İstanbul Erkek Lisesi’nde kasım ayı sonunda yaşanan ve kamuoyunda “taciz” ile “tehdit” iddialarıyla gündeme gelen olaylara ilişkin inceleme süreci sona erdi. Yapılan soruşturma sonucunda, kız öğrencilere yönelik sistematik bir taciz eylemine dair somut bulguya ulaşılamadığı, buna karşın olayların planlı ve hiyerarşik bir şiddet süreci niteliği taşıdığı belirlendi.
İddialar, 9’uncu sınıftaki bazı erkek öğrencilerin kız öğrenciler hakkında cinsel içerikli ve tehdit içeren bir liste hazırladığı yönündeydi. Bu durumun ardından 11’inci sınıf öğrencilerinin, söz konusu öğrencileri darbettiği öne sürülmüş; olay kısa sürede kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Kız öğrenciler de yaptıkları açıklamalarda ağır tehdit ve şiddet diline maruz kaldıklarını ifade etmişti.
TACİZ İDDİASINA DAİR SOMUT DELİL BULUNMADI
Soruşturma kapsamında yapılan değerlendirmede, 9’uncu sınıf öğrencilerinin kız öğrencilere yönelik sözlü ya da fiziksel tacizde bulunduğuna ilişkin herhangi bir resmi şikâyet, disiplin kaydı ya da doğrulanabilir kanıta rastlanmadığı belirtildi.
Kamuoyunda “507 maddelik liste” olarak bilinen içeriğin ise darbedilen öğrencilere ait olmadığı ortaya çıktı. İncelemelerde listenin başka bir öğrenci tarafından hazırlandığı, ilk etapta sınırlı bir çevrede paylaşıldığı ve daha sonra sosyal medya üzerinden kontrolsüz biçimde yayıldığı tespit edildi. Yetkililer, doğrulanmamış içeriklerin okul ortamındaki gerilimi artırdığına dikkat çekti.
DİJİTAL İNCELEMELERDE UYGUNSUZ İÇERİK YOK
Şiddete maruz kalan öğrencilerin telefon ve tabletlerinde yapılan incelemelerde, okulda öğrenim gören kız öğrencilere ait herhangi bir uygunsuz görüntüye rastlanmadı. Öğrencilerin dijital incelemeye gönüllü olarak izin verdiği bildirildi.
ŞİDDET PANSİYONDA VE PLANLI ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİ
Asıl olayın, İstanbul Erkek Lisesi erkek öğrenci pansiyonunda yaşandığı belirlendi. Üst sınıf öğrencilerinin, alt sınıftaki öğrencileri iradeleri dışında belirli alanlarda topladığı, darbettiği, ağır hakaretlerde bulunduğu ve baskı ortamı oluşturduğu tespit edildi.
Sabah'tan Ceyda Karaaslan'ın haberine göre, soruşturma raporunda, olayların anlık bir kavga olmadığı; iki gece boyunca farklı alanlarda tekrarlandığı, üçüncü gün ise başka sınıflardan öğrencilerin de sürece dahil olduğu ifade edildi. Bazı vakalarda bıçak ve kol saatinin muşta gibi kullanıldığı bilgisi de rapora yansıdı.
MAĞDURİYET OKUL DIŞINA TAŞTI
Yaşanan şiddetin ardından darbedilen öğrencilerin güvenlik gerekçesiyle okuldan ayrıldığı ve nakil edildikleri okullarda da damgalanma riskiyle karşılaştıkları belirtildi. Olayların süreklilik, organizasyon ve mağduriyet boyutu nedeniyle “ağır nitelikli disiplin ihlali” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldı.
Bazı çevrelerde dile getirilen, şiddete karışan öğrencilerin “kız öğrencileri koruma amacıyla hareket ettiği” yönündeki iddiaların da soruşturma kapsamında doğrulanamadığı ifade edildi. Raporda, şiddeti meşrulaştıran ve “kendi adaletini sağlama” anlayışını normalleştiren yaklaşımların eğitim ortamı açısından ciddi riskler taşıdığı vurgulandı.
MEB YENİ ÖNLEMLER HAZIRLIĞINDA
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, olaydan etkilenen öğrenciler için rehberlik ve psikososyal destek hizmetleri sağladığı bildirildi. Ayrıca pansiyonlu okullarda rehberlik hizmetlerinin güçlendirilmesi, denetimlerin artırılması ve koruyucu–önleyici uygulamaların yaygınlaştırılması için yeni çalışmaların başlatıldığı öğrenildi.
