Kocaeli Dilovası’nda Ravive Kozmetik parfüm doldurma tesisinde 6 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayeti sonrası, TMMOB, İSİG Meclisi ve Kocaeli Tabip Odası’nın çağrısıyla bir eylem düzenlendi. Saat 14:30’da başlayan eyleme CHP, DEM Parti, SOL Parti, Emek Partisi, KESK Kocaeli Şubeler Platformu ve Eğitim-Sen’in de aralarında olduğu birçok kurum ve yurttaş katıldı.
BirGün'de yer alan habere göre eylem sırasında polis, iş yeri önüne yürüyüşe izin vermedi. Ancak yurttaşlar barikatı aşarak planlanan basın açıklamasının yapılacağı alana ulaştı. Eylemciler, “Katil sermaye, işbirlikçi AKP” ve “Çalışırken ölmek istemiyoruz” sloganları attı.
İŞYERİNDE CİDDİ İHMALLER TESPİT EDİLDİ
TMMOB yetkilisi Mehmet Ali Elma, basın açıklamasında işyerinde ciddi ihmaller olduğunu vurguladı:
“Bu işyerinin yanında kağıt geri dönüşüm atölyesi, çaprazında benzin istasyonu var. burada çok daha ciddi bir endüstriyel kaza yaşanabilirdi. bir kimyasal depolama fabrikasının burada olması kabul edilemez. biz dün yaptığımız gözlemde içeride bir yangın tüpü bile göremedik.”
Kocaeli Tabip Odası Genel Sekreteri Kenan Cibaroğulları ise bölgede yaşayan halkın ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, denetimsizlik sonucu yaşanan iş cinayetlerini şöyle özetledi:
"Burası Dilovası. Burayı halkın çoğunluğu tek bir konuyla anımsıyor: Otobandan geçerken duydukları rahatsızlık verici, yoğun koku. Burada yüzlerce, binlerce insan yaşamaya çalışıyor. Bu dayanılmaz kokuda, alın terleriyle yaşamaya çabalıyorlar. Bu şehirde her gün binlerce hekim yaşatmak için canla başla çabalarken böylesi bir tabloyu kabul etmek mümkün değil. Denetimsizlik yine can aldı. Buna karşı bir araya gelinmediği sürece bu düzen böyle devam edecek."
Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar ise iş cinayetlerinin sistematik olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de işçilerin örgütsüz ve güvencesiz çalıştırılmasına dikkat çekti:
"Şunun bilinmesi gerekiyor, Türkiye’de örgütsüz işçileri köle koşullarında çalıştırmak AKP iktidarıyla birlikte hızla yayılıyor. Soma, Gayrettepe, Kartalkaya, Ermenek… Saymakla bitiremeyeceğiz katliamları ne yazık ki yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Biz denetimsizlik ve kâr hırsı uğruna her gün ortalama 7 emekçiyi iş cinayetlerinde yitiriyoruz. Bunlar önlenebilir ölümler ancak bu ülkede örgütsüz, kölece bir çalışma düzeni var. Bunu değiştirmek üzere buradayız."
İSİG MECLİSİ BASIN AÇIKLAMASINDA İHMALLER DETAYLANDIRILDI
Eylemin sonunda İSİG Meclisi’nden Elif Yitigin, iş cinayetine ilişkin basın açıklamasını okudu. Açıklamada, facianın göz göre göre yaşandığı belirtilerek, işletmedeki ciddi güvenlik eksiklikleri sıralandı:
- Yapının yangına dayanımı olmayan poliüretan paneller ile inşa edilmesi,
- İşyerinin konutların arasında ve parlayıcı maddelere yakın olması,
- Akaryakıt istasyonu gibi tehlikeli tesislere 50 metre uzaklıkta bulunması,
- Tek çıkışlı ve acil kaçış yollarının yönetmeliklere uygun olmaması, çıkış önünde malzemelerin engel oluşturması,
- Yağmurlama ve yangın söndürme sistemlerinin olmaması,
- İşyerinde yangın algılama ve uyarı sistemlerinin bulunmaması,
- Çok tehlikeli sınıfta yer almasına rağmen çocuk işçi çalıştırılması,
- Çalışanlara yeterli eğitim ve ekipman sağlanmaması.
Ayrıca mahalle sakinleri, CİMER ve Dilovası Belediyesi’ne yapılan şikayetlere rağmen işletmenin faaliyetlerini sürdürdüğünü aktardı.
"8 Kasım 2025 saat 09.00 sularında Dilovası’nda kurulu Ravive Kozmetik isimli işyerinde meydana gelen patlama ve ardından meydana gelen yangında 3’ü çocuk 6 kadın işçi hayatını kaybetmiş, biri ağır 5 işçi ise yaralanmıştır. Öncelikle hayatını kaybeden işçilerin yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralıların da bir an önce sağlığına kavuşmasını dileriz.
Olay yerinde yaptığımız incelemeler ve işyerinin eski çalışanları ve mahalle halkı ile yaptığımız görüşmelerde edindiğimiz bilgiler bu katliamın göz göre göre yaşandığını göstermektedir."
SİSTEMSİZLİK VE ÇOCUK İŞÇİLİĞİ ELEŞTİRİLDİ
Açıklamada, Türkiye’de güvencesiz iş koşullarının kadın ve çocuk işçilerin yoğun sömürüsünü tetiklediği vurgulandı:
"Güvencesiz ve kayıtdışı işlerde patronların en sık kadın ve çocuk emeğine başvurması tesadüf değil. Bu eşitsizliği yaratan güvencesiz çalışma sistemi kadın ve çocukları merdiven altı işlerde sigortasız düşük ücretlerle çalışmaya mahkum ediyor. Yoksulluğu, şiddeti kadınlara reva gören sistem kadın ve çocuk emeğini daha çok sömürerek karına kar katmaya devam ediyor. Aile yılı ilan ettikleri 2025 yılı kadınlara işte, sokakta, kampüste ölüm getiriyor."
İşkur hizmet binasının yanında kaçak ve denetimsiz fabrika faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çekilerek, facianın resmi makamlarca “kaza” değil, ihmaller zincirinin sonucu olduğu ifade edildi.
"Diğer yandan güvenli ve güvenceli istihdam sağlaması gereken İşkur hizmet binasının hemen yanı başında kaçak, denetimsiz, sigortasız çalıştırma ve çocuk işçilerin çalıştırılması denetimsizliğin ve sömürünün geldiği boyutunu gösteriyor. Bu katliam, resmi makamlarının iddia ettiği gibi bir kaza değil adeta planlanmış bir katliamdır."
İSİG Meclisi verilerine göre, yılın ilk on ayında Türkiye’de en az 1.737 işçi hayatını kaybetti, ölenlerin 75’i çocuk işçiydi. Açıklamada, ilgili kurumlar ve belediyelere sorular yöneltilerek iş cinayetlerinin önlenmesi için gerekli denetimlerin sağlanması istendi.
"Dilovası’nda yaşanan bu katliamın hesabı sorulana kadar sürecin takipçisi olacağız, iş cinayetlerinin hesabı sorulana ve iş cinayetlerini önleyecek tedbirler hayata geçirilinceye, çocuk işçilik yasaklanana, insanca çalışma şartları sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Emek ve demokrasiden yana herkesi iş cinayetlerine ve çocuk işçiliğine karşı mücadeleye çağırıyoruz."
