DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarının toplumun yaşadığı gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığını belirterek, “TÜİK hangi marketten alışveriş yapıyorsa söylesin, biz de oradan yapalım. Bu verilerle maaş zammı belirlemek kul hakkıdır” dedi.
Karal, resmi enflasyon verileri ile vatandaşın pazarda, markette karşı karşıya kaldığı fiyatlar arasındaki farkın artık gizlenemez hale geldiğini söyledi. “Bağımsız araştırmalara göre yıllık enflasyon yüzde 70’e yaklaşmış durumda. TÜİK’in açıkladığı rakamlar ise bunun neredeyse yarısı. Hal böyleyken, milyonlarca yurttaşın geçim sıkıntısı görmezden gelinemez” ifadelerini kullandı.
“ENAG İLE TÜİK ARASINDA UÇURUM VAR”
Karal, bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu ENAG’ın haziran ayı verilerine dikkat çekerek, aylık enflasyonun yüzde 3,05, yıllık enflasyonun ise yüzde 68,68 olarak hesaplandığını anımsattı. TÜİK’in aynı döneme ilişkin verilerinin sırasıyla yüzde 1,37 ve yüzde 35,05 olduğunu hatırlatan Karal, “Vatandaşın mutfağında yangın var. TÜİK ile ENAG arasındaki bu uçurum, artık sadece rakam farkı değil; inandırıcılık krizi haline gelmiştir” dedi.
“TÜİK DE MERKEZ BANKASI DA ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDİYOR”
Karal, Merkez Bankası’nın da benzer şekilde kamuoyunda soru işaretlerine yol açtığını söyledi. Haziran ayı için öngörülen enflasyon oranının yüzde 1,61 olduğunu belirten Karal, “Bu tahminden sonra akaryakıt fiyatlarına yüzde 9 zam geldi, döviz kuru arttı, tarımsal üretimi tehdit eden don riski yaşandı. Bunca olumsuz gelişmeye rağmen açıklanan enflasyon oranının beklentinin bile altında kalması, akıllara durgunluk veriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“BU VERİLERLE MAAŞ ZAMMI YAPMAK KUL HAKKIDIR”
TÜİK’in enflasyon sepetinde gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarında düşüş görüldüğünü açıklamasına da tepki gösteren Karal, “Bu fiyatlar nerede düşmüş? Hangi pazarda, hangi mağazada böyle bir ucuzluk var? Bu fiyatlar hayatın gerçekleriyle örtüşmüyor. Bu verileri esas alarak memur ve emekliye zam yapmak kul hakkıdır, haksızlıktır, vicdansızlıktır” dedi.
“ENFLASYONU ALIM GÜCÜNÜ DÜŞÜREREK DÜŞÜRMEK BAŞARI DEĞİL”
Karal, ekonomi yönetiminin uygulamalarını da eleştirerek, “Eğer insanların alım gücünü düşürerek enflasyonu düşürmeyi marifet sayıyorsak, bu memleketin vay haline. Fiyatlar sürekli artarken, halkın sırtına yeni yükler bindirmek yerine şeffaf ve adil bir ekonomi yönetimine geçilmelidir” ifadelerini kullandı.
“GERÇEK SORUNLARLA YÜZLEŞME ZAMANI GELDİ”
Hükümete çağrıda bulunan Karal, “Toplumun gündeminden kopuk bir ekonomi anlayışı sürdürülemez. Asgari ücretli, emekli, dar gelirli için adil bir paylaşım sağlanmadan ne ekonomik istikrar olur ne de sosyal huzur. Ekonomi yönetiminin artık suni gündemlerle değil, gerçek sorunlarla yüzleşmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
