Gazetemize yaptığı ziyaret sırasında KARAR yazarlarının gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Özel, İBB iddianamesinde ciddi bir kanıt bulunmadığını belirterek, “Kör kuruş para bulunamadı. Ne Ekrem Başkan’a ne de sisteme aktarıldığı söylenen paralar somut olarak ortaya konulabildi” dedi. İmamoğlu’nun ve diğer CHP’li başkanların milletin parasını kamu hizmetine dönüştürdüğünü belirten CHP lideri, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: Eğer o paraları biz yeseydik, AK Parti bize ilişmezdi. O paraları yesen iktidara tehdit değilsin. O paraları hizmete çevirince iktidara tehdit oluyorsun. İstanbul'a sen hiç yurt yapma, 17 tane yurt yapalım biz. Sen hiç kreş yapma, 78 tane kreş açalım biz. Parayı sistemin içinde elimizi sürmeden hizmete çevirme suçundan yargılanıyoruz.
OSLO GÖRÜŞMESİNİ DEVLET, DUBLE YOLU AK PARTİ YAPIYOR
Kararsız seçmenler üzerindeki etkilerini artırmaya devam ettiklerini belirten Özel, partisinin düşük gelirli ve düşük eğitimli kesimlerde birinci parti konumuna geldiğini söyledi. Bu durumun CHP’yi merkeze çektiğini belirten Özel, ‘Partinin sol refleksleri ile merkezdeki ihtiyaçlar örtüştü. Bizim siyasetimizle sosyal yardımların, yoksullukla mücadelenin en iyi yapılacağı yer artık merkez’ dedi. AK Parti’nin çözüm süreci döneminde izlediği siyaseti eleştirdi: Benim AK Parti siyasetinde en konforlu bulduğum ve en itiraz ettiğim alan şu: Oslo görüşmelerini devlete yaptırıp duble yolları kendileri yapıyor. Ben bu süreçte duble yolu yapanların İmralı ziyaretini de yapmasını bekliyorum veya İmralı konusunda da durumu netleştirmesini’ dedi.
MECLİS GRUBUMUZDA BAŞÖRTÜLÜ VEKİL DE OLACAK
CHP lideri Özel, üniversite öğrencisiyken başörtüsü yasağına karşı protesto eylemleri düzenlediğini anlatarak, ‘Benim kuşağımdaki CHP’lilerin başörtüsüyle sorunu yok’ dedi. Önümüzdeki dönem partisinin meclis grubunda mutlaka başörtülü milletvekillerinin de olacağını söyledi.
TÜRKİYE'NİN ŞARTLARI CHP'Yİ MERKEZE ÇEKTİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, KARAR’a gerçekleştirdiği ziyarette Türkiye’nin siyasal gündemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. KARAR yazarlarıyla gündemin sıcak başlıkları üzerine sohbet eden Özel, İBB iddianamesi, dış politika ve yoksullukla mücadele gibi birçok alanda görüşlerini dile getirdi.
AK Parti’nin çözüm süreci döneminde izlediği siyasetle ilgili eleştirilerde bulunan Özel, “Benim AK Parti siyasetinde en konforlu bulduğum ve en itiraz ettiğim alan şu: Oslo görüşmelerini devlete yaptırıp duble yolları kendileri yapıyor. Ben bu süreçte duble yolu yapanların İmralı ziyaretini de yapmasını bekliyorum veya İmralı konusunda durumu da netleştirmesini. İyisi AK Parti’den, kötüsü devletten gibi bir hal var” dedi.
Terörsüz Türkiye sürecine dair iyimserliğini de dile getiren Özel, TBMM’de kurulan komisyona atıfla, “Şu andaki durumun bile bir kazanım olduğunu düşünüyorum” dedi. Sürecin karşılıklı adımlarla geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek “Ben mesela bu süreçte ümit ederim ki Gürcistan’da düşen uçakta şehit olan askerlerimizin yarın yapılacak cenaze törenlerine DEM’li temsilciler katılsınlar” İfadesini kullandı. Kararsız seçmenler üzerindeki etkilerini artırmaya devam ettiklerini belirten Özel, partisinin düşük gelirli ve düşük eğitimli kesimlerde birinci parti konumuna geldiğini söyledi. Bu durumun CHP’yi merkeze çektiğini belirten Özel, “Partinin sol refleksleri ile merkezdeki ihtiyaçlar örtüştü. Bizim siyasetimizle sosyal yardımların, yoksullukla mücadelenin en iyi yapılacağı yer artık merkez” dedi.
