ALTERNATİF ADAYI DESTEKLEMEYE AÇIĞIM
19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon kapsamında tutuklanan İBB Başkanı İmamoğlu, Bloomberg’in ilettiği sorulara yazılı olarak yanıt verdi. İmamoğlu, demokratik meşruiyetin tehlikede olduğunu belirterek, bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılması engellenirse alternatif bir adayı desteklemeye açık olduğunu söyledi. Gerçekçi olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Resmen adaylığım engellenirse demokratik muhalefet yine birleşmelidir’’ mesajı verdi.
KAFKAVARİ DAVALAR DİZİSİNİN BİR PARÇASI
Dünya liderlerine de seslenen İmamoğlu, “İnsan hakları ve hukukun üstünlüğünü yüksek sesle savunan bazı ülkeler, bizim gerçeklerimizle karşılaştığında sessiz kaldı. Bu pragmatizm değil, miyopluktur ve tehlikelidir’’dedi. Tutukluluğunu “cumhurbaşkanlığına aday olmasını engellemeye yönelik bir girişim” olarak nitelendirdi ve sürecin siyasi olarak kurgulandığının altını çizdi. “Rejim bürokrasiyi silaha dönüştürmeyi seçti” diyen İmamoğlu, “Diploma meselesi, Kafkavari davalar dizisinin bir parçası” ifadesini kullandı.
GEREKİRSE ADAYLIKTA BAŞKA İSİM ÖNE ÇIKAR
Silivri’de 23 Mart’tan bu yana tutuklu olan İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu, kendisi için sıkıntı çıkması durumunda muhalefetin ortak bir isim etrafında birleşmesi gerektiğini söyledi. ‘Gerçekçiyim. Eğer resmen adaylığım engellenirse, demokratik muhalefet yine birleşmeli. Başka bir isim öne çıkar ama o kişi adalet, refah ve barış vizyonumuzu aynı kararlılıkla sürdürür’ dedi.
İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, ABD Merkezli Bloomberg’e verdiği yazılı söyleşide, adaylığının resmen engellenmesi durumunda muhalefetin ortak bir isim etrafında birleşmesi gerektiğini söyledi. İmamoğlu’nun tutuklanması ve üniversite diplomasının iptal edilmesi, Türkiye’deki muhalefet dengeleri üzerinde önemli etkiler yarattı. İstanbul Üniversitesi’nin kararıyla, cumhurbaşkanlığına adaylık için gerekli olan mezuniyet şartını kaybeden İmamoğlu’nun siyasi geleceği belirsizliğe girdi. Kendisine yöneltilen yolsuzluk, teröre destek ve savcı tehdit etme gibi suçlamaları reddeden İmamoğlu, bunları ‘siyasi mühendislik’ ve ‘bürokrasinin silah haline getirilmesi’ olarak nitelendirdi.
ZAMAN TEREDDÜT ZAMANI DEĞİL
Yaklaşık beş aydır cezaevinde bulunan İmamoğlu, halen muhalefetin ortak adayı olmayı umduğunu ancak bu süreçte kararlılıkla hareket edilmesi gerektiğini belirtti. Mart ayında tutuklanmasından bu yana ilk kez yabancı basına konuşan İmamoğlu, ‘demokratik meşruiyet’ vurgusu yaptı. “Zaman tereddüt zamanı değil” diyen İmamoğlu, hukuki mücadelesinin uzun sürebileceğini ve bu nedenle farklı senaryolara hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti. “Ancak tabii ki gerçekçiyim. Eğer resmen adaylığım engellenirse, demokratik muhalefet yine birleşmelidir. Başka bir isim öne çıkar, ama o kişi adalet, refah ve barış vizyonumuzu aynı kararlılıkla sürdürür” dedi.
