İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında 4 Kasım’da tutuklanan ve ardından yerine kayyum atanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP’ye yönelik operasyonların sürece zarar verdiğinin farkında olduğunu söyledi.
Özer, T24’ten Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtladı.
AK Parti’nin devleti değiştirme iddiasıyla iktidara geldiğini ancak güçlendikçe devletçi olduğunu belirten Ahmet Özer, “Fetö darbe girişiminden sonra sayın Bahçeli’nin sürece dahil olması ile AK Parti bu krizi atlattı ve MHP’nin yardımıyla krizi fırsata çevirdi sistem değişikliğine giderek, kendine göre tahkim etti. Yani MHP ile birlikte bir devlet bloğu oluşturarak yönetti. Hatta Ergenekon’dan tutuklattıkları bazı kişi ve partilerle müttefik oldular. Fakat gelinen noktada, özellikle barış sürecinin yürütülüş biçimi, Bahçeli ile aralarındaki yaklaşım farkını ortaya çıkardı. Bahçeli barış sürecinin nihayete erdirilmesinde daha istekli, daha samimi ve kararlı davranırken AK Parti ve sayın Erdoğan işi yavaştan aldılar. Adeta bir ‘bekle gör’ politikası uyguladılar. Bahçeli, CHP’ye ve belediyelerine karşı yürütülen siyasi operasyonların barış sürecine zarar verdiğinin farkında ve buna kendi çapında ittifakı bozmayacak ölçüde itiraz ediyor” ifadelerini kullandı.
'SİYASİ KUŞATMA SÜRERKEN BARIŞ SÜRECİ BAŞARIYA ULAŞABİLİR Mİ?
“Bahçeli’nin CHP’ye yönelik operasyonlar konusunda Erdoğan ile aynı sayfada olmadığını nereden anlıyorsunuz?” sorusuna yanıt veren Ahmet Özer, Bahçeli’nin ve MHP kurmaylarının “tutuksuz yargılama esastır, iddianameler bir an önce yazılmalı, adil yargılanma yapılmalı, davalar CHP’nin istediği gibi TRT’de yayınlanabilir” tarzındaki çıkışlarının bariz göstergeler olduğunu söyledi. Özer, “Şu gerçek göz ardı edilmemeli; ana muhalefet dışlanarak toplumsal barış sağlanamaz. CHP’ye yönelik yargı yoluyla yapılan bu siyasi kuşatma sürerken barış süreci başarıya ulaşabilir mi? Türkiye’nin en köklü, en büyük partisi düşmanlaştırılarak iç cephe güçlendirilebilir mi? Bu soruların cevaplanma biçimi önümüzdeki süreci belirleme niteliğine sahip” diye konuştu.
