Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Avrupa'nın geleceğinin dış güçlerden bağımsız olarak Avrupa'da şekillenmesi gerektiğini vurguladı. Macron, Avrupa'nın stratejik özerkliğini artırması gerektiğine dikkat çekti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yaptığı açıklamada Avrupa'nın geleceğinin Washington ya da Moskova'da değil, Avrupa'da belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Macron, Avrupa'nın dış politika ve güvenlik alanındaki stratejik özerkliğini güçlendirmesi gerektiğini belirterek, Avrupa'nın kendi kararlarını alması gerektiğinin altını çizdi. Avrupa'nın bağımsızlık hedeflerinin, küresel güç dengelerinde daha etkili bir rol oynamasına olanak tanıyacağına dikkat çeken Macron, Avrupa'nın bir bütün olarak hareket etmesi gerektiğini savundu.
Macron, ABD ile Rusya'nın Ukrayna'da barış konusunda temaslarını artırdığı ve Avrupa ülkelerinin masa dışı kalmaktan korktuğu bir dönemde savunma ve güvenlik konusunda özerklik vurgusu yaparak, "Avrupa'nın geleceği, Washington'da ya da Moskova'da değil, Avrupa'da belirlenmelidir" dedi.
Macron, Ukrayna'daki savaş ve bunun Avrupa'ya yansımasına ilişkin halka sesleniş konuşması yaptı.
Dünyadaki jeopolitik gelişmelerin güvenliği ve refahı daha belirsiz hale getirdiğini belirten Macron, "Günümüzde yaşanan tarihi olaylar göz önüne alındığında haklı olarak endişeleniyorsunuz. ABD Ukrayna'daki savaşa ilişkin tutumunu değiştirdi. Aynı ABD Avrupa'ya gümrük vergisi koymayı bekliyor" dedi.
"RUSYA'NIN UKRAYNA İLE YETİNECEĞİNE KİM İNANABİLİR?"
Macron, Ukrayna'daki savaşın başından bu yana Ukraynalıları desteklemeyi ve Rusya'ya yaptırım uygulamayı sürdürdüklerini belirterek şöyle devam etti:
"Ukrayna'nın ötesinde, Rus tehdidi burada ve Avrupa ülkelerini etkiliyor, bizi de etkiliyor. Rusya, Ukrayna savaşını çoktan küresel bir çatışmaya dönüştürdü. Kıtamızda Kuzey Koreli askerleri ve İran yapımı ekipmanları seferber etti ve aynı zamanda bu ülkelerin daha fazla silahlanmasına yardımcı oldu"
Ukrayna savaşının Avrupa'nın güvenliği açısından Rus tehdidinin varlığını bir kez daha doğruladığını dile getiren Macron, Rusya'nın siber saldırılara devam ettiğini ve Avrupa'da "sosyal medyada yalan bilgiler yayarak kamuoyunu etkilemeye çalıştığını" söyledi.
Macron, Rusya'nın 40 milyar avrodan fazla harcamayla 2030'a kadar ordusunu 3 bin tank ve 300 savaş uçağı ile daha da büyütmeyi planladığını ve bu ülkenin Avrupa'nın güvenliği için tehdit olmaya devam ettiğini vurgulayarak, "Rusya'nın Ukrayna ile yetineceğine kim inanabilir?" dedi.
"BARIŞ HERHANGİ BİR BEDELLE VE DİKTA REJİMİNİN DAYATMALARIYLA SAĞLANAMAZ"
Macron, "Barışa giden yol Ukrayna'nın terk edilmesinden geçmez. Tam tersine barış herhangi bir bedelle ve dikta rejiminin dayatmalarıyla sağlanamaz. Barış Ukrayna'nın teslim olması ya da çöküşü anlamına gelmez" ifadesini kullandı.
Avrupalı ortaklarla "sağlam, kalıcı ve denetlenebilir bir barış planı" hazırladıklarını ve bu planı iki hafta önce ABD'ye yaptığı ziyarette savunduğunu söyleyen Macron, Ukrayna konusunda "ABD'nin yanımızda kalacağına inanmak istiyorum ancak bizim de her duruma hazırlıklı olmamız gerekiyor" diye konuştu.
Macron, Ukrayna'da barışın sağlanmasından bağımsız olarak Avrupa'nın savunma ve caydırıcılık kapasitesinin artırılması gerektiğinin bir kez daha altını çizerek, "Bu çerçevede, NATO'ya ve ABD ile olan ortaklığımıza bağlı kalmaya devam ediyoruz ancak daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Savunma ve güvenlik konusunda bağımsızlığımızı güçlendirmeliyiz. Avrupa'nın geleceği, Washington'da ya da Moskova'da değil, Avrupa'da belirlenmelidir" dedi.
NÜKLEER CAYDIRICILIK GÜNDEMDE
Fransa'nın, Avrupa'nın güvenliğinde "özel bir statüsü olduğunu", Avrupa'nın "en etkili ordusuna" ve nükleer caydırıcılık kapasitesine sahip bulunduğunu söyleyen Macron, 10 yıl içinde orduya ayrılan bütçenin iki katına çıkarılacağını bildirdi.
Yarın Brüksel'de 27 devlet ve hükümet başkanı ile AB temsilcilerinin katılacağı zirvede önemli adımlar atılacağını belirten Macron, Avrupa'da tank ve savaş uçağı gibi savunma ekipmanlarının alımı konusunda "ortak finansman" sağlanmasının kararlaştırılacağını açıkladı.
Macron, "Avrupa'da barış ve güvenliğin korunması adına ve geleceğin Alman Şansölyesinin tarihi çağrısına yanıt olarak, Fransa'nın nükleer caydırıcılığıyla Avrupa kıtasındaki müttefiklerini koruma konusundaki stratejik tartışmayı açmaya karar verdim" dedi.
OVAL OFİS'TEKİ TARTIŞMA UKRAYNA'YI GÜNDEMİN İLK SIRASINA TAŞIDI
ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasında Oval Ofis'teki tartışmanın ardından ABD bu ülkeye istihbarat desteğini ve askeri sevkiyatı geçici olarak durdurmuştu.
Trump ile Zelenski, 28 Şubat'ta Oval Ofis'teki görüşmede kameralar önünde tartışmıştı. Yapılacağı duyurulan ortak basın toplantısı iptal edilmiş, Zelenski Beyaz Saray'dan tek başına ayrılmış ve nadir toprak elementleri anlaşması da imzalanmamıştı.
Trump, Zelenski'nin "Amerikan halkına saygısızlık ettiğini" savunmuş, Zelenski ise özür dileyecek yanlış bir şey yapmadığını söylemişti.
Bu tartışmayla Ukrayna'da barış müzakereleri Avrupalı liderlerin gündeminde ilk sıraya yerleşirken, liderler İngiltere'nin ev sahipliğinde başkent Londra'da Ukrayna konulu güvenlik zirvesinde bir araya gelmişti.
Zirve sonrası Fransa ve İngiltere, Ukrayna'da ateşkes planı üzerinde çalışmak için bu ülkeyle anlaştıklarını ve planı daha sonra ABD ile müzakere edip ilerleteceklerini duyurmuştu.
Yarın da Belçika'nın başkenti Brüksel'de 27 ülke liderinin katılımıyla Ukrayna konulu bir zirve düzenlenmesi planlanıyor.
