BARAN BEKİ
Audi, CEO Gernot Döllner liderliğinde kapsamlı bir yeniden yapılanma ve strateji değişikliğine gidiyor. Markanın yönetim kademelerini azaltarak daha hızlı ve verimli bir yapıya kavuştuğunu belirten Döllner, gelecek dönemde daha odaklı ve karlı bir büyüme hedeflediklerini vurguladı. Alman otomobil yayını Automobilwoche'ye konuşan CEO, ABD'deki fabrika yatırımından Çin pazarındaki yeni hamlelere, elektrikli araç stratejisinden efsanevi TT modelinin geleceğine kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
AUDI YÖNETİMİNDE KÖKLÜ DEĞİŞİM RÜZGARLARI
Gernot Döllner, göreve geldikten sonra marka içinde "netlik, odaklanma ve uygulama isteği" felsefesini benimsediklerini belirtti. Bu doğrultuda, daha hızlı karar alabilmek için önemli adımlar atılmış. Audi'nin iç global reorganizasyonu çerçevesinde yönetim seviyeleri dörtten üçe indirildi. Daha çarpıcı olan ise, karar alma süreçlerini yavaşlatan komitelerin %85'inden kurtulmaları oldu. Döllner'e göre bu değişiklik, karar mekanizmasını doğrudan ürüne yaklaştırarak verimliliği artırıyor. Markanın mevcut yıllık 1,7 milyon adetlik satış rakamını karlı bir şekilde büyütmeyi hedeflediklerini belirten CEO, detaylı büyüme hedeflerinin Eylül ayında açıklanacağını ifade etti.
ABD'YE FABRİKA YATIRIMI GÜMRÜK VERGİLERİNE BAĞLI
Audi'nin ABD'de bir üretim tesisi kurup kurmayacağı sorusu, sektörün en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor. Döllner, bu kararın henüz verilmediğini ve öncelikli beklentinin gümrük vergileri ile diğer ABD düzenlemelerinde istikrar sağlanması olduğunu net bir şekilde ifade etti. CEO'ya göre, bu belirsizlikler ortadan kalktıktan sonra Audi'nin kendi fabrikasını kurup kurmayacağına karar verilecek. Markanın Meksika'da ürettiği popüler modeli Q5 için şu anda ABD'ye ithalatta %27.5 oranında bir gümrük vergisi ödediğini belirten Döllner, bu maliyeti henüz müşterilere yansıtmadıklarını ve fiyatları sabit tuttuklarını söyledi. Yeni bir fabrika kurmanın üç ila dört yıl süreceğini, mevcut bir tesiste model üretimine başlamanın ise 18 aydan iki yıla kadar zaman alabileceğini ekledi.
ÇİN PAZARI İÇİN 'DÖRT HARFLİ' YENİ MARKA
Çin pazarında son dönemde pazar payı kaybeden Audi, bu önemli pazarda yeniden ivme kazanmak için radikal bir strateji değişikliğine gitti. Audi'nin bu pazardaki en dikkat çekici hamlesi, dört halkalı logosunu taşımayan, dört harfli yeni bir AUDI markası oluşturması oldu. Bu yeni marka, özellikle Çinli yerel üreticilerin domine ettiği Yeni Enerji Araçları (NEV) segmentinde rekabet edecek. Döllner, bu markanın Audi tasarımı, kalitesi ve performansını Çin'in yerel dijital ekosistemiyle birleştireceğini söyledi. Yeni markanın ilk otomobilinin üretimi Ağustos ayında başladı ve ilk araçlar Eylül ayında müşterilere teslim edilecek. Bu hamlenin yanı sıra, Q6 L, A6 L, Q5 L ve A5 L gibi Çin pazarına özel versiyonlar da sunulacak.
20'DEN FAZLA YENİ MODELLE ELEKTRİKLİ GELECEĞE HAZIRLIK
Audi, küresel pazarlardaki farklı elektrifikasyon hızlarına uyum sağlamak için esnek bir ürün stratejisi izliyor. 2024 ve 2025 yıllarında piyasaya sürülecek 20'den fazla yeni modelle premium segmentteki en genç ve en çeşitli portföye sahip olacaklarını belirten Döllner, bu portföyün içten yanmalı motorlu (ICE), şarj edilebilir hibrit (PHEV) ve tam elektrikli (BEV) araçlardan oluşacağını açıkladı. Farklı pazarların dinamiklerini de değerlendiren CEO, şu yorumlarda bulundu:
Çin: Elektrikli araçlara (BEV) ve menzil artırıcılı (Range Extender) modellere net bir yönelim var.
Avrupa: Elektrifikasyona geçiş beklenenden biraz yavaş olsa da bu yıl tempo yeniden arttı.
ABD: İçten yanmalı ve şarj edilebilir hibrit modellere bir geri dönüş gözlemleniyor.
Döllner, Porsche ile ortak geliştirilen Premium Platform Electric (PPE) platformundaki gecikmelerin ve zorlukların "kesinlikle" aşıldığını ve 800 volt mimarisinin ultra hızlı şarj ve uzun menzil sunan standartları olduğunu vurguladı.
TEKNOLOJİ VE OTONOM SÜRÜŞTE YOL HARİTASI
Yazılım, modern otomobillerin en kritik bileşenlerinden biri haline gelirken Audi, Volkswagen Grubu'nun bu alandaki zorluklarını aşmak için önemli adımlar atıyor. Volkswagen'in teknoloji şirketi Rivian ile yaptığı teknoloji ortak girişimi, gelecekteki araçlar için merkezi bir bilgisayar mimarisi sunacak. Döllner, bu yeni mimari üzerine ilk aracı geliştirme sorumluluğunun Volkswagen Grubu içinde Audi'ye verildiğini açıkladı. Otonom sürüş konusunda ise marka, şu anda 130 km/s hıza kadar otoyol pilotu olarak çalışacak Seviye 3 (Level 3) otonom sürüş teknolojisine odaklanmış durumda. Ancak bu sistemin müşterilere ne zaman sunulacağının henüz belirsiz olduğunu belirtti. Seviye 4 (Level 4) otonom sürüş için ise düzenleyici engeller nedeniyle net bir tarih vermenin çok erken olduğunu düşünüyor.
EFSANE TT'NİN GELECEĞİ CONCEPT C İLE ŞEKİLLENİYOR
Audi'nin ikonik spor modeli TT'nin geleceği de merak konusuydu. Döllner, bu konuda Concept C modelinin ipuçları verdiğini doğruladı. Concept C'nin seri üretim versiyonunun, konseptte görülen elektrikli açılır tavan dahil olmak üzere tasarıma çok sadık kalacağını belirtti. Bu yeni modelin TT'den daha büyük bir segmentte konumlanacağını ifade eden CEO, "TT" isminin korunup korunmayacağına ise henüz karar verilmediğini söyledi. Döllner ayrıca, markanın ürün portföyünü daha az karmaşık hale getireceklerini ve daha odaklı bir model yelpazesi sunarak hem müşteri deneyimini iyileştireceklerini hem de karlılığı artıracaklarını sözlerine ekledi.
