AB'DE DESTEK EĞİLİMİ GÜÇLENİYOR
İsrail ordusu Gazze'de 21 ayda 60 bin sivili katletti. Netanyahu’nun bu süre içinde ABD'den sonra en büyük desteği gördüğü Avrupa'da milyonlar her hafta sonu sokağa çıktı. Filistinliler için barış ve bağımsız bir devlet talebine hükümetler uzun süre dirense de sonunda toplum vicdanına kulak vermek zorunda kaldılar. Son bir yıl içinde İspanya, Norveç, İrlanda ve Slovenya Filistin’i tanıma kararı alan ülkeler arasında yer aldı. İkinci dalga Fransa ve Malta’nın adımlarıyla geldi. Washington’un tehditlerine rağmen Filistin’i tanıyan AB ülkesi sayısı 13’e çıktı.
İNGİLTERE’DEN BEKLENMEDİK KARAR
Fransa'nın kararı domino etkisi yaratırken İngiltere'de hükümet iç kamuoyunda uzun süredir dile getirilen talebe daha fazla kulak tıkayamadı. Başbakan Starmer, iki devletli çözüm umudunun riske girdiğini belirterek ‘Filistin'i tanıyacağız' dedi. Hemen ardından Kanada Başbakanı Mark Carney 'On binlerce Filistinli öldürüldü, binlercesi kıtlığın eşiğinde. Kanada, İsrail hükümetinin Gazze’deki durumu bu denli kötüleştirmesini kınıyor. Artık gecikmeye yer yok' diyerek Ottawa’nın Filistin’i tanıyacağını açıkladı. Portekiz de Londra ile aynı mesajı verdi.
SOKAKTAN YÜKSELEN ÇIĞLIK HÜKÜMETLERİ DİZE GETİRDİ
İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırımda masum bebeklerin bir deri bir kemik görüntüleri tüm dünyada vicdanları isyan ettirdi. Tel Aviv’in aşırı sağ hükümetinin korkunç zulmüne gözlerini kapatan Batı başkentlerinden, halkın sokaklara dökülmesiyle art arda Filistin’i tanıma açıklamaları gelmeye başladı. Fransa’dan sonra İngiltere, Kanada Malta ve Portekiz de Filistin’i tanıyacak.
Tüm dünyanın gözü önünde 22 aydır her gün bir halkı kadın, çocuk demeden katleden İsrail’in son zamanlarda Gazze’de açlıktan kitlesel ölümlere yol açan politikaları en büyük desteği gördüğü Batı’da halkı sokaklara döktü. Tel Aviv’e ABD’den sonra en büyük desteği veren Avrupa ülkelerinde halk iskelete dönmüş bebeklerin görüntüleriyle çileden çıkarken, sokaklarda her hafta sonu düzenlenen mitingler giderek büyüdü. Sonunda sokakta oluşan tazyike fazla dayanamayan hükümetler gönülsüz de olsa İsrail zulmüne karşı politik adımlar atmaya başladı. Bir yıl önce, İspanya, Norveç, İrlanda, Slovenya ve Ermenistan Filistin’i tanıyan ülkeler listesine dahil olmuştu. İkinci dalga ise Fransa’nın adımıyla başladı. Ardından Malta, Kanada, İngiltere ve Portekiz; Filistin’i tanıma yönünde açıklamalar yaptı.
ABD’den sonra İsrail’e en büyük desteği veren İngiltere’de hükümet iç kamuoyunda uzun süreden beri yükselen talebe daha fazla direnemedi. Başbakan Keir Starmer, iki devletli çözüm umudunun riske girdiğini belirterek ‘Eylülde Filistin’i tanıyacağız’ dedi.
Hemen ardından Kanada Başbakanı Mark Carney ‘On binlerce Filistinli öldürüldü, binlercesi kıtlığın eşiğinde. Kanada, İsrail hükümetinin Gazze’deki durumu bu denli kötüleştirmesini kınıyor. Artık gecikmeye yer yok’ diyerek Ottawa’nın da Filistin’i tanıyacağını açıkladı. Bunu takiben Portekiz Başbakanı Luis Montenegro’nun ofisinden yapılan açıklamada, BM konferansında “mevcut devletler tarafından sunulan ve büyük ölçüde onaylanan” koşulların yerine getirilmesi durumunda Portekiz’in Filistin devletini eylül ayı başlarında, Birleşmiş Milletler’in 80. Genel Kurulunda” tanıyabileceği bildirildi.
