Hem pahalı hem Çin malı

Türkiye’nin vaka sayısında Avrupa’nın zirvesine çıkması aşıyı daha da kritik hale getirirken, Sağlık Bakanlığı yetkililerinin ve bilim çevrelerinin görüşleri dikkate alınmadı ve hükümet sebebi anlaşılmayan bir tercihte bulundu.

Salgınla savaşta Türkiye’nin 50 milyon dozluk Çin aşısı siparişi güvenilirlik tartışmalarını hararetlendirdi. İki büyük aşı üretici şirketinden birine iki yıl önce ‘düşük standart’ cezası kesilen Çin’in geliştirdiği ‘CoronaVac’ın sonuçlarına ilişkin net veri ortaya konmadı.

Testlerin Körfez ülkeleri, Endonezya, Kuzey Kore gibi ülkelerde yapılması ve ekim ayında bir kişinin ölümü nedeniyle deneylerin askıya alınması da soru işaretlerini artırdı. 

UĞUR HOCANIN AŞISI İÇİN ANLAŞMA YAPILSIN

Prof Dr. Mehmet Ceyhan “Çalışmalar tam sonuçlanmadı. Etkinliğiyle ilgili fazla veri yok” dedi. Çin aşısı dışındaki seçeneklerin eczanede satışının ise muhafaza şartları nedeniyle mümkün olmadığını belirtti.

Fiyatı yüksek Çin aşısına alternatif oluşturulması gerektiği belirtildi. ‘Türk doktor başarısı’ diye alkışlanan Türkiye’de de denemeleri yapılan yüksek başarılı BionTech aşısıyla ilgili anlaşma yapılmaması eleştiri konusu oldu.

PEKİN'İN KOVİD ÖRTBASI DEŞİFRE OLDU

Çin’in, virüsün ilk görüldüğü Hubei eyaletinde salgını nasıl dünyadan gizlemeye çalıştığını, Hastalık Kontrol Merkezi’nden sızan gizli belgeler ortaya koydu.

Buna göre başarısız uygulama nedeniyle ilk testlerin çoğu negatif çıktı. İlerleyen günlerde gerçek veriler de dünyayla paylaşılmadı. Salgının merkezi Wuhan olarak gösterilmesine rağmen komşu şehirlerde 20 kat fazla vaka vardı.

ÖNCE HES SONRA GEZ

Salgın tedbirleri arasında bulunan AVM’lerde HES kodu uygulaması başladı. Düzenleme kapsamında vatandaşlar güvenlik görevlilerine HES kodlarını gösterdikten sonra içeri alındı.

Bilim insanlarının “Kapalı alanlardan uzak durun” uyarılarını kulak ardı eden ziyaretçiler ise “Daha güvenli alışveriş yapmış olacağız” diyerek sistemden memnun kaldıklarını belirtti.

Öte yandan hafta içi ilk sokak yasağı da başladı. Dün akşam 21.00’den sonra saat 05.00’a kadar vatandaşların dışarı çıkması kısıtlandı. 

Kovid’e karşı aşı çalışmalarında son aşamaya gelindi. Batılı başkentler Pfizer, Moderna gibi başarı oranlarını açıklayan şirketlerle anlaşmalar yaparken, Türkiye’nin güvenliği şüpheli Çin aşısını tek alternatif olarak sürdürmesi tartışma yaratıyor. Fiyatı da diğer aşılardan aşağı olmayan ‘CoronaVac’ın vatandaşa tek seçenek olarak sunulması yerine daha somut verileri olan çalışmalara ulaşılması gerektiği belirtiliyor.

Sağlık Bakanı Koca’nın Çin’in ürettiği koronavirüs aşısı için 50 milyon dozluk anlaşma yapıldığına ilişkin açıklaması ‘CoronaVac’ın ne kadar güvenli olduğuna ilişkin tartışmalara yol açtı. Moderna, Pfizer/Biontech ile birlikte Oxford’un AstraZeneca ile geliştirdiği çalışmalara ilişkin başarı oranları açıklandı.

