DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla İstanbul Kadıköy’de düzenlenen mitingde konuştu. Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısını öne çıkaran Hatimoğulları, “Sayın Öcalan’ın özgür çalışabileceği, özgür yaşayabileceği, her kesimle görüşme yapabileceği bir ortamın sağlanması lazım” dedi.
“KOMİSYONUN EN ÖNEMLİ GÖREVİ ÖCALAN’LA GÖRÜŞMEK”
Parlamentoda kurulan komisyonun sürece hız vermesi gerektiğini belirten Hatimoğulları, “Komisyonun atması gereken en önemli adımlardan biri, Kürt halkının ve kendi örgütünün baş müzakerecisi olarak ilan ettiği Sayın Öcalan’la bir an önce görüşmenin sağlanmasıdır. Bu süreç hem Türkiye’nin hem Ortadoğu’nun barışı için tarihi önemde bir fırsattır” ifadelerini kullandı.
“OYALAMA DEĞİL, ACİL ADIM”
Barış sürecinin samimi bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, sürecin ertelenmesine tepki gösterdi:
“İyi niyet mesajlarıyla ‘bugün olmaz, yarın bakarız’ denilerek sürecin ertelenmesi kabul edilemez. Komisyonun ve iktidarın acil yasal düzenlemeler yapması gerekiyor. Kayyum uygulamalarına son verilmesi, muhalefete yönelik baskıların bitirilmesi, AYM ve AİHM kararlarının uygulanması şarttır. Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve tüm Kobani tutsakları derhal serbest bırakılmalıdır.”
FİLİSTİN VE SURİYE VURGUSU
Konuşmasında bölgesel gelişmelere de değinen Hatimoğulları, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını kınadı, Filistin halkıyla dayanışma mesajı verdi. Suriye’de Alevi ve Dürzi halklarına yönelik saldırılara da dikkat çekerek, “Ortadoğu’da kalıcı barış ancak tüm halkların eşit temsil edildiği demokratik bir düzenle mümkün olur” dedi.
“BARIŞ VE DEMOKRASİ BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ”
DEM Parti Eş Genel Başkanı, kayyum uygulamalarına da tepki gösterdi:
“Bir yandan barış diyeceksiniz, diğer yandan muhalefete operasyonlara devam edeceksiniz. İstanbul, Mardin, Van, Hakkari’de seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanmasını kabul etmiyoruz. Seçilmişlerin görevlerine derhal iade edilmesi gerekir. Çünkü barış demokrasisiz, demokrasi de barışsız olmaz.”
“EN ÇOK KADINLAR VE ANNELER BEDEL ÖDEDİ”
Hatimoğulları, barış mücadelesinde en ağır yükü kadınların taşıdığını vurgulayarak, “Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, Suruç Aileleri barış için en büyük bedelleri ödeyenler oldu. Onların barış talebi hepimizin yolunu aydınlatıyor” dedi.
“BARIŞ GEMİSİ LİMANA VARACAK”
İşçilere de seslenen Hatimoğulları, savaş politikalarının en çok emekçileri etkilediğini belirtti:
“Asgari ücretle geçinemeyen işçiler, en çok barışa ihtiyaç duyanlardır. Çünkü savaş bütçesi, işçinin alın terinden kesilen vergilerle finanse ediliyor. Barış sadece silahların susması değil; eşitlik, özgürlük ve adaletin tesis edilmesidir. O barış gemisi mutlaka limana varacak.”