Özel, CHP’nin sosyoekonomik tabanındaki dönüşümle ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye siyasetinde merkezde büyük bir boşluk var. Cumhuriyet Halk Partisi siyasetinde de siyaset normalleştikçe ve gerçekten yapılması gereken kesimleri memnun etmek açısından yapıldıkça merkeze doğru kaymanın bir zarureti var. Daha doğrusu otomatikman merkeze doğru kayıyorsun. Sebebi şu: Cumhuriyet Halk Partisi yoksullukla mücadele etmek durumunda, emekli maaşını arttırmayı taahhüt etmek durumunda, iyi bir asgari ücret verilmesini savunmak durumunda, vergi adaletini savunmak durumunda. Bunları savunmaya başladığımızda PanoramaTR’nin bulgularına göre kamuoyunda bambaşka sonuçlar da görülmeye başlandı.”
CHP’nin önceki dönemlerde görece daha zengin ve eğitimli bir seçmen kitlesine sahip olduğunu belirten Özel, bugün ise düşük gelirli ve düşük eğitimli gruplarda en yüksek oyu alan partinin CHP olduğunu söyledi. “CHP’nin düşük gelir seviyesindeki hızlı oy artışı, emeklilerde yüzde 52 mesela. Hızlı oy artışı… Şu anda CHP’nin çözmesi gereken tek sorun alanı halen çözülmekte zorlandığı ev kadınları. Ev kadınlarında ve AK Parti döneminde istihdam edilmiş devlet memurlarında zorluğumuz var. Onun dışındaki tüm seçmen segmentlerinde iyi gidiyoruz. Bu da partiyi sen ne yaparsan yap zaten mecburen merkeze çekiyor” diye konuştu.
İktidarın çözüm süreci döneminde izlediği siyaseti eleştiren Özel, “AK Parti siyasette konfor alanı yaratıyor. Oslo görüşmelerini devlete, duble yolları kendine yazıyor. Bu süreçte duble yolu yapanların İmralı ziyaretini de yapmasını bekliyoruz” diyerek, devletle iktidar arasındaki sorumluluk paylaşımındaki çarpıklığa dikkat çekti.
‘Sürpriz yok, kanıt yok, gizlilik yok’
Ziyarette en geniş yeri İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianame aldı. Özel, “İddianamede sürpriz yok. Ekrem Başkan zaten demişti: ‘Beni mahcup edecek hiçbir şey çıkmayacak’ diye. Öyle de oldu” dedi.
İddianameye dair ilk izlenimlerini hukukçu ekiplerin sunduğu raporlarla edindiklerini aktaran Özel, soruşturmanın gizliliği kuralının tamamen ihlal edildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bu iddianame tıpkı gazetelerin eskiden verdiği ansiklopediler gibi. Önce fasiküller verildi, şimdi kabı. Yani daha önce parça parça kamuoyuna sızdırılan her şey bu iddianameye eklenmiş. Soruşturmanın gizliliği ihlal edilmiş, bu başlı başına büyük bir suç.”
İddianamede özgün bir kanıt bulunmadığını, yalnızca bazı kişilerin kendi menfaatleri için gerçekleştirdiği eylemlerin yer aldığını ve bunların da İmamoğlu’na bağlanamadığını belirten Özel, “Kör kuruş para bulunamadı. Ne Ekrem Başkan’a ne de sisteme aktarıldığı söylenen paralar somut olarak ortaya konulabildi” dedi.
Savcılığın ‘sistem’ olarak tanımladığı yapıya da tepki gösteren Özel, geçmişte Erdoğan’a yönelik hazırlanan iddianamede de benzer ifadelerin yer aldığını belirtti. “Partide hayatımda sistem lafı duymadım. Bu ifadeleri ilk kez Akın Gürlek’ten duydum. Albayrak’ların Erdoğan’ı Başbakan yapmak için kurduğu yapıya o zaman da ‘sistem’ demişlerdi” dedi.
Özel, “Ekrem Başkan’ın babasının kuyusunda bile para aradılar. Ama yok çünkü kimse elini paraya sürmemiş. Alışveriş kartı verdiler, yurt yaptılar, kreş yaptılar. Ramazan kolisi dağıtmak rüşvet mi?” ifadeleriyle süreci özetledi.
İmamoğlu’nun ve diğer CHP’li başkanların milletin parasını kamu hizmetine dönüştürdüğünü belirten CHP lideri, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Eğer o paraları biz yeseydik, AK Parti bize ilişmezdi. O paraları yesen iktidara tehdit değilsin. O paraları hizmete çevirince iktidara tehdit. İstanbul’a sen hiç yurt yapma, 17 tane yurt yapalım biz. Sen hiç kreş yapma, 78 tane kreş açalım biz. Sen sosyal yardımları CHP’nin yok edeceğini söyle, Beş katına çıkaralım biz. Parayı sistemin içinde elimizi sürmeden hizmete çevirme suçundan yargılanıyoruz” diye konuştu.
