ERCAN KÜÇÜK
SORU İŞARETLERİ HÂLÂ GİDERİLMEDİ
11 yaşındaki Rabia Giresun Eynesil'de 12 Nisan 2018'de evinin önünde yaralı şekilde bulundu. Kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Yetkililer küçük kızın yüksekten atlayarak intihar ettiğini açıkladı. Baba Şaban Vatan ise kızına bir arabanın çarptığını, önce yaralı olarak bir yere götürüldüğünü, ardından evinin önüne bırakıldığını söyledi. Adli TIP'ın raporlarındaki çelişkiler üzerine babanın adalet arayışı yoğunlaştı. Şaban Vatan’ın paylaştığı belgeler tartışma yarattı.
CANİKLİ ŞİKAYET ETTİ, 20 AY CEZA ALDI
Kızına çarpan kişilerin eski bakan Nurettin Canikli'ye yakın olduğu için olayın üstünün kapatıldığını savunan babaya Canikli'nin şikayeti üzerine 'Kişisel verileri paylaşma ve hakaret' soruşturması başlatıldı. Yargılama sonrası 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bugün hapse girecek olan Vatan 'Ülkede adalet yok, artık hukuka güvenmiyorum' dedi. Karara 'Katiller mi, yoksa kızı için mücadele eden baba mı hapis yatmalı? Bunu soruyorum Türkiye'ye' sözleriyle tepki gösterdi.
ADALET ARAYANA HAPİS CEZASI
Giresun’da 2018’de kızı Rabia Naz’ı şüpheli bir ölümle kaybeden Şaban Vatan, adalet arayışını sürdürürken Eski Bakan Nurettin Canikli’nin şikayetiyle hakkında açılan davada 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Bugün cezaevine girecek olan baba Vatan, katiller tecavüzlüler, hırsızlar ve uyuşturucu baronlarının korunduğunu, adalet arayan ailelerin hapse atıldığını söyledi.
Giresun Eynesil’de 2018 yılında yaşanan olayda Rabia Naz’ın intihar ettiği ileri sürülmüş, baba Şaban Vatan ise kızının araba çarpması sonucu yaşamını yitirdiğini, Eski Bakan ve Ak Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli’nin devreye girmesiyle olayın üstünün kapatıldığını iddia etmişti. Baba, Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun yeğeninin kazayı gerçekleştirdiğini ileri sürmüştü. Baba Vatan bir yandan adalet arayışına devam ederken bir yandan da hakkında açılan davalarla mücadele etmeye çalışıyor. Vatan, son olarak Nurettin Canikli’nin kendisi hakkında açtığı kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirmek suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. KARAR’a konuşan baba Vatan, aldığı cezanın 5 yıl ertelendiğini, ancak başka bir davadan hapis cezası alması nedeniyle yeniden işleme alındığını söyledi. Bu sabah Eynesil Cezaevi’ne gidip teslim olacağını açıklayan Vatan, dava sürecini şu sözlerle anlattı:
‘BAŞKA CEZA GELİNCE ERTELEME BOZULDU’
“Kızımızın cinayetiyle ilgili karşıma hep Nurettin Canikli, çıkmıştı. 26 Şubat 2019 sabahı Canikli, WhatsApp’ıma sosyal medyada yaptığım açıklamalarla ilgili savunma gibi uzun bir yazı yazmıştı. Bu yazıda ‘Alucra’daki çocuk cinayetiyle ilgili de belirleme yapmışsın. Bununla ilgili mahkeme kararı vardı. Onu da size gönderelim, yayınlarsınız inşallah’ demişti. Ben de bana göndermiş olduğu mesajı yayınladım. Bundan dolayı da kişisel veriyi ele geçirmekten ceza verdiler. Bu cezanın içinde 8 bin 870 lira olarak hakaretten de para cezası verilmişti. Hüküm 5 yıl ertelenmişti. Başka bir gün dosyanın savcısının makamına gitmiştim. Kendisi makamda olmasına rağmen odacısına kendisinin olmadığını söylettirdi. Ben de Adliye koridorunda beklerken oraya gelen iki kadını aldılar. Benim gitmem beklendi. Ben de bunu kişilerin yüzü, isimleri bile olmadan yayınladığım için 2 yıl 1 ay hapis cezası almıştım. Bundan dolayı Canikli’nin ötelenmiş olan davası da işleme girdi. Ben de bugün sabah saat 8’de Espiye açık cezaevine gidip teslim olacağım.”
