İsrail’in başkenti Jerusalem’de her hafta düzenlenen sessiz protestolar, Gazze’de hayatını kaybeden Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli göstericilerle büyüyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana süren İsrail’in Gazze katliamlarına karşı yükselen bu tepkiler, ülkede savaş karşıtı seslerin giderek daha görünür hale geldiğini gösteriyor.
FİLİSTİNLİ ÇOCUKLAR İÇİN SESSİZ TANIKLIK
İlk olarak yalnızca 20 kişiyle başlayan bu sessiz protestolar, bugün her hafta yüzlerce kişiyi bir araya getiriyor. Göstericiler, ellerinde Gazze’de yaşamını yitiren çocukların fotoğraflarıyla yürüyerek hem İsrail’in Gazze politikasını sorguluyor hem de ateşkes çağrısı yapıyor. Aynı zamanda, Hamas’ın elinde bulunan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını da talep ediyorlar.
İsrail polisi gösterileri engellemek istese de, medya ve kamuoyu baskısı sonucu geri adım atmak zorunda kaldı. Sessiz protestolar, özellikle Holokost Anma Günü gibi sembolik günlerde daha da geniş kitlelere ulaşıyor. The Guardian’ın 25 Nisan 2025 tarihli haberine göre, Holokost’tan sağ kurtulanlar ve onların torunları da Tel Aviv’de Gazze’de hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarını taşıyarak benzer yürüyüşlere katıldı. Bu durum, İsrail toplumunun bir kısmında savaşın yol açtığı insani yıkıma karşı bir vicdan muhasebesinin başladığını gösteriyor.
ÖLÜMLER ARTIYOR, İSRAİL TOPLUMUNDAKİ SESSİZLİK SORGULANIYOR
7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıların ardından başlayan savaşta, İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonları büyük yıkıma yol açtı. Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 7 Mayıs 2025 itibarıyla hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 53.253’e ulaştı. Bu kişilerin büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. The Lancet’in yayınladığı bir araştırmaya göre ise, gerçek sayı 64.260’a kadar çıkabilir.
Bu verilere ilişkin uluslararası alanda ciddi tartışmalar yaşanıyor. İsrail, Gazze Sağlık Bakanlığı’nın rakamlarını güvenilir bulmazken, Birleşmiş Milletler ve pek çok bağımsız kuruluş bu verileri genel itibarıyla doğru kabul ediyor. Ancak tüm bu istatistikler yalnızca doğrudan çatışma kaynaklı ölümleri kapsıyor. Açlık, susuzluk ve hastalık gibi dolaylı ölümler dahil edildiğinde tablo çok daha ağırlaşıyor. Al Jazeera’nin 4 Mayıs tarihli haberine göre, şu anda yaklaşık 290 bin Gazzeli çocuk açlık tehlikesiyle karşı karşıya.
“EĞER MERHAMETİMİZİ YİTİRDİYSEK, İNSANLIĞIMIZI DA YİTİRMİŞİZDİR”
Jerusalem’de haftalık hale gelen protestolar, savaşın toplumsal vicdanda derin bir etki bıraktığını gösteriyor. Göstericilerin taşıdığı pankartlardan biri bu sessiz çığlığın özeti gibiydi: “Eğer diğerine karşı merhametimizi kaybettiysek, insanlığımızı kaybetmişizdir.”
Holokost’tan sağ kurtulan bazı kişiler ve onların ailelerinin de bu yürüyüşlerde yer alması, İsrail kamuoyunun bir kısmında ahlaki bir yüzleşme yaşandığını ortaya koyuyor. Sessizlik içinde gerçekleşen bu yürüyüşler, savaşın en görünmeyen mağdurları olan çocuklar adına verilen güçlü bir vicdani tepkiye dönüşüyor.