Kanada Başbakanı Carney’den bir gün önce de İngiltere Başbakanı Keir Starmer, koşullara bağlı olarak Eylül’de Filistin’i tanıyacağını açıklamıştı. Bu arada Alman hükümeti de kamuoyundan büyük baskı görüyor. Aralarında çok sayıda oyuncu ve müzisyenin yer aldığı 200’ün üzerinde ünlü isim, Avaaz platformu aracılığıyla Başbakan Merz’e hitaben “Gazze’nin ölmesine izin vermeyin” başlığıyla açık mektup yayımladı. Gazze’de yaşanan acılara değinilen mektupta, şunlar kaydedildi:
“Bir deri bir kemik kalmış, bakışları boş, bilekleri incecik çocuklar. Açlıktan ağlayamayacak kadar zayıf bebekler. Yeterli bakım alamayan yaşlı, güçsüz ve hasta insanlar. Gazze’de ölenler. Gün be gün. Oysa onlar insan. Anneler, babalar, çocuklar. Bizim çocuklarımız gibi. Sizin çocuklarınız gibi.” ABD Senatosunda da İsrail’e silah satışının engellenmesini öngören iki tasarı için yapılan oylamalarda çok sayıda Demokrat senatör “evet” oyu vererek, İsrail aleyhinde bir çizgiyi benimsedi.
WASHİNGTON POST, ÖLDÜRÜLEN 18 BİN 500 FİLİSTİNLİ ÇOCUĞUN İSİMLERİNİ YAYIMLADI: UTANÇ LİSTESİ
The Washington Post gazetesi, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in Gazze’deki saldırılarında öldürülen 18 bin 500 Filistinli çocuğun isimlerinin bazılarını gazete sayfasına taşıdı ve internet sitesinde ise isim listesinin tamamını yayınlayarak çocukların fotoğraflarını ve hikayelerini paylaştı. The Washington Post’un internet sitesinde, X hesabında ve gazetesinde Gazze’de hayatını kaybeden 60 bin kişi içerisindeki çocukların isimleri anıldı. Saldırılarda öldürülen bazı çocukların fotoğrafları ve onlara dair kısa açıklamaların yer verildiği listenin site versiyonunda, ilk doğum gününü kutlayamadan 70 günlükken yaşamını yitiren Sannd Abu al-Shaer ile büyüdüğünde çocuk doktoru olmanın hayalini kuran 5 yaşındaki ağabeyi Tariq Abu al-Shaer’in fotoğraf ve hikayelerine yer verildi. Sitedeki listede isimleri yer alan çocuklardan 900’ünden fazlasının ilk doğum gününü kutlayamadan öldürüldüğü belirtilirken okuyucu, listenin ortasına bile ulaşamadan “Bu noktaya kadar verilen isimler, Ekim 2023’ten bu yana öldürülen çocukların yüzde 1’inden daha azını temsil etmektedir.” uyarısı görüldü.
MACRON’LA ALAY ETTİ, KANADA’YA TİCARET SİLAHINI ÇEKTİ
Soykırımcı Netanyahu hükümetinin en büyük destekçisi olan ve katliam silahlarının baş tedarikçisi ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Lideri Emmanuel Macron’a Filistin kararı sonrası hakaret etti. ‘Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok’ dedi. Trump, Kanada’nın Filistin’i devlet olarak tanıma kararı almasının ardından ‘iki ülke arasında yapılması planlanan ticaret anlaşmasını ciddi şekilde zora soktuğunu’ söyledi. Truth Social hesabından yaptığı açıklamasında Trump, Kanada’nın Filistin kararına doğrudan tepki göstererek şu ifadeleri kullandı: “Vay canına! Kanada, Filistin’in devlet olmasını desteklediğini açıkladı. Bu, onlarla ticaret anlaşması yapmamızı çok zorlaştıracak. Ah Kanada!!!
