Birleşmiş Milletler (BM), son açıklamasında Yemen’deki çatışma ortamının giderek daha kırılgan hale geldiğini belirtti. Açıklamada, bölgesel gerilimlerin Yemen üzerinden genişlemesinin ciddi sonuçlar doğurabileceği vurgulanarak, “Yemen’in mevcut kırılgan durumu, daha fazla istikrarsızlıkla sınanmamalı” denildi.
BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Yemen'deki gelişmeler ele alındı. BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, Orta Doğu'nun son derece çalkantılı ve öngörülemez bir dönemden geçtiğini belirterek, İran ile İsrail arasında sağlanan ateşkesin diplomasiye yeniden ivme kazandırmasını umduğunu söyledi.
Yemen'in halihazırda son derece kırılgan bir durumda olduğunu ifade eden Grundberg, "Daha fazla istikrarsızlaştırmayı engellemek için ülkenin bölgesel krizlerin içine çekilmesine izin verilmemeli." vurgusunu yaptı.
Grundberg, askeri seçeneğin ise Yemen’in çektiği acıları daha da derinleştirme riski taşıyan tehlikeli bir yanılsama olduğunu belirterek, müzakerelerin kolay olmasa da en iyi seçenek olduğunu, hızlı harekete geçilmesi gerektiğini dile getirdi.
Yemen'de tutuklu bulunan tüm BM personelinin serbest bırakılması talebini yineleyen Grundberg, "Bu konunun peşini bırakmayacağız." mesajı verdi.
17 MİLYONDAN FAZLA İNSAN AÇLIKLA MÜCADELE EDİYOR
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher ise siyasi çözümün, Yemen halkı için daha iyi bir geleceğe giden tek yol olduğunun altını çizerek, "Her geçen gün ilerleme kaydedilmemesi, milyonlarca insan için acının uzamasına neden olmaktadır." uyarısını yaptı.
Yemen’de 17 milyondan fazla insanın açlıkla mücadele ettiğini aktaran Fletcher, bu sayının eylül ayına kadar 18 milyonu aşabileceğinin öngörüldüğünü bildirdi.
Fletcher, 5 yaş altındaki 1 milyondan fazla çocuğun hayati tehlike taşıyan akut yetersiz beslenmeyle mücadele ettiğini kaydetti.
Ülkeye yönelik finansal yardımların da hızla azaldığına işaret eden Fletcher, bu durumun en savunmasız kadın, erkek ve çocuklara yardım etme kapasitesini azalttığını söyledi.
Fletcher, BMGK ve donör ülkelerin desteğine ihtiyaç olduğunu belirtti.
