Gelecek Partisi, Haymana kampının kapanış programında 6. kuruluş yıldönümü manifestosunu kamuoyuyla paylaştı. Metinde, Türkiye’nin “Afroavrasya anakıtasının ‘merkez ülkesi’” olduğu vurgulanırken, hem dünyadaki jeopolitik ve ekonomik gerilimlere hem de Türkiye’de siyaset, kurumlar ve toplumsal hayatın farklı alanlarına ilişkin tespitler sıralandı.
Manifestoda, Birleşmiş Milletler sisteminin “çöktüğü” bir uluslararası ortamda ticaret savaşları, teknolojik rekabet, gıda-iklim-göç sorunları ile insan hak ve özgürlüklerine yönelik ihlallerin öne çıktığı değerlendirmesine yer verildi. Metinde, “başta Siyonizm olmak üzere ırkçı ideolojilerin” soykırım suçu işlediği ifadesi kullanılırken, Türk ve İslam dünyasının etnik ve mezhebi fay hatları üzerinden parçalanmak istendiği belirtildi.
“TOPLUMUN HER ALANINA SİRAYET EDEN AHLAKİ ÇÖKÜŞ”
Manifestoda Türkiye’ye ilişkin bölümde; suç örgütleri, uyuşturucu, bahis ve kumar başlıkları üzerinden güvenlik ve toplumsal yapıya yönelik sorunlara dikkat çekildi. Metinde ayrıca adalet ilkesinin “daha fazla çiğnendiği”, yargının “kişisel ve siyasi çıkarlar için araçsallaştırıldığı” değerlendirmesi yapıldı.
Doğa ve üretim başlıklarında ise göllerin kuruması, toprağın çölleşmesi, tarım üretiminin düşmesi ve hayvancılığın gerilemesi gibi sorunlar sıralandı; gıda güvenliği zaafının “toplu zehirlenmelere yol açacak ölçüye” ulaştığı ifade edildi.
Sanayi, ekonomi ve sosyal hayat başlıklarında; sanayi üretiminin “durma noktasına” geldiği, ekonominin “üretimden koparak faizci bir rantiye ekonomisine dönüştüğü” ifadesi kullanıldı. Metinde gelir adaletinin bozulduğu, yoksulluğun geniş kesimlerin “ortak kaderi” haline geldiği ve nitelikli gençlerin yurt dışına yöneldiği değerlendirmelerine de yer verildi.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ ELEŞTİRİSİ
Metinde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin “sistemik” sorunlar ürettiği ifade edilerek, yönetimin tek merkeze odaklanmasının “kurumsal ortak aklın devreye girmesini imkânsız kıldığı” savunuldu. Siyasetin “tek bir makamı elde etme aracı” haline geldiği belirtilirken, TBMM başta olmak üzere siyaset alanlarının “anlamsızlaşması” sonucuna işaret edildi.
Manifestoda, iktidarın ve ana muhalefetin odağının “bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimini nasıl kazanacağı” olduğu değerlendirmesi yapılırken, iki kutuplu yapının keskinleştiği, “transfer” siyaseti üzerinden yeni bir denklemin kurulduğu ifadelerine yer verildi.
“SINIRLI REFORMLAR DEĞİL, KÖKLÜ YENİLENME”
Gelecek Partisi, 12 Aralık 2019’daki kuruluşundan bu yana geçen altı yılda şartların “daha da kötüleştiğini” ve “ahlaki çürüme” ile “güç yozlaşmasının” toplumsal ve siyasal bünyeyi etkilediğini savundu. Bu çerçevede metinde, kapsamlı bir yenilenme ihtiyacının altı çizilerek şu başlıklar öne çıkarıldı:
- “Ahlak Devrimi”
- “Adalet Devrimi”
- “Üretim ve Gelir Adaleti Devrimi”
- “Temiz Siyaset Devrimi”
- “Devletin Kurumsal Devrimi”
“AZİZ MİLLETİMİZE SÖZ VERİYORUZ” BAŞLIĞIYLA SIRALANAN VAATLER
Manifestonun devamında “Aziz Milletimize söz veriyoruz” başlığı altında, bir dizi hedef ve taahhüt sıralandı. Metinde yer alan bazı başlıklar özetle şöyle aktarıldı:
- Toplumda “karamsarlık psikolojisine” karşı özgüvenin yeniden tesis edilmesi,
- “Çıkar-odaklı değil, değer-odaklı” siyaset vurgusu,
- “Rövanşizm kültürünün” siyaset alanından çıkarılması ve herkesin kendisini “güvende ve emin” hissettiği bir iklim kurulması,
- Düşünce, inanç, ifade ve girişim özgürlüğünü sınırlayan “yasakların kaldırılması”,
- Kültürel birlikteliğin esası olarak “çoklukta birlik” yaklaşımıyla her vatandaşın diline, kültürüne ve inancına saygı,
- Terörle mücadele adımlarına destek ve demokratik reformların bu sürecin “doğal parçası” olarak görülmesi,
- “Temiz siyaset, temiz toplum” hedefi ve kamu yönetiminde israfla mücadele vurgusu,
- “Herkes için adalet” ilkesiyle yolsuzluk, uyuşturucu ticareti, bahis ve kumar başlıklarında ayrıcalık tanımama iddiası,
- Katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü ve sivil bir anayasa hedefi,
- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerine “tam ve güçlendirilmiş parlamenter sistem” hedefi,
- Ehliyet, liyakat ve “emanet” vurgusuyla kamu istihdamında objektif kurallar; mülakatların gençlerin geleceğini karartmasına karşı duruş,
- Ekonomide “adil ve sürdürülebilir refah” hedefi; tarım ve sanayinin teşviki; “vahşi servet transferine” son verilmesi,
- Su ve toprak reformu, tarım ve hayvancılıkta üretimi artırma hedefi,
- Asgari ücretin açlık sınırının altında kalmasına son verilmesi; emekli, işçi, memur başlıklarında “insan onuruna yakışır” yaşam standardı,
- KOBİ’ler ve esnafı destekleyecek teşvik düzeni; ÖTV-KDV ağırlığına işaret edilen vergi sisteminde değişiklik,
- Ar-Ge ve yüksek teknoloji yatırımlarıyla “teknoloji üreten ülke” hedefi,
- Dış politikada “çok boyutlu barış diplomasisi” vurgusu,
- Eğitimde kaliteyi esas alan “niteliksel devrim” hedefi,
- Sağlık ve sosyal devlet uygulamalarının bütün vatandaşları kuşatacak şekilde güçlendirilmesi; gıda güvenliği sorununun “milli güvenlik meselesi” olarak ele alınması,
- Devletin “kurumsal mimarisinin” süreklilik içinde değişim ilkesine göre yeniden tanzimi.
“GÜN; DEVLET AKLINI, İNSAN ONURU VE MİLLET VİCDANI İLE BULUŞTURMA GÜNÜDÜR”
Metnin kapanış bölümünde, “yeni bir başlangıç” vurgusu yapılırken, partiye dönük baskılara ve “yok saymalara” rağmen geri adım atılmayacağı ifade edildi. Manifestoda, kanaat önderleri, aydınlar ve her siyasi kesimden vatandaş “ortak vicdan, ortak akıl ve ortak irade” temelinde ortak geleceği belirlemek üzere “omuz omuza” vermeye davet edildi.
