Günlük 2 bin civarında kalori alınmasının tavsiye edildiği beslenme kuralı çok geçmişte kaldı. Günümüzdeki insanlar ebeveynleri kadar yiyor ama onların zamanındaki gibi hareket etmiyor. Bilim insanları uyarıyor: Obezite aldı başını gitti, daha az yemelisiniz.
İngiltere’deki London School of Economics’in (LSE) yaptığı yeni bir araştırmaya göre her geçen gün çok az enerji tüketen bir nesil olduğumuz için büyükanne ve büyükbabalarımız kadar yemek yememize gerek yok. LSE’nin, 30 yıllık verilere dayanarak yaptığı araştırmada dünyayı saran obezitenin büyük oranda insanların çalışma, sosyalleşme ya da alışveriş için bile masalarından veya kanepelerden ayrılmamayı tercih ettiği yaşam tarzından kaynaklandığı belirtildi. Dolayısıyla aile büyüklerinin zamanından kalan geleneksel yemek önerileri, bu çağ için ‘fazla’ olarak nitelendiriliyor.
Televizyon, bilgisayar ve akıllı telefonlar geleneksel hobi ve eğlencelerin yerini aldığı gibi çoğu kişi için sınırsız kaloriye sınırsız erişim imkanı da sağladı. Dolayısıyla Birinci Dünya Savaşı dönemindeki insanların günlük yaşamlarına uygun belirlenen erkekler için yaklaşık 2 bin 500 ve kadınlar için 2 bin civarında olan önerilen günlük kalori alımı miktarı günümüz insanı için son derece yüksek. Yapılan yeni araştırmada insanların ebeveynlerinin onlara öğrettiği şekilde yemeyi bırakmaları gerektiğini söylüyor.
Sonuçları Food Policy’de yayımlanan, 26 ülkede 1989-2005 yılları arasına fokuslanan araştırmada küreselleşme ile obezite arasındaki bağlantı karşılaştırıldı. Yiyeceklere daha düşük fiyatla ulaşıldığı, obezitenin tedavisi için harcanan paranın ise arttığı belirlendi. Son 30 yılda obezite oranları üç kat arttı ve aşırı kilolu durumlarla ilgili tıbbi maliyetler yılda 6 milyar sterlin’e yükseldi, diyabet için ise ayrıca 10 milyar sterlin daha harcandı. Araştırmada bu, kalori alımının artmasıyla ilişkilendirildi, “Toplumda obezite nüfusu yüzde 23.8 artarken, kalori alımını ise yüzde 4.3 yükseldi” denildi.
Araştırmanın yazarlarından Dr. Joan Costa-Font “21’inci yüzyıldaki hayat, masabaşı bir mesleğe ve günde üç ya da dört öğün anlamına gelebilir; bu yaşam biçimi de birçok insanın ihtiyacından daha fazla kalori tüketmesine neden olur. Ebeveynlerimizin yaptığı gibi yemek yiyoruz ama onlar kadar hareket etmiyoruz. İnsanlar artık yüz yüze görüşmek için bile birbirlerini ziyaret etmek zorunda değil, internet üzerinden görüntülü konuşabiliyorlar. Toplu taşıma araçlarına binmek yerine özel otomobillerini kullanıyorlar. Gittikçe daha az hareket ettiğimiz bir yaşam stilimiz var. Ama 30 yıl önce aktif hayat süren ebevenlerimiz kadar kalori alıyoruz. Belki bu beslenme biçimini değiştirmek zor, o zaman yediklerimizin miktarını azaltmalıyız” dedi.
