İsmail Demir'den yaptırıma ilişkin açıklama: Endişeye mahal yok

Son dakika haberi... ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı S-400 yaptırım listesinde adı geçen Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, "Metinde, bu tarihten önce imzalanmış anlaşmalar ve mutabakatları etkilemeyeceği var. O yüzden endişeye mahal yok" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, AA Finans Masası'na konuk oldu.

ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı S-400 yaptırım listesinde adı geçen Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, tek taraflı yaptırımları 'hukuken de siyaseten de yanlış bir adım' diye nitelendirerek, "Bu yapılanların dostluğa, müttefikliğe sığmadığını sürekli olarak belirttik. Projelerimiz genelde savunma sanayisi şirketleri üzerinden yürür ve bunların hiçbiri yaptırım kapsamında değil. Metinde, bu tarihten önce imzalanmış anlaşmalar ve mutabakatları etkilemeyeceği var. O yüzden endişeye mahal yok" dedi.

ABD'nin, kısa adı CAATSA olan yasa kapsamında Savunma Sanayii Başkanlığı ve bazı yöneticilerine yönelik aldığı yaptırım kararına değinen Demir, konunun geçmişinin 2017 yılına dayandığını ve 3 yıldır zaten beklemede olduğunu söyledi.

Demir, çeşitli ortamlarda ABD'li muhataplarının da "S-400 meselesinden geri adım atılmadığı müddetçe" bu yaptırımların er ya da geç Türkiye'ye uygulanacağından bahsettiğini ve bunun gerçekleştiğini ifade etti.

'BEKLEDİĞİMİZ İÇİN SÜRPRİZ OLMADI'

Gelişmelerin kendileri için sürpriz olmadığına işaret eden Demir, şunları kaydetti:

 "Yaptırımlardan, 12 maddeden kaç maddenin nasıl uygulanacağı belirli değildi. Bu ortaya çıkmış oldu. Zaten beklediğimiz için de sürpriz olmadı. Meselenin kağıt üzerindeki görünümü, bir ülke bir kanun çıkardı ve bu kanunu uygulamak durumundalar, uyguluyorlar. Masumane olarak ifadesi bu. Biraz daha derin bakarsak daha başka yorumlanabilir ama şu anda iyi dostluk ilişkileri, müttefiklik ilişkileri, NATO ilişkileri konusunda da genelde olumsuz bir mesaj verilmiyor karşı taraftan. Biz de zaten olumsuz mesaj vermiyoruz. Çeşitli ortamlarda ilişkilerimiz devam etti, edecek ama bu yapılanların dostluğa müttefikliğe sığmadığını, sığmayacağını sürekli olarak belirttik." 

'ABD, TÜRKİYE'Yİ HASIM OLARAK TANIMLIYOR'

"Yaptırımlara yönelik NATO nezdinde nasıl bir girişim uygulanacağı" sorusu üzerine Demir, şunları söyledi:

"Bunu kabul etmediğimizi, haksızlığını belirtiyoruz, bir ülkenin kendi savunma ihtiyaçlarıyla ilgili iradesine ipotek konulamayacağını belirtiyoruz. Ancak burada karşı tarafın argümanı sürekli olarak bir kanun çıkartıldığı ve bu kanuna muhalif davranılamayacağı ve sürekli kongreden baskı olduğu yönünde. Burada doğru yorumlanması gereken bir konu şu: CAATSA malum 'ABD'nin hasımlarına karşı yaptırımlar yoluyla mücadele' gibi bir ifade var.

Bu ABD'nin hasımları tanımlamasında Türkiye hasım olarak tanımlanmıyor. Bazen bu yanlış yorumlanabiliyor. Hasım olarak tanımladıkları Rusya ve Rusya Federasyonu'ndaki belirli şirketleri listeye koymuşlar. Bunlarla ilişki kuran herhangi bir taraf, Rusya'yı hasım yerine koydukları için hasmına destek oluyor, ona avantaj sağlıyor gibi olduğu için oraya da yaptırım uygulama gibi bir mantık bu. Mantığın haklılığı, haksızlığı, geçerliliği ayrı bir tartışma konusudur. En azından kağıt üzerindeki söylem bu. Bu, NATO nezdinde de müttefiklik ruhu anlayışında da çok yeri olan bir şey değil.

Meselenin S-400'e bağlanması ve hatta biraz geriye alıp F-35 meselesiyle ilgili yapılanların S-400'e bağlanması, bu düzlemde biz, çoğu zaman ortaya konan argümanların geçersiz olduğunu, teknik endişe varsa konuşmaya, görüşmeye hazır olduğumuzu defalarca belirttik. Fakat bu konuda hiçbir olumlu adım görüşme çabası göremedik."