İLK DAVA DEĞİL
Baba Vatan hakkında açılan tek dava bu değil. Vatan’a Canikli’nin yanı sıra ağabeyi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları ve Müge Anlı tarafından da davalar açıldı. İlk davanın ağabeyi tarafından açılan akıl yargılama davası olduğunu hatırlatan Vatan, kamuoyunda oluşan tepkilerden sonra verilen üç hafta akıl hastanesine sevk kararının durdurulduğunu söyledi. Vatan, Cumhurbaşkanına hakaret davasından ilk duruşmada beraat etti. Vatan, Müge Anlı’nın 2021’de ekibiyle Eynesil’e gelerek şüphelilerle röportajlar yaptığını, ancak kanaldan gelen talimatla Anlı’nın ekibini toplayıp gittiğini, röportajları da yayınlamadığını savunmuştu. Baba Vatan’ın kanıtları gizlemekle suçladığı Anlı o dönem 1 TL’lik manevi tazminat davası açtı. İstinafa taşınan dava reddedildi.
Baba Vatan, cinayetin üzerine gidilmediğini, delillerin karartıldığını, işleme alındığını, DNA’ların değiştirildiğini belirtti. Davanın savcıları hakkında HSK’dan uyarı cezası verildiğini de hatırlatan Vatan şunları söyledi: “Kolluk görevlileri, dosyanın savcıları, Adli tıpçılar hepsi bu anlamda almış talimatı uyguladılar. Cinayetin üzerine gitmediler. Dönemin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bu durumu sümen altı etti. Dorukhan Büyükışık davası gibi Rabia Naz dosyasının da kamu yararına bozulması ve soruşturma açılması gerekiyor. Bu ülkede maalesef katillerle tecavüzlüler, hırsızlar, uyuşturucu baronları korunuyor. Ama adalet arayan mücadele anneler, babalar yargılanıyor ve hapse atılıyor. Şaban Vatan bir örnektir. Mısra Öz gibi, Berkin, Elvan’ın annesi ve babası gibi. Bu susturma politikasıdır. Biz zaten acı kaybımızdan sonra artık birer yaşayan ölü gibiyiz. Bizim bedenimize her şeyi yapabilirler. Ama dilimize asla. Biz de sonuna kadar devam edeceğiz mücadelemize.”
MISRA ÖZ’E DAVA ÜSTÜNE DAVA
Evladı için adalet arayan isimlerden bir diğeri de Mısra Öz. Çorlu Tren Faciası’nda 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlamasıyla ikinci kez yargılanıyor. Öz hakkında daha önce aynı suçtan açılan davada 8 bin 840 TL adli para cezası verilmişti. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kez 25 Haziran 2020 tarihinde Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma sonrası yaptığı bir açıklama nedeniyle Öz hakkında ikinci kez dava açtı. İddianamede, Öz’ün duruşma çıkışında bir polisin kendisini kameraya almasına tepki gösterdiği sırada sarf ettiği ifadelerin ‘kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret’ ve ‘mahkeme heyetine alenen hakaret’ kapsamında değerlendirildiği belirtildi. Söz konusu duruşmada mahkeme heyetinin tanıklara yönelttiği “Çok yağmur yağdı mı, yağdıysa tavuklar telef oldu mu?” gibi sorular kamuoyunda da tartışma yaratmış, Mısra Öz’ün bu sorulara yönelik tepkisi de iddianamede hakaret suçu unsuru olarak yer almıştı. Davanın dördüncü duruşması 10 Temmuz’da Çorlu 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, duruşmayı 27 Kasım 2025 tarihine erteledi.
