Yeni bir FETÖ çıkmasın diye tarikat ve cemaatlerin şeffaflaşması ve denetlenmesi görüşü tartışılırken, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu yürürlükten kaldırılmadan adım atmak imkansız. Uzmanlar kanunun kaldırılması gerektiğini dile getiriyor.
ÖZEL HABER/ EROL METİN
Fetullahçı terör örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz’daki ihanet girişimi sonrası Türkiye’deki bütün sivil dini yapılar tartışmaya açıldı. Tarikat ve cemaatlerin tüm yönleriyle şeffaflaşması ve denetime açılması gerektiği görüşü dillendiriliyor ancak Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu halen yürürlükte.
Cumhuriyet döneminde çıkarılan bu kanunla birlikte tarikat ve diğer dini oluşumlar illegal hale gelmişti. İbadet mekanlarına kilip vurulup mallarına el konulan tarikatlar, yeraltına inmek zorunda kalmıştı. Faaliyetlerini gizlice yürüten tarikatlar, şeffaflıktan giderek uzaklaştı. Bu açığı iyi kullanan FETÖ, büyüdükçe büyüdü.
Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu yürürlükten kaldırılmadan tarikat ve cemaatlerin yasal olarak denetlenmesinin mümkün olmadığına vurgu yapılıyor. Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, “Her şey tekke ve zaviyelerle ilgili kanunda düğümleniyor.
Yani kalkıp da Osmanlı’da olduğu gibi cemaatler açık olarak tekkelerini kursunlar diyemiyorsunuz. Evvela bu kanunun lağvedilmesi lazım. Bu yapılan teklifler de kanun dışı gibi bir şey oluyor. Bir iktidar değişikliği olsa bunlar suç olur. İşe bu kanunu kaldırmakla başlamalıyız” dedi.