'ŞAHSIMA BÖYLE BİR ŞEYİN OLACAĞINI BEKLİYORDUM'

Demir, Türk savunma sanayisinin topyekun hedef alınıp alınmadığı konusuna da değinerek, "Ben öyle anlamıyorum. Hatta ifadede, açıklamada 'bu yaptırımın amacının genelde Türkiye'nin savunma sistemine zarar vermek olmadığı' belirtiliyor."

Kararın SSB'ye, kendisine ve diğer üç çalışma arkadaşına yönelik olduğuna işaret eden Demir, "'Biz üç senedir bekliyoruz' derken, şahsıma böyle bir şeyin olacağını bekliyordum. Doğrusu bu süreçte yer alan, imzacı olan, çalışma yapan değerli arkadaşlarımı kapsayacağımı düşünmüyordum. Meşhur 12. madde kapsamında genişleterek onu da oraya koymuşlar diye düşünüyorum. Bu kararın özel olarak öyle olmadığı ifade edildi. Biz de netice olarak öyle sonuç doğurmayacağını görüyoruz." diye konuştu.

Demir, şu andaki açıklamanın, kamu iştiraki olan  savunma sanayisi şirketlerinin kapsamda olmadığını gösterdiğini belirterek, "Özellikle 4 kişi ve 1 kuruma yönelik olduğu için onun dışındaki her kurum, kuruluş şirket ve kişi bunun muhatabı değil. Şu andaki çerçevesi çizilmiş bir yaptırım var ve bu çerçevenin de nelere dokunacağını net olarak biliyoruz." ifadesini kullandı.

'MSB, TSK, HÇBİRİ ETKİLENMEZ'

ABD'nin yaptırım kararının TSK'nin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda bir sıkıntı oluşturup oluşturmayacağına ilişkin soruya Demir, hedeflenen kurum ve kişileri özellikle vurguladığını söyledi.

Söz konusu yaptırım kararlarının, bahsi geçenler dışında herhangi bir kurumu, şirketi etkilemediğini dile getiren Demir, "Savunma Sanayii Başkanlığının adı geçiyor diyelim. Mesela Savunma Sanayii Başkanlığının bir fiil çoğunluk hissesine sahip olduğu bir şirket etkilenebilir ama öyle bir şirket yok denecek kadar az. Genelde kritik projelerde böyle bir şirket yok. Ama diğer bütün yapıda, MSB, TSK, güvenlik güçlerimizin hiçbirisi bundan etkilenme durumunda değiller." diye konuştu.

'HERHANGİ BİR ZAFİYET OLUŞTURACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM'

Kararın, Savunma Sanayii Başkanlığını hedef aldığını belirten Demir, şöyle devam etti:

"Bizim de doğrudan Amerika'dan aldığımız, imzacı olduğumuz bir nesne yok. Bu yaptırım tarihinden önce imzalanan anlaşmalar ve yapılan mutabakatları etkilemeyeceği de var. O yüzden endişeye mahal yok. Bu yaptırımın amacı, Amerika'nın hasım olarak tanımladığı bir kuruluşla iş yapmak ki onu yapan biziz. Başka bir kurumumuz bunu yapmadı. Yani uygulamak isteseler de uygulayamazlar, bu kanun kapsamında. Keyfi bir davranış görürsek bu başka bir neticedir. Ama bu yaptırıma özel herhangi bir zafiyet oluşacağını düşünmüyoruz. Bu şahsi bir düşünce değil, veriye dayanan, şu anda yayınlanan metinlere dayanan çıkarım."

'TÜRKİYE'DE BİR KURUMA VE 4 KİŞİYE YAPTIRIM UYGULANDI'

Türkiye aleyhine oluşturulan algının tarife dışı yaptırımlara yol açtığına dikkati çeken Demir, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin dik duruşu, kendi milli çıkarlarını önceleyen duruşu, bazılarının işine gelmiyor ve burada tarife dışı yaptırımlar zaten uygulanıyor. Bu adım (ABD'nin, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve bazı yöneticilerine yönelik yaptırım kararı) bunu artırır mı? Bu adımla ilgili iletişim açısından, ben özellikle 'Türkiye'ye yaptırım uygulandı' cümlesinin yerine 'Türkiye'de bir kuruma ve 4 kişiye yaptırım uygulandı' cümlesini tercih ediyorum. Olayın gerçek boyutu bu."

