Balık tüketen beynini korur

Balık tüketen beynini korur

Dünya Beyin Günü’nün bu yılki teması ‘inme’nin Türkiye’de sık görüldüğünü belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Hale Gökmen, bu rahatsızlığın hastaları bazen hayat boyu yatağa bağladığını söylüyor. Gökmen “Beyinle ilgili hastalıklar için yapılan çalışmalar gösteriyor ki balık tüketmek şart” diyor.

Dünya Nöroloji Federasyonu 22 Temmuz’u Beyin Farkındalık Haftası’nın bir parçası olan Dünya Beyin Günü olarak kabul ediyor. Bu yılki tema ise ‘inme’. Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Hale Gökmen dünyada her 6 kişiden 1’inin inme geçirdiğini belirterek, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de inmenin sık görülen bir hastalık olduğunu ve hastaların bazen hayat boyu yatağa bağlı kalabildiğinin altını çiziyor. Gökmen “İnme hasta ve hasta yakınları açısından uzun yılları kapsayan sonuçları olabilen bir hastalık. Dünyada her yıl 6 kişiden biri inme geçiriyor. Ülkemizde ise ölüm nedenleri arasında koroner kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alıyor. İnme dışında sık görülen beyin hastalıkları demans, baş ağrıları, Parkinson hastalığı ve daha az oranda ise MS” dedi. Hastanın genetik bir yatkınlığı varsa inme gibi hastalıkların tamamen önlenemeyebileceğini aktaran Gökmen “Yine de beyin hasarının en aza indirilmesi önemli. Beyin sağlığı açısından en önemli faktör özellikle de beyin damar tıkanıklıkları ve demansta beslenme ve hastanın yaşam şekli. Beslenme ile ilgili çalışmalar, Akdeniz tipi diyet ile beslenenlerde daha az Alzheimer hastalığı görüldüğünü kanıtladı. Bu tabii daha az hayvani yağ, daha fazla zeytinyağlı yemekler, balıktan zengin bir diyet demek. Balık, fındık, ceviz gibi yemişlerin ve omega 3, folik asitten zengin beslenmenin demansı azalttığı gösterilmiş” sözlerini kaydetti.

Beyin sağlığının her şeyden önce koruyucu tıp alanında ele alınması gereken bir konu olduğunun altını çizen Gökmen, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü beyin hücreleri zarar gördükten sonra geriye dönüş neredeyse imkansız. Travma, beyin damar tıkanıklığı ya da demans nedeni ile kaybedilen beyin dokusu yeniden oluşmadığından nörolojik hastalıklar ağır sekeller bırakabiliyor ve bu noktada tedavi mümkün olmuyor.”

DEPRESİF KİŞİLERDE BEYİN HASTALIKLARI FAZLA

Beyin sağlığı açısından bir diğer önemli faktörün de kişinin sosyoekonomik çevresi ve beyin faaliyetleri ile uğraşması olduğunu söyleyen Gökmen sözlerini şöyle sürdürdü: “Sosyal çevresi geniş olmak, arkadaşlar ve yakınları ile birlikte olmak beyni koruyan bir faktör. Bu açıdan bakıldığında yalnız ve depresif kişiler daha fazla beyin hastalıklarına özellikle de Alzheimer’a yakalanıyor. Özellikle demans 60 yaşından sonra artıyor. Toplumda ortalama yaşama süresi arttıkça beyin hastalıklarının sayısı artıyor. Stresli mesleklerde de daha fazla inme ve demans gibi hastalıklar görülüyor. Stres önemli bir risk faktörü çünkü. Stres hem gerilim tipi hem de migren tipi baş ağrılarını artırıyor.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN