DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında bugün açılan yeni dava üzerinden sert açıklamalarda bulundu. Beştaş, AİHM’nin hak ihlali kararına rağmen Demirtaş’ın serbest bırakılmaması için “farklı illerde bekletilen dosyaların sırasıyla devreye sokulduğunu” belirterek bunun hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını söyledi.
Tanış Beştaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Demirtaş hakkında yıllardır süren tutukluluk ve farklı illerde bekletilen dosyalar özgürlüğü engellemek için önce yedekleniyor sonra devreye konuyor. Minare–kılıf ilişkisi artık saklanamaz hâle gelmiş, hukuki güvenlik ilkesi yerle bir edilmiştir. AİHM’in vurguladığı ‘belirsizlik yoluyla cezalandırma’ etkisi, 9 yılı aşan tutuklulukta fazlasıyla gerçekleşmiştir.”
DEM Parti’li vekil, bugün açılan yeni davanın da bu tabloyu doğruladığını belirterek, “Bu dosyaların zamanlaması siyasal süreçlerden bağımsız değildir. Hukukun araçsallaştırılmasının açık göstergesidir. Yeter artık, 9 yıllık rehinelik yetmedi mi? Demirtaş’ın özgürlüğünü siyasi manevralarla engelleyemezsiniz.” ifadelerini kullandı.
AİHM KARARI SONRASI YENİ DAVA
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş hakkında verdiği ihlal kararı, eski HDP Eş Genel Başkanı’nın tahliyesi yönünde beklenti yaratmıştı. Ancak tam da bu süreçte, Mersin ve Diyarbakır’daki konuşmaları gerekçe gösterilerek Demirtaş’a “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yeni bir dava açıldı.
İki dosya mahkeme tarafından birleştirildi; Demirtaş’ın Ankara ve Mardin’deki ifadelerine ilişkin dosyaların birleştirilmesi ise reddedildi.
Cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin mütalaasında Demirtaş’ın zincirleme şekilde “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 1 yıl 3 aydan 7 yıla kadar hapis cezası talep etti.
DURUŞMA 6 OCAK’A ERTELENDİ
Duruşmada, müşteki avukatı SEG-BİS aracılığıyla bağlanarak Demirtaş’ın her bir eylemi için ayrı ayrı cezalandırılmasını istedi. Demirtaş’ın avukatı ise savunma hazırlamak için ek süre talep etti.
Mahkeme, sanığın mevcut halinin devamına hükmetti; bir sonraki celseye katılmaması halinde “susma hakkını kullandığı varsayılacak” uyarısında bulunarak duruşmayı 6 Ocak tarihine erteledi.