Sanayi sektörünün yaptırım kararı karşısındaki tavrına ilişkin değerlendirmede bulunan Demir, "Biz önümüze bakalım, kendimize güvenelim ve daha çok çalışalım. Bunun neticesini alırız. Bu tür kararlar bize bir engel teşkil etmiyor, etmeyecek. Azmimizi daha çok artıracak. Sektördeki tüm arkadaşlarımız bu konuyla ilgili bir endişe duymak yerine, 'demek ki biz doğru yoldayız ve daha çok çalışmalıyız' mesajını almış durumdalar." dedi.

Muhatap olunan ülkelere meselenin gerçek boyutuyla aktarılmasının önemine işaret eden Demir, "Meselenin böyle anlatılması ve 'Türkiye'ye yaptırım uygulandı' algısının önüne geçilmesi gerekiyor. Bu bir algıdır. Biz bunun iletişimini ne kadar iyi yaparsak, meselenin gerçek boyutunun ne olduğunu anlatırsak hepimiz için daha iyi olur." diye konuştu.

ABD'NİN TÜRKİYE YAPTIRIMLARI

ABD, Rusya'dan S-400 sistemlerinin alımı nedeniyle Türkiye'ye bazı yaptırımlar uygulama kararı aldı.

ABD Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve Başkanlık yetkililerinden Mustafa Alper Deniz, Serhat Gençoğlu ve Faruk Yiğit'in yaptırım listesine eklendiği bilgisi paylaşıldı. İsmi sayılan Türk yetkililerin, ABD'ye girişi yasaklandı ve bu ülkedeki mal varlıklarının dondurulmasına karar verildi.

ABD Dışişleri Bakanlığından konuyla ilgili açıklama yapan üst düzey bir yetkili, SSB'ye yönelik yaptırımların, "ABD'nin ürün ve teknolojileri için ihracat lisansı ve yetkilerinin verilmesinin yasaklandığını" kaydetti.

Yetkili, herhangi bir uluslararası finansal kuruluşun SSB'ye 10 milyon doları aşan kredi ve borç vermesinin kısıtlandığını ve SSB yetkililerinin ABD'ye girişinin de yasaklandığını ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanlı tarafından yapılan açıklamada, Washington'ın, Türkiye'ye, S-400 sistemini satın almasının ABD askeri teknolojisi ve personelinin güvenliğini tehlikeye atacağını çok kez iletildiği belirtildi.

CAATSA YASASI NEDİR?

Trump'ın, Kongre'nin baskısıyla 2017'de imzaladığı yasa, esas olarak Rusya'nın ABD seçimlerine müdahale girişimi, Kırım'ı ilhak etmesi ve Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçıları desteklemesine karşı Obama döneminde getirilen yaptırımların güvence altına alınması amacını taşıyor.

2 Ağustos 2017'de resmen yürürlüğe giren CAATSA yasası, ABD'nin ulusal güvenliğine "tehdit" olarak değerlendirdiği İran, Rusya ve Kuzey Kore’ye karşı yaptırımların alınmasını öngörüyor.

Yasanın 231. maddesine göre, Rusya ile savunma ve istihbarat alanlarında çalışan kişilere karşı da yaptırım getirilebiliyor.

Bu yaptırımlar, Rusya Federasyonu için veya onun adına çalışan kişilerle bilerek "önemli işlem" yapan gerçek ve tüzel kişiler için de geçerli olabiliyor.

Bu kapsamda Türkiye'nin Rusya'dan S-400 sistemlerini alması, "önemli işlem" kategorisinde değerlendiriliyor ve yaptırım öngörülüyor.

YAPTIRIM LİSTESİNDEKİ 12 MADDE

CAATSA'nın 235. maddesi, ABD Başkanı'nın "ilgili kişi ve kuruluşlara getireceği" yaptırımları 12 maddede düzenliyor:

"1- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ihracat ithalat bankası desteğinin kesilmesi

2- Mal ve teknoloji ihracatı ruhsatı verilmemesi

3- ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi

4- Uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi

5- Mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi

6- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla ihale ya da sözleşme yapılmaması

7- Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması

8- Mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması

9- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul sahibi olmasının yasaklanması

10- ABD kişi ve kurumlarının yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlardan sermaye ya da borç alışverişinin yasaklanması

11- Yaptırım kapsamına alınan kişilere ABD'ye giriş yasağı

12- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara benzer işlevi olan üst düzey görevlilere de yaptırım uygulanması."

Yasanın ilgili maddesine göre, Başkan, bu 12 maddeden en az 5'ini seçip uygulamakla yükümlü.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Koronavirüs F-35 üretimini de vurdu
ABD'den Çinli ve Rus şirketlere yaptırım
Erdoğan'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: Sizi hayal kırıklığına uğratacağız

Güncel Haberleri