ERDOĞAN YARGIYI SOPA YAPTI
Bloomberg’in haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki yılı aşkın süredir iktidardaki en güçlü rakibi olan İmamoğlu’na yönelik davaların siyasi boyutunu reddediyor. Erdoğan, CHP’yi sokak gösterileriyle yargı kararlarını etkilemeye çalışmakla suçlarken, İmamoğlu ise iktidarın “AK Toroslar çetesi” olarak nitelediği bir yapı aracılığıyla yargıyı muhalefet aleyhine kullandığını savunuyor.
8 EYLÜL YORUMU: HAZIRLIKLIYIZ
İmamoğlu’nun açıklamalarına yer verilen Bloomberg haberinde, Özgür Özel’in Kemal Kılıçdaroğlu’nu mağlup ederek Genel Başkan seçildiği CHP kurultayının iptaline yönelik davanın bir sonraki duruşmasının 8 Eylül’de yapılacağı hatırlatıldı. Söz konusu dava sonucunda Kasım 2023’teki bu kurultayın iptali yönünde bir karar çıktığı takdirde CHP’ye Kılıçdaroğlu ya da başka bir ismin kayyum olarak atanabileceği iddia edilmişti. İmamoğlu, Bloomberg’e yaptığı değerlendirmede her türlü girişime hazırlıklı olduklarını söyledi: “Eğer hukuki müdahalelerle partiyi bölmeye ya da sabote etmeye kalkarlarsa, panikle değil kararlılıkla karşılık veririz. Hazırlıklıyız.”
ADAY OLDUĞUM İÇİN BUNLAR YAŞANDI
İmamoğlu, hiçbir yanlışı olmadığını ve yaşananların cumhurbaşkanlığına aday olmaması için başlatılan bir operasyon olduğunu söylerken, “Rejim bürokrasiyi silah haline getirmeyi tercih etti. Diploma meselesi, Kafkaesk davaların bütününün sadece biri” dedi. Tutuklanması uluslararası alanda insan hakları örgütleri ve demokrasi gözlemcileri tarafından eleştirilse de İmamoğlu bazı demokratik ülkelerin sessizliğine dikkat çekti: “Bazı demokratik hükümetler, insan hakları ve hukuk devleti konusunda yüksek sesle konuşsalar da bizim gerçeğimizle karşılaştıklarında sessiz kalıyorlar. Bu pragmatizm değil, miyopluk ve tehlikeli bir yaklaşım.” İmamoğlu, ABD Başkanı Donald Trump, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz başta olmak üzere liderlere seslendi. “Washington, Berlin, Londra ve diğer yerlerdeki liderlere sesleniyorum. Küresel demokratik ailenin bir parçası olan istikrarlı bir Türkiye istiyorsanız, gözlerinizin önünde demokrasi yıkılırken görmezden gelmemelisiniz.”
İPTAL EDİLEN 28 KİŞİNİN DİPLOMASI YÖKSİS’TEN DE SİLİNDİ
CHP Grup Başkan Vekili Murat Emir, İstanbul Üniversitesi’nde patlak veren diploma krizinin yeni bir boyut kazandığını duyurdu. Emir, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesiyle başlayan sürecin, aynı sınıfta okuyan 28 kişinin lisansüstü diplomalarının da Yükseköğretim Bilgi Sistemi’nden (YÖKSİS) silinmesiyle devam ettiğini belirtti. Açıklamada “Hiç üniversiteye gitmeden sahte diploma alanlara dokunmayan, şaibeyle mezun olanları devlet kadrolarına yerleştirenler; Cumhurbaşkanı olacak diye Ekrem İmamoğlu ve sınıf arkadaşlarının tertemiz diplomalarını yok sayıyor!” denilerek, kararın siyasi motivasyonlarla alındığı iddia edildi. Emir, bu kararın arkasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olduğunu öne sürerek “İstediğiniz kadar diploma iptal edin, sandıktan da çürümüş düzeniniz için yargı önüne çıkmaktan da kaçamayacaksınız!” ifadelerini kullandı.
