Hastalıklara karşı tıbbi yardım alınması gerektiği gibi, doğa tarafından bizlere sunulan doğal takviyeleri de kullanmak gerekiyor. Hem doğal olan hem de bin bir hastalığa şifa olan bu nimetlerin önemi ise ancak kullanıldıkça anlaşılıyor.
Doğada kendiliğinden var olan ve şifa dağıtan binlerce nimet bulunuyor. Ancak, birçoğumuz bu nimetlerden bir haber yaşıyoruz. Özellikle söz konusu nimetlerden biri var ki ondaki kalsiyum oranı sütten bile daha fazla. İşte, faydalarını duyunca "Neden daha önce öğrenmemişim" diyeceğiniz o ağaç yaprağı...
Doğanın bize sunduğu mucizevi nimetlerden biri olan dut yaprağı, içerdiği değerli besin maddeleri ile gerçek bir sağlık hazinesidir. Sadece tadıyla değil, sağlığa olan etkileriyle de büyüleyici olan bu yaprak, ne yazık ki hak ettiği değeri görememektedir. İşte dut yaprağının sağlığımıza olan bu katkıları ve görmezden gelinmesinin sebepleri:
SÜTTEN 25 ISPANAKTAN 10 KAT DAHA FAZLA...
Dut yaprağı, sütten 25 kat fazla kalsiyum içeriği ile kemik sağlığını desteklemekte büyük rol oynar. Aynı zamanda ıspanaktan 10 kat daha fazla demir içerir, bu da vücuttaki demir eksikliği sorununa doğal bir çözüm sunar. Ancak, bu değerli özelliklerine rağmen dut yaprağının sağlık açısından potansiyeli yeterince anlatılamamıştır.
Özellikle şeker sorunu yaşayan bireyler için dut yaprağının sağladığı faydalar oldukça etkileyicidir. Şeker seviyelerini dengelemedeki etkisi neredeyse akıl almaz düzeydedir. Ancak ne yazık ki, bu doğal çözümün etkileri yeterince duyurulmamış ve kamuoyunun dikkatini çekememiştir.
Dut yaprağının daha da dikkat çekici yönlerinden biri, ucuz ve hatta bedava olmasıdır. Ancak basın ve medya organlarının dikkati daha çok ticari ilgiye yönelmiştir. Bu yüzden, doğal ve sağlıklı alternatiflerin arasında yer alan dut yaprağı, ne yazık ki gereken reklam ve tanıtımı alamamıştır.
Sağlığımız için büyük faydalar taşıyan dut yaprağının bu kadar az bilinmesi ve görmezden gelinmesi, aslında toplum olarak önem vermemiz gereken bir durumdur. Sağlık alanında doğal çözümlere yönelmek ve değerli nimetlerimizi daha fazla tanımak, genel yaşam kalitesini artırmak adına atılması gereken önemli bir adımdır.