Türkiye'nin geleneksel ve yöresel lezzetlerini uluslararası platforma taşıma hedefiyle başlatılan Uluslararası Coğrafi İşaret Seferberliği tüm hızıyla devam ediyor. Bu kapsamda, son olarak İpsala pirinci ve Bursa kestane şekeri Avrupa Birliği'nden (AB) coğrafi işaret tescili alarak bu önemli listeye eklendi. Bu son tescillerle birlikte, AB nezdinde koruma altına alınan Türk coğrafi işaretli ürün sayısı 42’ye yükseldi.

DÜNYA MARKASI OLMAYI HEDEFLİYORLAR
AB tescilinin ardından İpsala pirincinin marka değerinin hızla yükseltilmesi ve uluslararası bir dünya markası haline gelmesi için çalışmalar yoğunlaştırıldı. Bu başarı, özellikle bölge üreticileri arasında büyük bir sevinç ve gurur kaynağı oldu. İpsala Kaymakamı Ömer Sevgili, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine yaptığı açıklamada, uzun süredir kullanılan "İpsala pirinci dünyada bir inci" sloganının, alınan AB tescili ile somut bir gerçekliğe dönüştüğünü vurguladı. Kaymakam Sevgili, tescilin bölgeye yaşattığı gururu dile getirerek, "İpsala pirincinin başarısı uluslararası düzeye taşınmış oldu. Bu kapsamda hem üretimi hem de tanıtımı artırarak çalışmaları hızlandıracağız. Tescil sürecine emek veren tüm kurum ve paydaşlara teşekkür ediyoruz, tescil bölgenin tarımsal katma değerine de önemli katkılar sunacak" dedi.
AB TESCİLİNİ ALDI
Edirne Tarım ve Orman Müdürü İslam Köse ise, İpsala pirincinin kalitesiyle diğer pirinç çeşitlerinden ayrıldığını ifade etti. İpsala pirincinin 41. ürün olarak tescil almasının kendilerini mutlu ettiğini belirten Köse, "41 kez maşallah diyoruz. 2025 yılında tescil alan 13 üründen biri İpsala pirinci oldu" diye konuştu. Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde yürütülen coğrafi işaret çalışmaları sayesinde İpsala pirincinin kalitesi ve yöreselliğinin artık AB tarafından da tanınmış olduğunu söyledi.

EŞSİZ ÖZELLİKLERİYLE MUTFAKLARIN VAZGEÇİLMEZİ
İslam Köse, İpsala pirincinin sahip olduğu ayırt edici özelliklere de dikkat çekerek şunları kaydetti: "İpsala pirincinin tane büyüklüğü, mat parlak yapısı, pişme kalitesi ve yüksek su tutma kapasitesi ile çok önemli bir yere sahip. Bu özelliklerinin yanı sıra lezzetini ve tane büyüklüğünü koruması, dağılmayan yapısıyla mutfaklarda çok fazla tercih edilen bir ürün."
Edirne'nin, Türkiye'deki çeltik üretiminin yüzde 40'ını karşılayarak ülkenin çeltik üretim merkezi olduğunu hatırlatan Köse, bu üretimin yarısının yaklaşık 250 bin dekarlık alana sahip İpsala Ovası'nda gerçekleştiğini belirtti. Köse, tescille birlikte üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması, üreticilerin marka değerinin güçlenmesi ve alanların korunarak artırılması için üreticilere desteklerinin devam edeceğini söyledi.
ÜRETİCİLER HEM UMUTLU HEM HEYECANLI
İpsala Çeltik Üreticileri Başkanı Hüseyin Bakan da duygularını dile getirerek, üreticilerin emekle yetiştirdiği İpsala pirincinin AB tarafından tescillenmesinin kendilerini çok mutlu ettiğini ifade etti. Bu tescilin, İpsala pirincinin dünya pazarında satılacağının ve güçlü bir marka değeri oluşturacağının en somut kanıtı olduğunu belirten Bakan, "'İpsala pirinci dünyada bir inci' sloganımız tam anlamıyla gerçekleşti. Bizler de üreticiler olarak tanınırlığımızın daha da artması için çalışmalarımızı artıracağız" dedi.
Edirne Tüm Aşçılar Derneği Başkanı İsmail Ergin ise, İpsala pirincinin tarım, gastronomi ve ekonomik açıdan büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Ergin, İpsala pirincinin kısa sürede Türkiye pazarındaki yerini yurt dışı pazarında da alacağını belirterek, "İpsala pirinci diğer pirinç çeşitlerine göre lezzet ve aroma dokusuyla ön plana çıkmaktadır. Uzun taneli (6,7 milim), camsı bir yapıya ve mat bir görüntüye sahip bu pirinç çeşidi, aromasıyla fark yaratıyor" bilgisini verdi.