ABD ve İngiltere’den sonra 8 milyon nüfuslu İsrail, iki doz kullanılan Pfizer/BionTech aşısı için 8 milyon adetlik sözleşme yaptı. AB’nin de yüzde 95 başarı açıklayan şirkete 300 milyon doz karşılığında 4.6 milyar euro ödeyeceği kaydedildi. Ancak Türkiye’de de denemeleri yürütülen Çin aşına ilişkin somut verilerin ortaya konmaması soru işaretlerini artırdı.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “Çin aşısının etkinliği ile ilgili açıkçası çok bir veri yok. Henüz Türkiye’deki çalışmaların hiçbiri tam anlamıyla neticelenmiş değil. Açıklanan bilgilerin bir çoğu da bilimsel veri şeklinde değil daha çok firmaların ya da aşıyı geliştirenlerin basın açıklamalarıyla oldu” dedi.

Ceyhan, yüzde 90’ın üstünde etkin olduğu açıklanan aşıların muhafazasında da ciddi sorunlar olduğuna dikkat çekerek “İnaktif aşılar özel dağıtım koşulları gerektirmez. Çin’den alınan inaktif aşının Biontech/Pfizer ve Moderna aşılarından fiyat olarak da çok bir farkı yok.

Amerikan Pfizer şirketinin mRNA aşısının -70 derecede saklanıp uygulanacağı noktaya gönderilmesi gerek ve orada da -70 derecede tutulması gerek. Bu çok maliyetli. Biontech/Pfizer ve Moderna aşıları için eczacının 10-15 bin dolarlık soğutma dolabı alması mümkün görünmüyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Çin aşısının fiyatı da tartışmaların bir başka ayağını oluşturdu. Oxford AstraZeneca aşısı yaklaşık 4 dolar, Pfizer-BioNTech aşısı ise 13-14 dolar bandında bulunurken CoronaVac’ın Çin’deki fiyatının yaklaşık 29 dolar olması 'Neden hem güvenliği tartışmalı hem fiyatı yüksek aşı üzerinde ısrar ediliyor?’ sorusunu gündeme taşıdı.

Çin’in aşı konusunda sabıkası ise endişeleri artırdı. İki yıl önce Çin’in iki büyük aşı üretici şirketinden biri olan Çangçun Çangşıng Life Sciences Ltd’nin kuduz aşıları ile difteri, tetanos ve boğmacadan koruyan karma aşı DTaP’yi düşük standartta ürettiği, tarihi geçmiş aşı sıvılarını kullandığı ortaya çıkmıştı.

Olaya yönelik yürütülen soruşturmada şirketin, 113 bin kuduz aşısının üretim tarihini sistematik olarak yanlış tuttuğu açığa çıkarılmış, ayrıca 252 bin 600 difteri, tetanos ve boğmacaya karşı kullanılan karma aşı DTaP’yi düşük standartta ürettiği kaydedilmişti.

Çin Ulusal İlaç ve Gıda Denetim İdaresi, şirkete 1.3 milyar dolar ceza keserek, bozuk ilaçların satışından elde ettiği gelirlere de el koymuştu. Çin’in geliştirdiği Kovid aşısının ekim ayında Brezilya’da gerçekleştirilen deneyleri sırasında da bir kişinin hayatını kaybettiği öne sürülmüş, çalışmalar geçici olarak askıya alınmıştı. Çin aşısının denemeleri ise daha çok Körfez ülkelerinde yürütülüyor.

VUHAN ÖRTBASI 'TOP SECRET' BELGEDE

Pandeminin başından bu yana küresel felaketi manipüle etmek için her yola başvuran Çin’in tezgahı bir belgeye daha yansıdı.

CNN’in Hubei eyaleti Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nden sızdırdığı 117 sayfalık gizli belgelere göre salgının ilk dönemlerinde vakaların tespit ve teyidi 23 gün gibi uzun bir süre aldı. Virüs testlerinde yaşanan başarısızlıklar nedeniyle çoğu test negatif çıktı.

