Altyapıya ‘yabancı’ kalmayalım

PSG Futbol Akademi Türkiye’nin kurucusu Nihat Uğurlu, TFF’nin almaya hazırlandığı ‘altyapıda akademi zorunluluğu’ kararının Türk futboluna sınıf atlatacağını söyledi. Yabancı sınırının altyapılara etkisini de dile getiren Uğurlu “Futbol alanında gelişmiş ülkelerin yabancı sınırlaması yok” dedi.

OĞULCAN ÇOKSAYAR

Türk futbolunda altyapı atılımları ve yabancı kuralı için atılan adımlar gündemde geniş yer tutarken Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, kulüplere altyapı akademisi zorunluluğu getireceklerini açıkladı. Ülkemizde 10 şehirde hizmet veren Paris Saint-Germain (PSG) Futbol Akademi Türkiye’nin kurucusu Nihat Uğurlu ile PSG Futbol Akademi İletişim Direktörü Anıl Budak, söz konusu gelişmelerle ilgili düşüncelerini KARAR okurları ile paylaştı. Sözü fazla uzatmadan 2018’den bu yana 237 genci futbola kazandıran PSG Futbol Akademi’nin kurucusu Nihat Uğurlu’nun; TFF tarafından alınan altyapı kararı, mevcut yabancı kuralı ve daha fazlasını anlattığı bölüme geçelim…

-TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, yakın zamanda altyapı akademilerini zorunlu hale getirmek istediklerini söyledi. Bu konu hakkında düşünceleriniz neler?

Nihat Uğurlu: Doğru bir hamle olduğunu düşünüyorum. Türk futbol altyapısı son yıllarda büyük mesafe kat etmeye başladı. Türkiye’de 2018 yılında 350 tane futbol okulu vardı ancak şimdi bu sayı binin üzerinde. 0-14 yaş grubunda o dönemde 27 milyon çocuk vardı şu an 29 milyon. O dönem ortalama 30 bin çocuk futbol akademilerine giderken şu anda 90 ile 100 bin arasında bir sayı var. Hem mental hem de teknik gelişim üzerine yoğunlaşan akademi sayısı çoğaldıkça Türk futbolda birçok yeni yetenek görme ihtimalimiz de artacaktır. Her ne kadar futbolu seven bir ülke olsak da bir türlü futbol endüstrisindeki parametrelerin bir bölümünü atlıyoruz. Bu nedenle Türk futbolu geriliyor. Türkiye’de bir kırılım yaşatıyoruz. Şimdiye kadar olmayan bir şeyi başarmaya çalışıyoruz. TFF’nin akademi kararı da bizim hedefimize oldukça uygun bir hamle oldu.

-Paris Saint-Germain’in akademi atılımı ile Türk futbolundaki temel planlaması nedir?

N.U.: Uzun vadede ülkemizde yetiştirdiğimiz futbolcuları PSG’nin altyapısına kazandırmak istiyoruz. Türk futbolunun altyapısına Avrupa’da hali hazırda işleyen bir modeli yerleştirmek en büyük amacımız. Futbol eğitimi ile kişisel gelişim eğitimini birlikte harmanlamak istiyoruz. Anlaşmamızda metodoloji ve antrenman programları PSG’den gelecekken bizim destekleyeceğimiz alan ise kişisel gelişim bölümüydü. Bu durum aileler tarafından da talep görüyor. Yabancı dilden spor psikolojisine, beslenme programından pedagog yardımına kadar her detay üzerinde duruyoruz. Fransa’daki altyapı sistemini buraya entegre ediyoruz. İstanbul’da Ümraniye Merkez’de verdiğimiz eğitim tüm illerde aynı şekilde işliyor.

-Türk futbolunda yabancı kuralı tartışması yıllardır devam ediyor. Bir yetiştirici olarak bu konu hakkında sizin fikirleriniz neler?

N.U.: Son dönemde yabancı insanların gelip ülkemizde kalıyor olması ve o vatandaşların çocuklarının da Türkiye’de yetişiyor olması göz ardı edilemez. Futbol akademilerinin bu çocukları en iyi şekilde eğiterek Türk futboluna hazırlaması gerekiyor. Bu şekilde ülke futboluna büyük oranda katkı sağlanabilir. Özellikle futbol alanında gelişmiş ülkelerin yabancı sınırlaması yok. Kim daha iyi eğitim alır ve futbolu öğrenirse formayı o oyuncu kapar. Türk futbolunda da bu model ele alınmalı. Bu açıdan TFF’nin altyapılara yatırım yapıyor olması lazım. Avrupa’da federasyonların altyapıya yaptığı yatırımlar ile bizim ülkemizde yapılan yatırımlar arasında bir uçurum var. Altyapıya yatırım yapılırken yabancı sayısına bakılmadan oyuncuların gelişimi takip edilmeli.

-Son dönemde Türk futbol altyapısında dünya basınında ismini sıkça duyuran Arda Güler örneğimiz var. Fenerbahçe’nin genç yıldızının gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

N.U.: Arda Güler’i şu an ülkemizde futbolun kanaat önderi olarak niteleyebileceğimiz herkes gelmiş geçmiş en büyük yetenek olarak dile getiriyor. Son dönemde süre bulması da oyununu tabii ki olumlu etkiliyor. Ancak tamamlaması gereken birçok nokta var. Hatta Jorge Jesus da Dinamo Kiev maçı sonrasında oyuncusunun daha yol kat etmesi gerektiğini, fiziksel kalitesinin düşük olduğunu, şu an için Avrupa’nın büyük liglerinde forma giyecek düzeye gelmediğini, çünkü Avrupa Ligi, Şampiyonlar Ligi ve 5 büyük ligde oyun seviyesinin çok yüksek olduğunu dile getirdi. Arda Güler ve Arda gibi oyuncuların ilerlemesi için futbol eğitimlerinin yanı sıra kişisel gelişim taraflarını da tamamlamaları gerekiyor. Profesyonel bir oyuncu, maç sonunda ne konuşacağını, hocası ile iletişimini, takım arkadaşları ile diyaloğunu çok iyi yansıtmak zorunda.

-‘Türk futbolunun kurtuluşu altyapıda’ sözünü sıkça duyuyoruz. Bu aşamada altyapılara gerekli değerin verildiğini düşünüyor musunuz?

Anıl Budak: Türkiye’de bir kriz olduğunda hep mali tablolar önümüze çıkar ancak ‘altyapı kurtuluştur’ sözü hep söz olmakla kalır. Türk futbolundaki en büyük sıkıntı ise sistemsizlik. Sorunun bu olduğunu herkes bilse de çözüm üretmek için kimse hamle yapmaz. Akademilerimiz tam da bu noktada çözümsüzlüğe çözüm sunuyor. Artık yönetimlere düşen bu sistemi en iyi şekilde uygulamaktır. Zamanla medyada da akademilere olan ilgi artarsa o zaman Türk futbolunun kurtuluş formülü olarak gösterilen altyapılar, bu defa hak ettiği değeri görerek gerçeğe dönüşür.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Beklenen performansı henüz gösteremedi: Jesus’tan Pedro’ya gözdağı
Ay-Yıldız İskoçya sınavında
116 günde 25 maç: Kanarya yorgunluk kurbanı

Spor Haberleri