kamerada

Güncel Haberleri