ERCAN KÜÇÜK
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve terör örgütünün kendisini lağvetmesiyle devam eden çözüm süreci, PKK’nın 11 Temmuz’da düzenlediği silah yakma töreniyle farklı bir evreye taşındı. Süleymaniye’deki tören sonrası tahliyeler de başladı. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “örgüte üye olmamakla beraber örgüt adına suç işleme” suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinin 6. fıkrasının iptal kararı ise, 9 Temmuz 2025 tarihinde kesinleşti. 5 Kasım 2024 tarihli kararın 9 Ocak 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak 6 ay sonra yürürlüğe girmesine hükmedilmişti. Harekete geçen Diyarbakır’daki Ağır Ceza Mahkemeleri son 72 saat içinde yoğun bir mesai harcayarak söz konusu suçtan mahkûm bazı PKK hükümlülerinin infazlarını durdurdu. Haklarında yakalama kararı bulunanların tüm yakalama kararları geri alındı. Hatta cezalarını infaz edip tahliye olanlar, beraat kararının ardından kamu hazinesi aleyhine maddi ve manevi tazminat açabilecekleri gibi, sabıka kayıtlarını da sildirebilecek
HUKUKSAL GARABET
9 Temmuz’dan yaklaşık 10 gün sonra bu suçtan mahkûm olan PKK üyelerinin tahliye edilmesi tartışma yarattı. Atılan adımı değerlendiren KARAR yazarı Avukat Figen Çalıkuşu, gelişmeleri “hukuksal garabet” şeklinde nitelendirdi:
“Yasaların ya da AYM kararlarının hukukun emri gereği öngörülebilir, eşit uygulamalar için düzenlenmesi yerine siyasetin gözettiği menfaatler doğrultusunda bir araç gibi kullanıldığı görülüyor. AYM, tartışmalı maddeyi kanundaki belirsizliklerin giderilmesi için ikinci kez iptal etmişti. Değişikliklerin yapılması amacıyla TBMM’ye 9 Temmuz’a kadar süre verdi. Ancak Meclis gerekli değişikliği yapmadı. Bu durum, tüm terör örgütlerinin yanı sıra organize suç örgütlerine de yarar. Bu suçtan yargılananların davaları düşecek.”
Çalıkuşu, şöyle devam etti:
“Bu durum 9 Temmuz’da kesinleşti. 9 Temmuz’da neden uygulanmadı? Ya da AYM iptal kararı gereği yeni düzenleme bu kez neden yapılmadı? Bu tahliyeler için mi? Acaba başka tahliyeler de var mı? Anayasa gereği herkes yasalar önünde eşittir. 9 Temmuz’dan bu yana suç olmayan suçtan insanlar neden cezaevinde tutuldu o zaman? İnsanın aklına bunlar geliyor. Örgüt adına suç işlemek kaldırıldı. Fakat TCK 220/7’deki ‘Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır’ maddesi hâlâ yürürlükte. Bu suç TCK 220/6’daki örgüte yardım suçundan daha hafif bir suçtur. Mesela yazdığınız bir yazıdan örgüte yardım ettiğiniz iddia edilir ve sıkı cezalar alabilirsiniz. Pek çok insan böyle ceza aldı. Kanunlar daha net olur. Ne yaparsan yardım ettiğini, suç işlemiş olduğunu bileceksin. AYM özetle ‘Bu kanun maddesini öngörülebilir bir hale dönüştür. Unsurlarını net belirle’ diyor. Bu akıl almaz gariplik hukuk sistematiğini iğdiş etmektedir. Büyük sorunlara ve eşitsiz uygulamalara yol açacaktır. Örgüt adına suç işleme adında bir suç yoksa örgüte yardım etme suçu da aynı gerekçelerle suç olmaktan çıkarılmalıdır.”
