Lübnanlı Dürzi lider ve eski İlerici Sosyalist Parti Başkanı Velid Canbolat, Al Arabiya televizyonuna yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın ağır silahlarını elinde tutmasının Lübnan'a felaket getireceğini anlaması gerektiğini vurguladı. Canbolat, silahların zorla teslim alınabileceğine inanmadığını belirterek, Lübnan ordusunun uluslararası destek görmesi gerektiğini ifade etti.
Canbolat, Hizbullah'ın güneydeki silah cephaneliğinin büyük bir kısmının Lübnan hükümeti tarafından tasfiye edildiğini kaydetti. Ancak güvenlik birimlerinin, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin kuzeyindeki ve diğer bölgelerdeki silahlarını şu ana kadar tasfiye edemediğini belirtti. Canbolat, Hizbullah'ın bu tutumuna ilişkin net bir uyarıda bulundu: "Hizbullah'ın, ağır silahlarını elinde tutmasının Lübnan'a felaket getireceğini anlaması gerekiyor."
SÜVEYDA'DAKİ DURUM VE CANBOLAT'IN ELEŞTİRİLERİ
Suriye'nin Süveyda ilindeki gelişmelere de değinen Canbolat, bölgedeki durumun halihazırda sakin olduğunu ancak birleşik bir Suriye için bir çözüme ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Canbolat, Süveyda'da kurulmak istenen yapılara ilişkin endişelerini dile getirerek, "Süveyda Ordusu olarak adlandırılan bir yapının kurulmasını kabul etmiyorum. Çünkü bu, bölünme anlamına gelir." diye konuştu.
Canbolat, Suriye'deki Dürzi lider Hikmet el-Hecri'nin "Süveyda'ya doğrudan İsrail müdahalesi talep ettiğine" işaret ettiğini belirterek, Hecri'nin Süveyda'da karar alma sürecini tekeline almaya çalıştığını iddia etti.
ABD'NİN SİLAHSIZLANMA ÖNERİSİ VE HİZBULLAH'IN YANITI
Bölgedeki gelişmeler bağlamında, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, 19 Haziran'da Beyrut yönetimine "ülkedeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen" bir öneri sunmuştu. Barrack, 27 Haziran'da Al Arabiya televizyonunda yaptığı değerlendirmelerde, "Hizbullah'ın askeri kanadı tamamen ortadan kalkmalı. Siyasi kısmı değil ama askeri yapısı kabul edilemez. Silahsızlanma için takvim belirlenmeli, mesela Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmeli." ifadelerini kullanmıştı.
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım ise 6 Temmuz'daki Aşura töreninde yaptığı konuşmada, Hizbullah'ın silahları teslim etme çağrılarına, İsrail'in Lübnan'daki saldırıları son bulmadan yanıt vermeyeceğini belirtmişti.
SÜVEYDA'DA YAŞANAN ÇATIŞMALAR
Süveyda'da 13 Temmuz'da Bedevi Araplar ile bazı Dürzi gruplar arasında silahlı çatışmalar başlamış, müdahaleye gelen Suriye güvenlik güçleri pusuya düşürülmüştü. Büyüyen çatışmalar bir ateşkesle durdurulmuş, ancak Hikmet el-Hecri'ye bağlı Dürzi güçler ateşkesi bozmuştu.
Çatışmaların seyrinde önemli bir dönüm noktası olarak, İsrail ordusu 16 Temmuz'da Suriye Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığını vurmuştu. Bu olayların ardından Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmiş, Hecri grubu ise Bedevi aileleri yerinden etmeye ve infazlara başlamıştı. Dışarıdan binlerce aşiret savaşçısı, Bedevi Araplara desteğe gelmişti.
Suriye yönetimi, 19 Temmuz'da güvenlik güçlerini Süveyda'da yeniden konuşlandırmaya başlayarak Bedevi ve aşiret savaşçılarının kentten çıkmasını sağlamıştı.
