2021 yılında koronavirüs salgınının zirve yaptığı dönemde Ankara'da kurumsal bir firmada personel şefi olarak görev yapan Gül Akyol, eşiyle birlikte ani bir kararla radikal bir yaşam değişikliğine imza attı.
Salgının getirdiği risklerden uzaklaşmak ve daha sakin bir hayata adım atmak amacıyla işinden istifa ederek memleketleri Yozgat'a döndüler.
TOPRAKLA YENİDEN DOĞUŞ: BAHADIN'DA ORGANİK TARIM SERÜVENİ
2021'de Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı Bahadın kasabasına yerleşen Akyol çifti, kısa sürede tarımsal faaliyetlere yöneldi. Başlangıçta evlerinin önündeki bir dönümlük bahçede organik sebze ve domates yetiştirerek zamanlarını değerlendirdiler.
Üç yıl süren bu ilk aşamada, doğal yöntemlerle üretim yaparak hem kendi ihtiyaçlarını karşıladılar hem de ürünlerini satarak ek gelir elde etmeye başladılar. Bu süreç, onların toprağa olan bağlarını güçlendirirken, kırsal yaşamın sunduğu fırsatları keşfetmelerine olanak tanıdı.
ÇİLEKLE GELEN BEKLENMEDİK TALEP ARTIŞI VE KOP DESTEĞİ
Geçtiğimiz yıl, bir dönümlük arazilerine ektikleri çilekler, Akyol çiftinin beklemediği bir talep patlamasıyla karşılaştı. Yoğun ilgi karşısında taleplere yetişmekte zorlanan Gül Akyol, bu başarının ardından Konya Ovası Projesi (KOP) kapsamında yeni bir yatırım yapmaya karar verdi.
Bu yıl, KOP desteğiyle iki dönümlük ek bir araziye daha çilek fidesi diken çift, üretim kapasitelerini artırarak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Gül Akyol, günlerinin büyük bir kısmını çilek bahçelerinde geçirdiğini ve toprakla iç içe olmanın kendisine zamanın nasıl geçtiğini unutturduğunu belirtiyor.
ŞEHİR HAYATINA VEDA VE KIRSALDA HUZUR
Gül Akyol, Ankara'daki yoğun çalışma temposunun kendilerine nefes alma fırsatı bile vermediğini dile getiriyor. Koronavirüs salgınının başlamasıyla birlikte Ankara'daki evlerini kiraya verip Bahadın'a kesin dönüş yaptıklarını ve şehre geri dönmeyi hiçbir şekilde düşünmediklerini vurguluyor.
"Ankara'daki binaların arasında yaşamaktan çok bunalmıştık. Şimdi burada yaşadığımızı anlıyoruz" diyen Gül Akyol, eşinin, "Ben her gün tatildeyim zaten" sözleriyle kırsal yaşamın kendilerine getirdiği huzuru ve mutluluğu özetliyor.
Bu yeni hayat, Akyol çiftine sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda ruhsal bir dinginlik de sunuyor. Yaklaşık 15 gün içinde çileklerin olgunlaşarak hasat ve satışa hazır hale gelmesi bekleniyor.
