Ali Babacan, İran’daki rejim krizinin Türkiye’ye büyük göç dalgalarıyla yansıyabileceği uyarısında bulundu. “1979’da İran Devrimi sırasında 2 milyon insan Türkiye’ye sığındı. Benzer bir senaryo tekrarlanabilir” diyen Babacan, çözüm için Batı’ya da çağrı yaptı: “İran’a onurlu bir çıkış masası kurulmalı.”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı bir canlı yayında İran-İsrail Savaşı’na ve olası rejim krizine dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. 1979’daki İran Devrimi’ni hatırlatan Babacan, yaşanabilecek olası bir iç çatışmanın Türkiye’ye büyük bir göç dalgası olarak yansıyabileceğine dikkat çekti. “İran halkı onurludur, dış müdahalelerle rejim değişmez” diyen Babacan, ABD ve İran arasında doğrudan müzakerelerin mümkün olmadığını, sürece güvenilir arabulucu ülkelerin dahil olması gerektiğini belirtti. Babacan’a göre, İran için kurulacak müzakere masası bir "onurlu çıkış" masası olmalı; bir dayatma ya da rejimi çökertme planı değil.
Babacan şöyle konuştu:
"İran'ın istikrarsızlaşması Türkiye için kötüdür. Hatırlayalım, o İran devriminde Türkiye'ye 2 milyon göç olmuştur. O dönemin nüfusuna göre bu büyük bir rakamdı. Bugün yeniden Allah korusun bir iç çatışma olursa, ilk ve en çok etkilenen ülke yine biz oluruz. Ayetullah Hamenei'yi öldüreceklerini söylüyorlar. Ama rejim hemen yeni bir rehber seçer. Sistem değişmez. İran halkı onurlu bir halktır. Şii kültürü farklıdır. Batılılar bunu anlamaz. Bu kültürü anlamadan reform beklemek hayalciliktir. İran halkının da onurunu koruyan bir çıkış lazım."
Babacan, İran ile ABD arasında doğrudan yürütülecek bir müzakere masasının başarı şansının olmadığını da dile getirdi:
"Şimdi Amerika'yla İran'ın bir masaya oturtursanız anlaşma ihtimali sıfır. O ilk müzakere masası kurulduğunda bizim dış politika ekibimiz, bu masanın başarı şansı 1/3, savaş ihtimali 2/3 dediler. Bugün yine masaya oturulabilir ama bu kez her iki tarafın da güvendiği, tarafsız ülkelerle birlikte. İran'a diz çöktürme masası değil, onurlu çıkış masası kurmak lazım."
Ali Babacan, İran'da içeriden gelen bir değişim talebinin güzel örneklerle, dost ülkelerin istişaresiyle desteklenmesi gerektiğini belirtti. Dışarıdan yapılacak müdahalelerin rejimi sarsamayacağını, sadece halkı daha da radikalleştirebileceğine işaret etti.
"2 MİLYON KİŞİ GELMİŞTİ"
"Bu çok önemli. Bir devrim oldu ama üzerinden 45-46 sene geçti. Dolayısıyla bir değişim talebi var. İran'ın kendini yenilemesi gerekiyor gerçekten. Bu çok önemli. Ama bu yenilenmenin içeriden olması lazım ve dost ülkelerin de tavsiyesiyle dost ülkelerle de biraz belki istişarelerle olması lazım. Yani ilham kaynağı olarak görebilecekleri ülkelerle de böyle istişareyle. Dünyada güzel örneklerden… Yani bir soru bu dışarıdan müdahale… Yoksa dışarıdan geldi mi rejimi devirdi mi? Yok. Rejimi konfor edemiyorlar. Yoksa sıkıntıya mı sokar? Tartışılmalı. Ne olacağını bilemiyoruz. İran'ın istikrarsızlaşması bir sefer Türkiye için kötüdür. Bakın hatırlayalım o İran devriminde o günkü nüfusa göre Türkiye'ye 2 milyon göç olmuştur."
