Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelendiren karar tasarısını kabul eden AP'yi çok sert sözlerle eleştirdi.
[Karar]
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Necmettin Erbakan Kongre Merkezi'nde düzenlenen, AK Parti Mamak İlçe Danışma Meclisi'nde, en çok gittiği ilçe toplantılarından birisinin Mamak olduğunu çünkü huzur, uyum, çalışkanlık ve fedakarlığın bu ilçede bulunduğunu söyledi.
'Biz Türkiye'nin yanındayız' mesajı önemli
Akdoğan, Çanakkale Kara Savaşları'nın 100. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen anma törenine değinerek, "Bir anma gerçekleşiyor. Bu, çok manidardır ve bütün dünyaya mesaj veriliyor. Birkaç gündür bazı ülke parlamentolarında birtakım kararlar alınıyor, bizim açımızdan hiçbir hüküm ifade etmeyen ve şiddetle kınadığımız bazı kararlar var.
İşte onlara karşı 73 ülkeden temsilcilerin, devlet ve hükümet başkanlarının gelerek, Çanakkale'de bütün dünyaya mesaj vermeleri, 'biz Türkiye'nin yanındayız' demeleri büyük önem taşıyor" ifadesini kullandı.
Anma törenlerinde Çanakkale ruhu var
"Çanakkale ruhu"na işaret eden Akdoğan, "Bugünkü anma törenlerinde Çanakkale ruhu var. Geçmişte savaşmış olabiliriz, birbirimize kurşun sıkmış olabiliriz ama bugün küresel barış, dostluk için bütün bu ülkeler bir araya geldiler ve bir dostluk köprüsü inşa etmeye çalışıyorlar, ortak acıyı paylaşıyorlar, birlikte anıyorlar ve bütün dünyaya bir mesaj veriyorlar" diye konuştu.
Elimiz hep havada kaldı
Akdoğan, bugün birilerinin kin ve nefreti tahrik ettiğini, birtakım kararlar aldıklarını belirterek, bu kararların "tahrik" anlamına geldiğini anlattı.
Birilerinin bunları yaparken, kendilerinin de dostluk mesajı verdiğine dikkati çeken Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kin ve nefreti derinleştirmeyin, tahrik etmeyin, gelin, dostluğu, komşuluğu, kardeşliği, barışı yüceltelim çünkü geçmişin kini, nefreti üzerinden geleceği inşa edemeyiz.
Ermeni meselesinde hep biz dostluk elimizi uzattık ama hep havada kaldı, 'ortak komisyon kuralım, onlar karar versin' dedik, olmadı. Ermenistan ile ilişkileri normalleştirmeye çalıştık, olmadı. Ermeni diasporası bırakmadı. Birtakım parlamentolar da Avrupa Parlamentosu (AP) da dahil sanki Tarih Kurumu. Tarihi safsatalar üzerinden Türkiye'ye söz söyleme yarışına giriyorlar. Siz kimsiniz arkadaş? Siz kendi geçmişinize bakın, kendi kirli elinize bakın, hala elinizden kan damlıyor.
Siz insanlık testinden geçmediniz
"Ey Avrupa Parlamentosu, sen ne dedin, gıkını çıkartabildin mi?" diye soran Akdoğan, şunları dile getirdi:
"Suriye'de yüz binlerce insan katledildi, hanginiz kınadınız, tavır takındınız, mazlumlara sahip çıktınız? Mısır'da darbe oldu, kınayabildin mi, sesini yükseltebildin mi? Bu kadar dirayetsiz, ortak politika belirleyemeyen, tavır takınamayan bir yapı mı var? Gözünün önünde 700 mültecinin bulunduğu gemi battı, öldü, elini uzatamadın, yardım edemedin.
Tarihi safsatalarla uğraşıyorsun, Türkiye'ye tepeden tepeden laf söylüyorsun, orada, gözlerinin önünde insanlık ölüyor, niye sesini çıkartamadın, niye yardım elini uzatamadın? Kimse Türkiye'ye insanlık testi veremez çünkü siz insanlık testinden geçemediniz. Bu yüzden bugün Türkiye'den bütün dünyaya yansıyan Çanakkale ruhu çok önemlidir, herkesin suratına tokat gibi, şamar gibi vurulmuştur."
Bu millet saf değil
Akdoğan, 7 Haziran'ın yeni Türkiye'nin doğum günü olacağını kaydederek, "Herkes konuşuyor, 'ben 3 fazlasını veririm'. Böyle bir siyaset olur mu? Bu, politika mıdır? Bu, vizyon mudur? Bu, millet saf değil, sen 10 yıldır, bir sürü kritik hadise oldu, 27 Nisan bildirisinde hangi tavrı takındın?" dedi.
8 defa Kürt diyor 10 kere LGBT diyor
HDP'nin din dersini ve Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağını vadettiğini anımsatan Akdoğan, şunları kaydetti:
"HDP, ne getirecek? Lezbiyenler, gayler, bilmem neler. 8 defa 'Kürt' diyor, 10 defa 'LGTB' diyor. Böyle bir şey olur mu? Kürtlerin CHP'si olmuş, bir taraftan da silah duracak, terör örgütü yedekte duracak. Bölgede silahın gölgesinde siyaset yapacaklar, öbür taraftan da Batı'da başka bir imaj. 'Ben çok ılımlıyım, Türkiye partisi oldum'. Nasıl olsun Türkiye partisi? Edirne'deki, Muğla'daki insana ne söylüyorsun? Orada da varlık gösterebiliyor musun?"
Akdoğan, seçimlerde herkesin sandığa gitmesi gerektiğini ve "Türkiye'nin geleceğinde ben de varım" demesini istediğini vurguladı.