Özel, İmamoğlu ile Silivri Cezaevi’nde yaptığı ilk görüşmeye de değinerek, “Şu kursaktan bir kuruş geçmedi benim dedi” ifadelerini kullandı. CHP lideri, iddianamede bahsedilen tüm işlerin gönüllülük esasıyla, belediye meclisi kararıyla, kamu yararı doğrultusunda yapıldığını, tüm bunların yargılamaya konu edilmesinin hukuki değil, siyasi olduğunu vurguladı.
Saha çalışmalarına büyük önem verdiklerini anlatan Özel, Bayburt, Sultanbeyli, Konya gibi geçmişte zayıf olunan bölgelerde miting yapmayı tercih ettiklerini ve buralarda aldıkları geri bildirimin son derece olumlu olduğunu ifade etti.
Özel, Türkiye’nin hava gücü kapasitesindeki zayıflamaya dikkat çekerek, hava filosuna 14 yıldır yeni uçak katılmadığını, son 25 yılda ise yalnızca 20 adet F-16 tedarik edilebildiğini söyledi. Bu tabloyu “perişan bir durum” olarak nitelendiren Özel, F-35 meselesinin artık “ara formül” değil, “ana formül” olabileceğini ifade etti. Özel, İsrail’in F-35 uçaklarının Türkiye’ye yönelik olası üstünlüğüne işaret ederek, “F-35 kalkıp 6 mil öteden bana doğru uçuyorsa ve ben onu görmüyorsam bu kötü bir şeydir. Buna hemen engel olmak lazım” dedi. Yunanistan’ın modernize F-16’larıyla Türkiye arasında 2 dakika 10 saniyelik bir fark oluşmasının da kabul edilemez olduğunu belirten Özel, “Biz yönetiyor olsak, zaten bu işleri yapacağız” ifadelerini kullandı.
Ancak güvenlik kaygılarının ötesinde bir dış politika vizyonu gerektiğini vurgulayan CHP lideri, “Ama toplamda bir güvenlik devleti değil, bir refah, huzur ve kalkınma devletini savunmak benim işim” dedi. Türkiye’nin hem savunma ihtiyaçlarını gözeten hem de barışı önceleyen bir çizgiye ihtiyacı olduğunu belirten Özel, dış politikada izleyecekleri yönelimi şöyle özetledi: “Bütün komşularla iyi ilişkileri, doğru ittifakları, Türkiye’yi Avrupa Birliği’nin bir parçası yapmayı, NATO’da sözü çiğnemeyecek bir ülke olmayı savunuyorum. Ama aynı zamanda Rusya’yla iyi komşuluk ilişkilerini, Çin’le stratejik ilişkiler geliştirmeyi de önemsiyorum.”
Avrupa’nın yıllar boyunca güvenlik tehdidi hissetmediği için ordularını ihmal ettiğini, bazı ülkelerin tanklarını bile bakım yaptırmadan kenarda tuttuğunu belirten Özel, “Biz o gaflete düşebilecek bir coğrafyada değiliz” dedi.
MECLİS GRUBUMUZDA BAŞÖRTÜLÜ VEKİL DE OLACAK
CHP lideri Özel, üniversite öğrencisiyken başörtüsü yasağına karşı protesto eylemleri düzenlediğini anlatarak, ‘Benim kuşağımdaki CHP’lilerin başörtüsüyle sorunu yok’ dedi. Önümüzdeki dönem partisinin meclis grubunda mutlaka başörtülü milletvekillerinin de olacağını açıkladı. Başörtülü kadınların partisinde giderek daha fazla temsil edildiğine dikkat çekerek, ‘Sokaktaki seçmene ve örgüttekilere bakarsanız, artık hiç az değiller’ diyen Özel, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Böyle hiç ummadığınız, hiç beklemediğiniz zamanda, yerde, konumda başörtülü üyelerimiz, seçmenlerimiz var. İyiye gidiyor. Mesela gelecek CHP grubunda başörtülüler mutlaka olacak. Zaten bence ön seçimden de çıkarlar, ama ihtiyaç duyulan her yerde de biz hani liderlik olarak orada da üstümüze düşeni yapacağız. Ama artık böyle bu konunun istismar alanı olmaktan hem iktidardan hem CHP’den pozitif ve negatif bir istismar alanı olmaktan çıkarılması lazım.”
