Gazze’deki katliama rağmen İsrail’in Eurovision’da kalabilmesinin arkasında, Almanya’nın Avrupa Yayın Birliği’ne baskısı olduğu öne sürüldü. Gazeteci Dr. Martin Gak’a göre Almanya, “İsrail çıkarılırsa biz de katılmayız” diyerek süreci etkiledi.
İsrail’in Eurovision Şarkı Yarışması’ndan çıkarılması yönündeki yoğun uluslararası çağrılar yanıtsız kalırken, yarışmaya katılabilmesiyle ilgili çarpıcı bir iddia gündeme geldi. Almanya’da gazetecilik yapan Dr. Martin Gak’a göre, Almanya’nın kamusal yayıncısı ARD, Avrupa Yayın Birliği’ne (EBU) "İsrail ihraç edilirse biz de yarışmadan çekiliriz" mesajı verdi.
Dr. Gak, Eurovision’un organizatörü olan EBU içindeki kaynaklardan edindiği bilgilere dayanarak yaptığı açıklamada, “Almanlar, İsrail’in yarışmaya katılımı askıya alınırsa kendilerinin de çekileceklerini söyledi. Bu, İsrail’in kalmasında belirleyici oldu” dedi.
2024 yarışmasında favori gösterilen Hollandalı yarışmacı Joost Klein’in, İsrail’i eleştirdikten sonra hızla diskalifiye edilmesine dikkat çeken Gak, olayın siyasi yönüne vurgu yaptı. Klein'in basın toplantısında İsrail'in katılımını açıkça eleştirmesinin ardından, hakkında “kadın görevliye taciz” söylentisi yayıldığını ve EBU’nun soruşturma tamamlanmadan kendisini diskalifiye ettiğini söyledi.
"İSRAİL İÇİN SESSİZLİK, RUSYA İÇİN İHRAÇ"
Gak, 2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının ardından Eurovision’dan çıkarıldığını hatırlatarak, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına rağmen yarışmada kalmasının çifte standart olduğunu ifade etti. “O dönem Rusya’nın katılımı itibar gerekçesiyle askıya alındı. Şimdi ise Gazze’de binlerce çocuk, kadın öldürülürken aynı hassasiyet gösterilmiyor,” dedi.
İsrail’in Eurovision sahnesinde yer almasının “TikTok kuşağına propaganda” anlamına geldiğini belirten Gak, “İsrail'in amacı tamamen politik. Sahneye taşınmaları, kamu imajları açısından bir zafer” ifadelerini kullandı.
"ÇIKAR ORTAKLIĞI"
Almanya’nın İsrail’e koşulsuz desteği genellikle Nazi geçmişine bağlansa da Gak farklı bir değerlendirme yapıyor:
“Almanlar, İsraillilerden ahlaki kurtuluş sertifikası alıyor. Ama asıl mesele çıkar ortaklığı. Silah ticareti, istihbarat işbirlikleri, ekonomik ilişkiler oldukça güçlü.”
Dr. Gak, Almanya'nın insan hakları kurumlarıyla kurduğu tarihsel ilişkiyle çelişen bu pozisyonunu, İsrail’le olan siyasi ve ticari ittifakla açıklıyor. “Alman kamu yayıncılığı, Gazze'de katledilen çocukların ahlaki ağırlığını değil, İsrail'in sahne performansını tercih etti,” diyerek sözlerini noktaladı.
