Edirne'de yaşayan Mehmet Doğruöz (40), uzun yıllar sürdürdüğü bankacılık kariyerine veda ederek doğanın sunduğu eşsiz malzemelerle yeni bir işe atıldı.
Kendi atölyesini kuran Mehmet Doğruöz, kurumuş ağaç dallarını ve köklerini dönüştürerek benzersiz dekorasyon ürünleri üretiyor.
Otel, restoran, kafe ve ev gibi farklı mekanlar için özgün tasarımlar ortaya koyan Mehmet Doğruöz, yaşam koşullarının kendisini doğayla daha iç içe olmaya yönlendirdiğini belirtiyor.
Bu dönüşüm, hem sürdürülebilir bir yaşam felsefesini benimsiyor hem de atıl durumdaki doğal materyallere sanatsal bir değer katıyor.

DOĞADAN TOPLADIĞI MALZEMELERİ SANATA DÖNÜŞTÜRÜYOR
20 yıl boyunca bankacılık sektöründe aktif olarak görev yapan Mehmet Doğruöz, işinden ayrıldıktan sonra doğa yürüyüşleri sırasında karşılaştığı çürümüş ağaç kökleri ve kopan dalların ilgisini çektiğini fark etti.
Bu doğal atıkları toplamaya başlayarak geri dönüşüm sürecine dahil etti ve kendi dükkanında satışa sunmaya başladı.
El işçiliğiyle özenle işlediği bu kök ve dalları, estetik ve fonksiyonel dekorasyon objelerine dönüştüren Mehmet Doğruöz, müşterilerinden olumlu geri dönüşler aldığını ifade ediyor.
Her bir parça, doğanın izlerini taşıyan eşsiz bir sanat eseri olarak beğeni topluyor.

SIFIR ATIKLA SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM
Sozcu'de yer alan habere göre, doğadan aldığı ilhamla ticari bir girişime soyunan Mehmet Doğruöz, üretim felsefesini şu sözlerle açıklıyor:
"Çıtayı yükselterek, geri dönüşüm malzemelerini kullanmaya başladım. Doğadan kökler buluyoruz. Herhangi bir gerçek ağacı, canlı ağacı kesmiyoruz kesinlikle.
Mesela yolda yürürken bir ağaç görüyoruz, hemen onun köklerine operasyon yapıyoruz. Köklerini çıkartıyoruz, işliyoruz. İlmek ilmek. Oynuyoruz, temizliyoruz, vernikliyoruz. Ondan sonra tüketicilerimize sunuyoruz."
Bu yaklaşım, doğaya saygılı ve sürdürülebilir üretim prensiplerini benimseyerek çevre bilincine katkıda bulunuyor.

KENDİLİĞİNDEN GELEN BİR SANAT AŞKI
Yolda bulduğu doğal malzemeleri değerlendirme sürecinin tamamen içinden geldiğini belirten Mehmet Doğruöz, bu alanda herhangi bir ön bilgisinin olmadığını vurguluyor.
"Yolda bulduğum sopayı değerlendirdim, ağaç dalını değerlendirdim, taşları değerlendirdim. Tamamen içimden geliyor bunlar. Hani bu konuda bir bilgim de yoktu işin açıkçası. Son 4-5 yılda sanata dönüştü" ifadeleriyle, doğanın kendisini nasıl bir sanatçıya dönüştürdüğünü aktarıyor.
Bu spontane gelişim, sanatsal yeteneğin keşfedilmesinde doğanın ne kadar güçlü bir ilham kaynağı olabileceğini gözler önüne seriyor.

ZAHMETLİ BİR SÜREÇ
Ağaç köklerini çıkarıp işleme sürecinin oldukça zahmetli olduğunu dile getiren Mehmet Doğruöz, bazı projelerin saatler hatta günlerce sürebildiğini belirtiyor.
Ancak bu meşakkatli sürecin sonunda ortaya çıkan eserler, büyük bir beğeni topluyor.
Yaptığı işin toplumda bir farkındalık yarattığını da ekleyen Mehmet Doğruöz, herkesin bu özgün ve doğa dostu ürünleri tercih ettiğini ifade ediyor.