Bu 10 Ocak’a kadar devam etti. Çinli yetkililer gerçek rakamlar yerine dünya ile daha iyimser veriler paylaştı. İç denetimlerde salgının yayıldığı bölgede sağlık sektöründe yaşanan fonlama ve personel yetersizliği olduğu görüldü. Çin’deki mevcut katı bürokratik yönetim modeli salgın konusunda erken uyarı sistemini engelledi.

DARÜLACEZE'DE 9 AYDIR İZOLASYON

Türkiye’de ilk vaka görüldüğü gün dışarıya kapılarını kapatan Darülaceze’de sakinler yaklaşık 9 aydır günlerini bahçede gezerek, bulmaca çözerek geçiriyor, yakınlarıyla ise telefonda görüşebiliyor. Demirören Haber Ajansı (DHA), 500’ün üzerinde sakini ve 400 personeli ile birlikte Darülaceze sakinlerinin pandemi günlerini nasıl geçirdiklerini görüntüledi.  

Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görüldüğü Mart ayında Darülaceze sakinlerinin sağlığını korumak adına dış dünyaya kapıları kapattı, ziyaretçi giriş çıkışını durdurdu. Yaz aylarında ziyaretçi yasakları biraz gevşetilerek haftada bir gün 15 dakika süreyle maske, mesafe kuralına uygun olarak ziyaretçiler hasta bakıcıların eşliğinde yakınlarıyla tesis bahçesinde görüşme imkanı buldu.

Ancak vaka sayılarındaki artışla birlikte bu uygulama da son buldu. Sakinler ise bu kapalı dönemde günlerini yeşillikler içindeki bahçede geçiriyor. Her birim günün belirli saatlerinde bahçeye çıkıyor, yürüyüş yapıp, kedilerle oynuyor, açık havada bulmaca çözüyorlar. Maske ve mesafe kuralına uygun olarak bahçe keyfi yapan sakinler, yemeklerini ise odalarında tüketiyor. 

11 ARALIK'TAN SONRA İLK AŞI YAPILACAK 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Aşıyla ilgili olarak, aralık ayında yoğun bir şekilde başlamak istiyoruz. Aralık ayında en az 10 milyon, ama muhtemelen 20 milyon gibi, temin etmiş olacağız. Ocak ayında 20 milyon, şubat ayında 10 milyon. Bu rakamları daha da artırma gayreti içindeyiz” dedi.

Koca, özelikle en erken dönemde, aralık ve ocak ayı hedefiyle daha yoğun aşılama planladıklarını belirtti. Pfizer aşısıyla ilgili de yoğun görüşmeler içerisinde olduklarını bildiren Koca, “Özelikle Pfizer’in aşısıyla ilgili de, yerli aşımız nisan ve sonrası dönemde devreye gireceği için nisan ayına kadar bize temin edebilecekleri bütün aşıyı alma şeklinde bir yaklaşımımız oldu. Yani nisan ayına kadar verebilecekleri ne kadar aşı olursa, biz onu almaya talip olduğumuzu söylemiş olduk. Fiyat ve benzeri konularda zaten mutabık kalmıştık” bilgisini verdi.

Aşı Bilim Kurulu’nun, 11 Aralık’tan sonra erken dönemde, yaygın bir şekilde, sağlık çalışanlarından öncelikle başlamak üzere aşı yapılması yönünde strateji hazırladığını aktaran Koca, şunları kaydetti: Bu strateji de sağlık çalışanları başta olmak üzere kimlere nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili bir çalışma da bir hafta on gün içerisinde en geç tamamlamış olur. Bununla ilgili bir netlik oluştuğunda vatandaşımızla paylaşacağız. 

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Türkiye'nin alacağı aşıya güven dipleri gördü
Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz: Aşılama ile birlikte sağlıklı yaza gireceğiz
Sakaryaspor'da 10 futbolcu Kovid-19'a yakalandı

Koronavirüs Haberleri