Aslı Özer, Erhan Ertetik ve Ertuğrul Biber’den oluşan Cazzip Project, ilk albümleri ‘Stories’ i çıkardı. Grubun piyanisti Aslı Özer, bas gitar, piyano ve davuldan oluşan üçlü için “Bbir ateş topu gibiyiz” benzetmesini yapıyor.
IŞIL ÇALIŞKAN/KARAR
21. İstanbul Caz Festivali Genç Caz Yarışması’nı kazanarak festivalde sahne alan Cazzip Project, ‘Stories’ isimli ilk albümlerini çıkardı. Grup piyanoda Aslı Özer, bas gitarda Erhan Ertetik ve davulda Ertuğrul Biber’den oluşuyor. Tamamen enstrümantal albümün çıkış parçası ‘7 Motions’, yedi farklı bölüm ve değişken ritimlerden oluşuyor. Altı parçalık albüm Cem Çatık prodüktörlüğünde kaydedildi. Grup üyeleriyle her parçanın ayrı bir hikayeyi anlattığı albümü konuştuk.
Albüme neden ‘Stories’ dediniz?
Aslı Özer: Albümün içindeki her parçanın ayrı bir hikayesi var. Aslında tüm parçalar enstrümantal olmasına rağmen bir duygu, hikaye anlatıyor. Hüzün, mutluluk, eğlence… Ne ararsanız....
Her parçanın farklı duygulara sürüklediği bu albümün hikayesi nedir?
Erhan Ertetik: Bu albüm aslında Aslı, Erhan ve Ertuğrul’un enerjilerinin birleşmesi diyebiliriz. Daha ilk tanıştığımızda yüksek bir enerji ortaya çıkmıştı, ‘Birbirimizi bulduk’ dedik! Biz de bestelerimizle devamını getirdik. Günlük hayatımızdan deneyimlediklerimizi enstrümanlarımızla ifade etmeye başladık.
Albüm çalışması 5 yıl sürmüş. Hazırlık aşamasından bahseder misiniz?
Ertuğrul Biber: Evet, beş sene boyunca proje üzerinde çalıştık hem kendimizi hem de projeyi geliştirdik diyebiliriz. Albümün her açıdan içimize sinmesini bekledik. Tabii bu süre zarfında iki albümlük beste yaptık. Aslında ikinci albüm bile hazır diyebiliriz.
‘Rainbow’ ismiyle doğan parçalardan mı?
A.Ö.: ‘Rainbow’ en son yaptığımız parça. Bir prova esnasında ortaya çıkmıştı. O kadar duygu doluydu ki heyecandan havalara zıpladık ve ikinci provada da son haline getirdik.
E.E.: Bestedeki akor ve tuşeler, sert yağmur damlalarını andırdığı ve aslında karanlık bir ruh halini yansıtırken bestenin sonunda yumuşayan tuşesi ile fırtına sonrası ortaya çıkan gökkuşağını anlattığı için adı ‘Rainbow’. ‘En sert fırtınalardan sonra bile, en göz alıcı renkleriyle gökkuşağı belirir’ mesajını veriyor.
Türkiye’deki müzik dinleyicisinde vokalin ön plana çıktığı bir anlayış var. Siz enstrümantal müzik yapan bir grupsunuz. Bunu bir başkaldırı olarak değerlendirebilir miyiz?
A.Ö.: Cazzip Project üyelerinin hepsi solist diyebiliriz çünkü herkes eşit derecede ön planda. Bu bir başkaldırı değil tabii ki ancak popüler kültürün pek alışık olmadığı bir tür. Türkiye’de enstrümantal müzik daha az ilgi çekiyor ya da iyi müzik yapmak isteyen arkadaşlarımız popüler isimleri kullanarak projelerinin daha geniş bir kitleye ulaştırmaya çalışıyor. Bu bir tercih. Hem Türkiye’de hem de dünyada bizim gibi enstrümantal albümler yayınlayan ve bizim de örnek aldığımız birçok iyi müzisyen var.
Piyano, bas ve davuldan oluşan üçlünün birleşimini bir şeye benzetseniz bu ne olurdu?
A.Ö.: Bizimki kesinlikle bir ateş topu!
Özgürüz ama kitlemiz ufak
Sizleri 21. İstanbul Caz Festivali’nde dinlemiştik. Bu tür yarışmalar genç müzisyenleri nasıl etkiliyor?
Erhan Ertetik: Çok motive eden bir etkinlik. ‘Genç Caz’ gibi yarışmalar, tatlı bir rekabet sağlamanın yanında, yarışmadaki hem diğer müzisyenlerin ve hem de komite üyelerinin müziğinize bakış açılarını görebilmenizi sağlıyor.
Türkiye’de caz müzik yapmanın avantaj ve dezavantajları neler?
Aslı Özer: Avantajı, kendinizi çok özgür hissetmeniz ve müziği farklı detaylarıyla anlayan bir kitleye hitap etmeniz. Dezavantajı, ufak bir kitleye sahip olmanız.
Müzik dışında neler yapıyorsunuz?
E.E.: Ben ve Ertuğrul tanınmış profesyonel müzisyenlerin sahnelerine eşlik ediyor. Aslı ise kurumsal bir şirkette satış müdürü.
