İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik “ihaleye fesat karıştırma” ve “nitelikli dolandırıcılık” iddialarıyla başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in emniyette verdiği ifade kamuoyuna yansıdı. Gazeteci Alican Uludağ tarafından paylaşılan ifadede Soyer, mal varlığından yaşam tarzına, siyasi duruşundan kişisel değerlerine kadar birçok konuya açıklık getirdi.
Son dakika! Tunç Soyer için tutuklama talebi
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Soyer, ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “Hayatımı şehrime, memleketime, insanlara ve doğaya adadım. Bu suçlama benim hikayeme yakışmaz” ifadelerini kullandı.
“BU CİĞER KEDİYE SIĞMAZ”
Soyer, ifadesine halk arasında bilinen “kedi-ciğer” hikayesine atıfta bulunarak başladı. Hikâyede bir vatandaşın satın aldığı ciğeri kaybetmesi ve şüpheli kişinin suçu bir kediye yüklemesi üzerinden, kendisine yöneltilen suçlamaların mantıksız ve dayanaksız olduğunu ifade eden Soyer, şu sözleri kullandı:
“Kedi ciğer hikayesini bilirsiniz. Vatandaş gider kasaptan 2.5 kilogram ciğer alır. Eve giderken bir şekilde ciğeri çaldırır. Şüphelendiği şahsa sorar, ciğer nerede? O da az ilerideki kediyi gösterir: 'Ciğeri kedi yedi' der. Adam kediyi tartar, 2.5 kilogram gelir ve sorar: ‘Kedi buradaysa ciğer nerede, ciğer buysa kedi nerede?’”
Bu örnek üzerinden, hakkındaki suçlamaların gerçekle bağdaşmadığını savunan Soyer, yönettiği büyük bütçelere ve kamu kaynaklarına rağmen sade bir yaşam sürdüğünü vurguladı.
“DEV BÜTÇELERİ YÖNETTİM, HÂLÂ 75 METREKARELİK EVDE YAŞIYORUM”
Tunç Soyer, EXPO 2015 adaylık sürecinde Genel Sekreter olarak görev yaptığı dönemde tek imzayla milyonlarca dolar harcadığını, ardından 10 yıl Seferihisar Belediye Başkanlığı, sonrasında da 5 yıl İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığını hatırlatarak, “Birçok bakanlıktan, birçok büyük holdingten daha büyük bütçeleri yönettim” dedi.
Tüm bu görev ve yetkilere rağmen gösterişli bir yaşam sürmediğini vurgulayan Soyer, şunları kaydetti:
“Hâlen Alsancak ya da Alaçatı Port’ta değil, Seferihisar’ın Ulamış köyünün 900 metre kırsalında, 75 metrekare zemine oturan 2.5 katlı bir evde ikamet ediyorum. Mal varlığım ortadadır. İkinci bir yazlık konutum da yoktur.”
“DOLANDIRICILIK BU HANEYE SIĞMAZ”
Soyer, üzerine atılı bulunan “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasını da sert ifadelerle reddetti. “Bu ciğer kediye sığmaz, mızrak çuvala sığmaz, nitelikli ya da niteliksiz dolandırıcılık bu haneye sığmaz” diyen Soyer, aile terbiyesiyle büyüdüğünü, maddi hırsla değil maneviyatla hareket ettiğini vurguladı.
“Çocukluğumdan beri aldığım aile terbiyesiyle, maddi ve manevi tokluk ve şükretmenin erdemleriyle büyüdüm. Sahip olmakla olmak arasındaki farkı erken yaşta öğrendim ve hayatımı sahip olmanın değil, 'olmanın' erdemlerine adayarak yaşadım.”
“BU SUÇLAMA BANA YAKIŞMAZ”
Soyer, ifadesinin sonunda hakkında yöneltilen suçlamaları bir kez daha reddederek, hayatını şeffaflık ve hizmet anlayışıyla geçirdiğini belirtti. Yazdığı kitabın ilk cümlesine atıfta bulunarak, şu sözlerle ifadesini sonlandırdı:
“Bu suçlama, bütün bu hikâyeye yakışmaz. Bunu bana yakıştırmaya çalışmayın. Yazdığım kitabın ilk cümlesi der ki: ‘Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendisi gibi bilir.’ Mevlana’nın bu sözü ifademin son sözü olsun. Üzerime atılı bulunan suçlamaları kabul etmiyorum. İfademe ekleyecek başka bir hususum yoktur.”
SORUŞTURMA SÜRECİ DEVAM EDİYOR
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, Sayıştay raporları, mülkiye müfettişi raporları ve bilirkişi tespitleri temel alınarak “ihaleye fesat karıştırma” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamaları yöneltilmişti. Soyer ile birlikte CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın da aralarında bulunduğu 157 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti.
