DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEM Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki ilişkiyi "Stockholm Sendromu" olarak nitelendirerek, yeni çözüm süreci olasılıklarını değerlendirdi.
DEM'İN ERDOĞAN ÇAĞRISINA BABACAN'DAN ELEŞTİRİ
NOW TV'de gerçekleşen canlı yayında konuşan Ali Babacan, DEM Parti'den gelen 'Kürt sorununu Erdoğan'dan başkası çözemez.' çağrılarını ve yeni bir çözüm sürecinin mümkünlüğünü ele aldı. Babacan, "şu anda DEM Parti'den gelen bu açıklamalarda biraz Stockholm Sendromu faktörü ben görüyorum," diyerek, Erdoğan'ın zamanla değiştiğini ve çözüm sürecinde yer alan eski kadronun artık görevde olmadığını vurguladı.
'ÇÖZÜM SÜRECİ ESKİ KADRO İLE YÜRÜTÜLDÜ'
Babacan, geçmişteki çözüm sürecinin güçlü bir kadro tarafından yönetildiğini belirterek, "O kadronun hiçbirisi şu anda yok. Yani onlar ya benim gibi ayrıldılar ya da uzaklaştırdılar," ifadelerini kullandı. Bu durumun, şu anki iktidarın çözüm sürecini yürütebilecek vizyon ve niyete sahip olmadığını gösterdiğini ifade etti.
KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ VE DEVA PARTİSİ'NİN YAKLAŞIMI
Babacan, Kürt sorununun çözümünün temel haklardan geçtiğini ve DEVA Partisi'nin bu konuda net bir vizyona sahip olduğunu dile getirdi. "Bizim parti olarak hazırladığımız tam 354 maddelik... temel hakları Türkiye'de çözmekten geçiyor," diyerek, çözüm sürecinin vatandaşların hakları tanınarak başlaması gerektiğini vurguladı.
Ali Babacan, terörle mücadelenin önemini kabul ederken, çözüm sürecinin bir pazarlık masası olmaktan çıkıp, vatandaşların haklarına odaklanması gerektiğini savundu. DEVA Partisi'nin bu konudaki hazırlığı ve net tavrıyla, sorunun çözümü için gerekli adımları atmayı hedeflediğini belirtti.
