İsrail'in saygın gazetelerinden Haaretz'in köşe yazarı Gideon Levy, İsrail ordusunun Gazze'ye insani yardım geçişlerini engellemesiyle ortaya çıkan açlık ve trajedi hakkında dikkat çekici bir makale kaleme aldı. Levy, yazısında İsrail'in Gazze'deki durumu inkâr etme biçimini ele alırken, Yahudi Soykırımı (Holokost) inkârıyla çarpıcı bir paralellik kurdu.
Yazısına, "Yahudi Soykırımı'nı inkar etmekten daha kötü bir şey yoktur," ifadeleriyle başlayan Levy, Holokost konusundaki inkârcı yaklaşımları hatırlatarak, "İnkarcılar, soykırımın hiç gerçekleşmediğini, gerçekleştiyse de kurban sayısının az olduğunu veya gaz odalarının hiç var olmadığını iddia etmişlerdir. Ölçümler yaptılar ve bunu destekleyen verilere sahip oldular. Holokost, tazminat ve acıma koparmak için tasarlanmış bir komploydu. Holokost'u inkâr etmek birçok ülkede suç sayıldı ve inkârcılar antisemit olarak kabul edildi. İngiliz tarihçi David Irving Avusturya'da hapse atıldı ve toplumdan dışlandı" değerlendirmesinde bulundu.
'SON HAFTALARDA İSRAİL'DE AŞAĞILIK BİR İNKAR DALGASI YAYILIYOR'
Levy, 7 Ekim olaylarına şüpheyle yaklaşmanın İsrail'de kınandığını ve bunu yapmaya cesaret eden herkesin antisemit olarak etiketlendiğini belirterek, asıl eleştirisini Gazze'deki duruma yöneltti:
"Son haftalarda, tüm yerler arasında özellikle İsrail'de aşağılık bir inkâr dalgası yayılıyor. Bu dalga, halkın geniş kesimleri arasında yaygın ve neredeyse tüm medya kuruluşları tarafından paylaşılıyor."
İsrail kamuoyunun Gazze'de yaşananlara bakış açısını ise şu sözlerle açıkladı:
"İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki suçlarının tamamı ortaya çıkana kadar, görmezden gelmeye, gizlemeye, bakışlarımızı başka yöne çevirmeye, Hamas'ı suçlamaya, savaşta durumun böyle olduğunu söylemeye, Gazze'de masum insan olmadığını iddia etmeye çalıştık." Levy, kasıtlı açlık yaratıldığında ise geriye yalnızca inkârın kaldığını belirterek, "Kasıtlı olarak ölümcül açlık başlatıldığında, Holokost'u inkar etmekten daha az iğrenç olmayan inkârdan başka bir seçenek kalmadı."
Levy, İsrail'deki bu inkârın meşru hale geldiğini ve ana akımın bir parçası olduğunu savundu:
"Mevcut inkâr, soykırım niyetini ve Gazze nüfusunu başka bir yere sürmek gibi açık bir hedefi de içeriyor. İsrail'de böyle bir inkâr meşrudur, yerel siyasi doğrulukla tutarlıdır – açlık yoktur! Kimse bunu neden olduğu için kınanmayacak veya cezalandırılmayacaktır. Bu tutum ana akımın bir parçası haline gelmiştir. Gazze'de kasıtlı açlık yaratıldığına dair açıklamalar antisemitik bir komplo teorisidir. Açlık varsa, Hamas ile konuşun."
'İSRAİL'İN İNKARININ 50 TONU VARDIR VE HEPSİ DE EŞİT DERECEDE AŞAĞILIKTIR'
Levy, "İnsanlar bunu söylemeye ne hakla cüret ederler?" diyerek, "İsrail'in inkârının 50 tonu vardır ve hepsi de eşit derecede aşağılıktır. Gözlerini kaçırmaktan gözlerini devirmeye, bulanıklaştırmaya, gizlemeye ve kendine yalan söylemeye kadar uzanır. Hepsinin amacı aynıdır: suçlanmaktan kaçınmak, kendimize övgüler yağdırırken kurban rolünü oynamaya devam etmek. İnkârcılar her kesimden gelir" ifadelerini kullandı.
İsrail kamuoyunu kastederek "Dünyada bu kadar kendini inkâr eden bir toplum yoktur" diyen Levy, İsrail medyasının Gazze'de yaşananları ele alma biçimine de tepki gösterdi:
"Gazze'de açlık yok. Sonuçta, sınırda bekleyen kamyonlar var, açlıktan ölen çocukların ebeveynleri obez, Hamas teröristlerinin tünellerinde muz yedikleri bir video var (altı ay önce çekilmiş bir fotoğraf, şimdi bu ülkedeki propaganda yalanlarının başlıca yayıcısı olan IDF sözcüsü tarafından yayılıyor)."
İsrailli gazeteci-yazar Levy, yazısını şu sözlerle tamamladı:
"Yıllarca, İsraillilere tüm korkunç kanıtları sunsak bile, onları reddedeceklerine inandım. Kanıt şimdi burada. Açlık fotoğrafları dünya çapında televizyon ekranlarını ve gazeteleri dolduruyor, ama İsrailliler bunu inkâr ediyor."
